Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Wrestling article
GÜREŞ – Yurdumuzda,öncelikle kisbetli yağlı güreşin gelişdiği yer,yüz yıllar boyunca İstanbul olmuşdur.Ünlü türk pehlivanları,Anadoluda ve Rumelinde bir yerden çıkmışlar,fakat memleketlerinden kopup İstanbula geldikden sonradır ki cihan pehlivanlığına kadar varan şöhret yolu,kendilerine İstanbulda yapdıkları güreşlerden sonra açılmışdır.
Sarayda Enderun koğuşları,Zülüflü Baltacılar koğuşu,bostancı koğuşları da seçkin pehlivanlar yetişdiren ocaklar olmuşdur.Saray erkânı,vücud yapıları düzgün ve pehlivan dökümünde olan gencleri himâye etmişler,bol bol bahşişlerle ve güzel esvablarla onları güreşe teşvik etmişler,pâdişah huzurunda güreşler tertip edilmiş,çoğu zaman ödül olarak,kiymetli eğer takımları ile gaayetle güzel binek atları konulmuşdur.
Fâtih Sultan Mehmed,Kanuni Sultan Süleyman,Dördüncü Sultan Murad,Dördüncü Sultan Mehmed,Üçüncü Sultan Ahmed,Üçüncü Sultan Selim,İkinci Sultan Mahmud ve Sultan Abdülaziz pehlivan hâmileri pâdişahlar olarak tanınmışdır ;ve pâdişahların yolundan devir devir ünlü vezirler de gitmişdir.
Burada önemle kaydetmek gerekir ki tarih kaynaklarımızda pek çok rastlanan “Pehlivan” ismi karşısında yanılmamak lâzımdır,“Güresci” yi,“Kemankeş” den,yay ile ok atıcıdan dikkatle ayırd etmek gerekir.Ünlü bir Kemankeş Pehlivan güreş meydanına çıkamamış,ünlü bir güre...
⇓ Read more...
GÜREŞ – Yurdumuzda,öncelikle kisbetli yağlı güreşin gelişdiği yer,yüz yıllar boyunca İstanbul olmuşdur.Ünlü türk pehlivanları,Anadoluda ve Rumelinde bir yerden çıkmışlar,fakat memleketlerinden kopup İstanbula geldikden sonradır ki cihan pehlivanlığına kadar varan şöhret yolu,kendilerine İstanbulda yapdıkları güreşlerden sonra açılmışdır.
Sarayda Enderun koğuşları,Zülüflü Baltacılar koğuşu,bostancı koğuşları da seçkin pehlivanlar yetişdiren ocaklar olmuşdur.Saray erkânı,vücud yapıları düzgün ve pehlivan dökümünde olan gencleri himâye etmişler,bol bol bahşişlerle ve güzel esvablarla onları güreşe teşvik etmişler,pâdişah huzurunda güreşler tertip edilmiş,çoğu zaman ödül olarak,kiymetli eğer takımları ile gaayetle güzel binek atları konulmuşdur.
Fâtih Sultan Mehmed,Kanuni Sultan Süleyman,Dördüncü Sultan Murad,Dördüncü Sultan Mehmed,Üçüncü Sultan Ahmed,Üçüncü Sultan Selim,İkinci Sultan Mahmud ve Sultan Abdülaziz pehlivan hâmileri pâdişahlar olarak tanınmışdır ;ve pâdişahların yolundan devir devir ünlü vezirler de gitmişdir.
Burada önemle kaydetmek gerekir ki tarih kaynaklarımızda pek çok rastlanan “Pehlivan” ismi karşısında yanılmamak lâzımdır,“Güresci” yi,“Kemankeş” den,yay ile ok atıcıdan dikkatle ayırd etmek gerekir.Ünlü bir Kemankeş Pehlivan güreş meydanına çıkamamış,ünlü bir güreşci pehlivan da kabza kavrayamamışdır.
Mahbubdostluğu ile meşhur Dördüncü Sultan Muradın,genc pehlivanların huzurunda yapılan güreşlerde,genc pehlivanların sırtlarının yere getirilmesine aslaa izin vermediği rivâyet edilir; bir işâreti ile güreşi durdurur,üstün hünerle güreş tutuşan genci gaalib sayarmış.
Pehlivanların pâdişahlar önünde yapdıkları güreşlere “Huzur Güreşi” denilirdi.Ondokuzuncu Yüzyıla kadar huzur güreşlerine katılmış profesyonel gürrşciler için bir kayde rastlamadık,Huzur Güreşleri geçen asır ortalarına kadar dâimâ sarayın Enderun ve dın hizmet koğuşlarındaki gencler arasında yapılmışdır.Saray iç oğlanları arasından seçkin pehlivanlar da bilhassa dış,kaba hizmet ocakları olan Zülüflü Baltacılar ve Bostancılar arasından çıkmışdır.
Üçüncü Sultan Selim zamanında sarayın Enderun ve dış hizmet ocakalarındaki genclerin şânında kaleme alınmış bir mecmuada vücud yapıları ve kaş göz nakışları,ve el ayak dökümleri ile seçkinlerinden bahsedilirken,güreşci olarak tanınmış bir kaç gencin de adı kaydedilmişdir :
“Helvahâneli Taşköprülü İbrahim”;“Bostancı Hamlacılardan(Kayıkcılardan)Şileli Elif”;“Aşcı yamaklarından Mengenli Eyyub ,zâhirde kınalı kuzu,cevher de bebrü peleng”;“Zülüflü Baltacılardan valdesultan hammalı Kazdağlı Kara Battal”,“Zülüflü Baltacılardan Başkadın hammalı Alacalı Behram,tâze civanın şekeri pekmezi balı ve zebrdest fetâların çapkın damgalı has malı”;“Bostancı Hamlacılardan Husrev,yalun ayaklı baldırı çıplak oğlan ammâ kâkül yelesi sırmadan baş altına güreş tutar pehlivan” ;“Has ahırlı seyis Rıdvan ki dilberânı mühmelân güruhundan amma desteye güreş tutuşur pehlivan”;“Bostancı Dalyancılardan Şâkir,yalun ayaklı baldırı çıplak mühmelândan fetâ,amma güreş tutmada yektâ, yakasında biti,balıkcı ite,hodiri meydan dediklerine görmeli yiğiti ”;“Has ahırlı İspir Şefik ki bin içinde bir Rumelinden kopmuş siyehçerde pomak,gülle topuk iriden iri kıyım ayak,kaddi şimşâdı kavak,kara geysûleri yılda bir görmez tarak ammâ ermeydanına çıkdığında pehlivandır elhak” ;“Hazîneli Topuklu Tayfur Ağa ki bir müheykel merdi meydan,hünkâr huzurunda el ense etmiş pehlivan,topuklu ayakları yalundur ammâ libâsı zerkeş ve azıcık serkeş ve cennet meleklerine rûyi arzda eş,gökde yıldız saymak ister isen anınla tutuşursun güreş ”;Seferli çamaşırcılardan Kurban,bir dağlı civan ve huzur güreşi tutar pahlivan..”.
Sarayın iç ve dış hizmetlerindeki gencler arasında tamu huzur güreşleri Topkapusu Sarayında Gülhâne Kasrı önündeki meydanda,yahud padişahın saltanat binişlerinde Boğaziçi ve İstanbul civarındaki sâir hünkâr köşklerinin bağçaleinde yapılırdı (B.:Binişi Hümâyun,cild 5,sayfa 2798).İkinci Sultan Mahmud zamanında ondokuz sene sarayda kalmış Hâfız İlyas Efendi (B.:İlyas Efendi,Hâfız) “Vekaayii Letâifi Enderun” adını verdiği hâtıralarında saltanat binişlerini kaydederken o güreşlerden de bahseder (B.:Göksu Kasrı,cild ,sayfa ).
“ 1 şaban 1227(10 temmuz 1812) perşenbe günü Beykoz civarındaki Hünakâr İskelesine saltanat binişi oldu.Mutad olan pehlivan güreşi bir kaç saat sürdü..”.
“ 5 şaban 1227(14 temmuz 1812) pazartesi günü(Brykoz civarında)Sultaniye çayırını saltanat binişi oldu.Sâde nekkaare ve zurna çalınarak pehlivanların güreşmesi ferman edildi.Çifter çifter meydana çıkarak birbirlerine galebe için gayretde kusur etmediler ise de yenişemediler.Berabere kalmaları pâdişahın da hoşuna gitti..”.
“ 16 şaban 1227 (25 temmuz 1812) perşenbe günü Arnavudköyündeki İzzet Paşa kasrına saltanat binişi oldu.Pâdişah pehlivan güreşi istedi.Başa güreşir pehlivanlardan İkiz Pehlivan ile Haliloğlu,ve Balyalı ile Dobrucalı,ve Softaoğlu ile Hocaoğlu,ve Hâfız Pehlivan ile Hamza Pehlivan yenişemediler,akşama kadar güreşseler sırtlarının yere gelmiyeceği anlaşıldı,berabere kaldılar,bahşişleri verildi..”.
“ 21 şaban 1228 ( 19 ağustos 1813) pâdişah saraydaki Çinili köşke geldi. Enderun ağalarına tomak oynatıldı.Sonra pehlivanlar meşhur İkiz Osman Pehlivanla imtihana dâvet edildi.Softaoğlu dedikleri dev gibi bir peçlivan İkize meydan okuyup çıkdı ise İkizin üstünlüğü âşikâr idi,Lakabı İkiz ama kendisi tekdir,onun ile başa çıkamayacaklarını bütün pehlivanlar iri itiraf ettiler.İkiz Osman Pehlivana Zetyinyağcılar Kethüdâlığı kaydı hayat şartı ile verildi,üç oğlu da saraya alınarak (Yaşlarına göre) Hazîne,Kiler ve Seferli koğuşlarına verildiler”.
“ 24 receb 1229 (12 temmuz 1814) pazartesi günü Çubuklu mesîresine saltanat binişi oldu.Mutad üzere sâde nekkare ve zurna çalınarak pehlivan güreşi seyri ile safâyi rûhânî oldu,güren bir iki saat sürdü..”.
Zamanımız genclerinin Futbol’a düşkünlüğü gibi,yakın geçmişe kadar İstanbul genclerinin vücud yapısı elverişli olanları güreş tutuşmaya heves ederlerdi.Bu heves,büyükşehrin bilhassa ayak takımı ve esnaf tabakası gencleri arasında çok yaygın idi.Parlak bir başarı,bir garib gencin birden şöhret sâhibi olmasını ve günlük hayatında refaha kavuşmasını sağlardı.Ağalar,efendiler,paşalar kapuları halkından ev uşağı, arabacı yamağı ispir,kayıkcı gibi gencler arasında güreş heveslisi olanları himâye ederler,akran ve emsalleri ile güreşme imkânları sağlarlar,profesyonel pehlivanlardan hüner,oyun öğrenmelerini temin ederler,o genclerin meceri olurlardı.Delikanlının gereği gibi beslenmesi,giyimi kuşamı,ceb harclığı olarak büyük paralar harcanırdı.
Yüz yıllar boyunca süre gelmiş bir gelenekdir,İstanbul civarı köylerinde evlenme ve sünnet düğünlerinde eğlence evlerden köyün meydanına taşar,bundan ötürü de o düğünlere “Meydan Düğünü” denilirdi; meydan düğünlerinde Güreş şarttı, pehlivanlar güreştirilmeden düğün tamam olmazdı.Meydan Düğünleri ile ve o düğünlerde tertiplenen güreşlerle ün yapmış köylerin başında da Merdivenköyü,İçerenköyü,Bulgurlu,Hamamlı,Dudullu gelir. Yetiştirilmiş bir genc pehlivan da ilk defa o düğünlerde ortaya çıkarılır,delikanlı ilk iddialı güreşini o zaman yapardı,ve o zamana kadar da,uymaya mecbur bir gelenek,kisbet giyemez,pırpıt giyerdi,ve o ilk iddiâlı güreşine de pırpıt ile çıkardı (B.:Kisbet ;Pırpıt ). Hasmını yendiği takdirde deste pehlivanlar arasına katılır,pırpıtı atıp kisbet giyme hakkını kazanır,ve destede ilk güreşe çıkışında da,vücudu yağlanırken,meneceri tarafından zeytin yağına bir mıkdar gül yağı katılıdı.Aşağıdaki kıt’a,geçen asır sonlarında yaşamış Üsküdarlı Âşık Râzinin,himâye edip yetiştirdiği Kuşadalı Feyzullah adında (B.: Feyzullah,Kuşadalı,cild 10,sayfa 5737) genc bir pehlivan için yazdığı şarkıdandır :
“Feyzullah Şah” nâmı tarih yirmi yaşla şöhretine
Yâni tebdil eylediği pırtını kisbetine
Yazdım Râzı bu şarkıyı rakiblerin nisbetine
Gül yağıyla yağlayayım vücudunu ey gonca gül
İstanbuldaki tekkeleri çarşı hamamlarının külhanlarında kurulmuş bir hâneberduşlar,apaşlar tarikatı olan eski Külhan Beyliği teşkilâtında (B.:Külhan Beyleri) da ,o süflî erkek çocukların ve delikanlıların arasında güreş tutuşabilecek olanları,“Destebaşı” denilen zâbitleri tarafından himâye edilmişlerdir ve kendilerine güreş imkânları sağlanmışdır.
Lâle Devrinin büyük şâiri Nedim,XVIII.Yüzyılda Kâğıdhâne çayırında güreşen iki genc ve güzel pehlivanı,bir gazelinde şöyle övüyor :
Uşşâkın olsa nola fedâ nakdi canları
Seyretmedin mi dünkü fedâi civanları
Şevk âteşine sen de tutuşdun mu ey gönül
Gördün mü dün güreş tutuşan pehlivanları
Ol perçemin nazîrini hatırda mı gönül
Görmüş idik geçen sene sünbül zamanları
Mâlumdur benim sühanim mahlas istemez
Fark eyler anı şehrimizin nüktedanları
İstanbulda kisbetli yağlı güreşler artıl çok seyrek tertip ediliyor.Yağlı güreş denilince ,artık ilk hatırlanan,Edirnede Sarayiçinde yapılan Kırkpınar Güreşleridir,ve Türkiyenin yağlı güreşde baş pehlivanı da orada seçilmektedir.
Memleketimizde de,milletler arası karşılaşmalarda da,kisbet yerine “Mayo” giyilen,ve çayır çemen yerine bir minder üzerinde güreşilen,ve mindere çıplak ayak ile değil,bir spor pabucu ile çıkılan “Serbest Güreş” ve “Greko Romen Güreş” yapılmaktadır.
İstanbulda sayılamayacak kadar çok spor kulübleri,bütün güçlerini futbola , basketbola,voleybola vermişlerdir.Spor yolunda atletizim bile çok geride bırakılmışdır.Yüzme,yelken,kürek,sutopu gibi sporlar da daha ziyâde ferdi gayretlerle biraz ayakda durabilmektedirler.Buna karşılık günlük İstanbul Gazetelerinde ,8 sayfalık bir gazetenin 7 sayfasına makaaleler,tefrikalar,fıkralar,günün iç ve dış haberleri,ilânlar,koca bir günün herşeyi sığdırılmış,ve 1 koca sayfa da sâdece spora tahsis edilmiş bulunmaktadır.
Eski yağlı güreşlerin artık sâdece hâtıraları kalmışdır,o hatırlarda halk tarafından merakla okunmaktadır,öyleki İstanbul basınında “Güreş Tefrikaları” yayınlamak bir moda hâline gelmişdir.
İstanbul basınında,Güreş ve eski namlı pahlivanların hal tercemeleri üzerine ilk tefrikayı yazan Sami Karayel (B.:Karayel.Sami) olmuşdur.Onu ,yazıları ile ve radyo konuşmaları ile Eşref Şefik tâkib etmişdir.Onlardan sonra da kendi isimleri veya takma imzalarla pek çok tefrika yayınlanmışdır.Şahıslar ve güreşler üzerine hatıralar bir kaşık yoğurt ise,Sami Karayel ile Eşref Şefikden sonra yazılanlar,o bir kaşık yoğurdun bir bidon koca gaz bidonu dolusu suya karıştırılması ile yapılan ayran gibidir.
Yakın geçmişin İstanbulunda gencler arasındaki güreş hevesinin,merâkının ne yaygın olduğu üzerine Sermed Muhtar Alus’un “Güreş Meraklıları” başlıklı güzel bir yazısı vardır(B.:Alus,Sermed Muhtar,cild 2,sayfa 755),1947 de Akşam Gazetesinde yayınlanmışdır,aşağıdaki satırları oradan alıyoruz :
“İstanbullu gencler,mektebliler,kişizâdeler arasında güreşe düşkünler,profesyonel pehlivanlara taş çıkartacak derecede amatörlüğü iler götürmüşlerdi.
“Pehlivan güreşi seryrine bayılan,güreş seyretmek için köy düğünlerine koşan kibarlar da pak çokdu.
“Babam Muhtar Paşa anlatırdı,çocuklukda mahallelisi,Kuleli Askerî İdadisinde sınıf arkadaşı Davudpaşalı Râif (Mir’âtı İstanbul müellifi Mehmed Râif bey) ile Haköylü İhsan desteye çıkan pehlivanların çoğunu el enseye girişir girişmez alt ederlermiş.
“Paşmakcızâdelerden,Beşinci Sultan Muradın başiamamlığında bulunmuş Aziz Molla,delikanlılığında soyunur,kisbeti giyer,yağlanır,er meydanına çıkıp değme pehlivanlara duman attırırmış.
“Topcu miralaylığından (Albaylığından) emekli Pire Mehmed Bey anlatırdı,Gülhâne Askerî Rüşdiye talabe iken,14-5 yaşlarında,güreşe heves etmiş,idadide heves ibtilâ hâlini almış,güreşde çevikliğinden ötürü de Pire lakabını takmışlar.Dudulluda bir düğünde büyükortadan Pomak Kâmilin karşısına çıkmış,kendisi ile güreşmek istediğini ve tersâneli bir nefer olduğunu söylemiş; Kâmil:
– Bir akrânını bul çocuk !..demiş.
“Kendisini istiskaal eden pomağı onun bilmediği bir oyunla hemen yere sermiş, Pomak o zaman :
–Ben seni bildim,sen Mektebli Pire Mehmedsin,Tersâneliyim dedin,beni aldattın,âleme rezil ettin..demiş ve ağlamaya başlamış.
“Göztepede oturur seraskerlik istihkâm dâiresi reisi Hayri Paşanın oğlu Enver Bey tüysüz bir mülâzim iken acı bir kuvvete sâhibdi.İstasyon yanındaki çayırda muhâcir arabacılarla güreş tutuşur,en cüsselilerini yenerdi.
“Galatasaraylıların içinden de güreşciler çıkmışdır.Galatasaray Spor kulübünün ilk âzalarından 264 Cevdet ile ondan üç sene sonraki sınıfdan 110 Celâl(meşhur Sakallı Celâl) mükemmel güreşirler,karşılarına çıkanı yenerlerdi,hele Celâl iri gövdesi ile hasımlarını kün fe yekûn ederdi...”(S.M.Alus).
Aşağıdaki satırları Tercüman Gazetesinin spor yazarlarından Ali Gümüş’ün (B.: Gümüş,Ali,cild ,sayfa ) bize verdiği notlardan alıyoruz :
“ İstanbul spor kulüblerinden yetişen pehlivanlar,yıllar boyunca ,serbest ve greko-romen güreşlerde Avrupa,Dünya,Olimpiyad şampiyonlukları kazanmışlardır . İstanbulda,dolayısı ile Türkiyede çağdaş minder güreşlerinin yapıldığı ilk spor ocağı da 1903 yılında kurulan Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olmuşdur.Fakat burada önemle keydederiz ki çok daha önceden Avrupaya giden türk pehlivanları orada minder güreşleri yapmışlardır.Kara Ahmed,Koca Yusuf ve Kurddereli Mehlivanlar geçen asır sonlarında o neslin en büyük pehlivanlarıdır(B.:Ahmed Pehlivan,Kara, cild1,sayfa 440 ;Mehmed Pehlivan,Kurddereli ;Yusuf Pehlivan,Koca).1880-1900 arası Türk Güreşinin altın çağı olmuşdur.
“ Türk millî güreş takımı ilk defa olarak 1924 Paris Olimpiyadlarında görünmüşdür,o takımda İstanbul spor kulüblerinden yetişen pehlivanlar Dürrü,Seyfi Cenab ve Faikdir.1927 de Budapeştede düzenlenen bir şampiyonaya katılan millî güreş takımımızdan Çoban Mehmed fransız Deglaine’i yenmesine rağmen dereceye girememişdi (B.:Çoban,Mehmed ,cild 8,sayfa 4046).Çağdaş amatör pehlivanlarımız arasında ilk büyük başarıyı 1938 Berlin Olimpiyadlarında 61 kiloda şampiuon olan Yaşar Erkan’dır. Aslen Erzincanın Refâhiye ilçesinin İspidi Köyünden olan Yaşar Pehlivan İstanbulda Kumkapu Güreş Kulübünden yetişmişdi.Yine olimpiyadlarda ilk madalyamızı Mersinli Ahmed Pehlivan almışdır ki o da İstanbuldaki güreş kulüblerinden yetişmişdi.
“ Türk güreşine hizmet eden İstanbul spor kulübleri arasında öncü olan Beşiktaşdan sonra Kumkapu,Haliç İdman ve Fenerbağçeyi kaydetmek gerekir.Beşiktaşda da idâreci olarak Ahmed Fetgeri,Kumakpuda idâreci olarak İsmail Hakkı Vefâ türk güreşinin gelişmesine hizmet etmiş simâlardır.Bugün İstanbulda güreşle bilhassa meşgul olan spor kulübleri şunlardır :Camialtı,Haliç.Hâlen İstanbul Güreş ajanlığını Özel İdâre tahakkuk şefi Taştan Koçak yapmakda idi..”(Ali Gümüş,Not)
Theme
Other
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
G13A029
Theme
Other
Subject
Güreş, Wrestling, Enderun Koğuşları, Zülüflü Baltacılar Koğuşu, Bostancı Koğuşları, Mehmed II (Sultan), Süleyman I (Sultan), Murad IV (Sultan), Mehmed IV (Sultan), Ahmed III (Sultan), Selim III (Sultan), Mahmud II (Sultan), Abdülaziz I (Sultan), Topkapı Sarayı, Topkapı Palace, Gülhane Kasrı, Gülhane Pavillion, Biniş-i Hümâyûn, Hafız İlyas Efendi, Vekâyi-i Letâif-i Enderuniyye (Hızır İlyas), Göksu Kasrı, Göksu Pavilion, Âşık Râzî (Üsküdarlı), Üsküdarlı Âşık Râzî, Kuşadalı Feyzullah, Külhanbeyleri, Rowdies, Nedim (Şair), Nedim (Poet), Kâğıdhane Çayırı, Kâğıdhane Meadow, Sami Karayel, Eşref Şefik, Sermed Muhtar Alus, Davudpaşalı Raif, Mehmed Raif Bey, Göztepe, Galatasaray Spor Klubü, Galatasaray Sports Club, Ali Gümüş, Ahmed Pehlivan (Kara), Kurdereli Mehmed Pehlivan, Yusuf Pehlivan (Koca), Mehmed Çoban, Ahmed Fetgeri, Kumkapı, Haliç İdman, İsmail Hakkı Vefa, Cihan Güreş Kulübü, İstanbul Güreş İhtisas Kulübü, Istanbul Wrestling Specialization Club, Topkapu Demir Spor, Kartal, Camialtı, Haliç, Golden Horn, Taştan Koçak
Type
Document
Format
Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the Gür chapter of Istanbul Encyclopedia. Vekayi-i Letâif-i Enderun by İlyas Efendi, song lyrics by Poet Âşık Razi from Üsküdar, poem by Nedim, Sermed Muhtar Alus's article titled Wrestling Aficionados and Ali Gümüş's notes are cited.
Note
Typewriting on paper. Corrections and print notes are written with pen.
See Also Note
Binişi Hümâyun, cilt 5, sayfa 2798; İlyas Efendi (Hafız); Göksu Kasrı; Kisbet; Pitpit; Kuşadalı Feyzullah, cilt 10, sayfa 5737; Külhan Beyleri; Karayel (Sami); Sermed Muhtar Alus, cilt 2, sayfa 755; Gümüş (Ali); Kara Ahmed Pehlivan, cilt 1, sayfa 440; Mehmed Pehlivan (Kurdereli); Yusuf Pehlivan (Koca); Mehmed Çoban, cild 8, sayfa 4046
Bibliography Note
Hâfız İlyas Efendi, "Vekaayi-i Letâif-i Enderun"; Üsküdarlı Âşık Râzî; Nedim; Sermed Muhtar Alus, "Güreş Meraklıları"; Ali Gümüş, Not
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Other
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.