Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BEYOĞLU CADDEİ KEBÎRİ
Beyoğlunda zamanımızda İstiklâl Caddesinin eski adı; Atatürk Bulvarının açılmasına başlandığı yılına kadar İstanbulun en geniş, ve en uzun caddesi idi, eskiden de, hâlen de İstanbulun günün hemen her saatinde en kalabalık, en şenlikli, en zengin çarşı boyu, en güzel eşyanın müşheri, en faal eğlence merkezidir. (B.: İstiklâl Caddesi).
Tünelin Beyoğlu başındaki meydancıkdan Taksim meydanına kadar uzanır; “İstiklâl Caddesi” adını, İstanbulun işgalden kurtulduğu, üzerinden muzaffer ordumuzun ilk kıt’alarının geçdiği gün aldı. Caddei Kebir adının ne zaman konduğunu tesbit edemedik. Bu cadde, XVII. ve XVIII. asırlarda, Beyoğlu parça parça genişlerken vücud bulmuşdur; önceleri, bugünkü caddeden çok daha dar idi; Tünelden gelindiğine göre, bilhassa Galatasarayı ile Taksim arasındaki kısmının sol tarafını, 5 haziran 1870 büyük Beyoğlu yangını kül ettikden sonradır ki, cadde o zamanın ihtiyacı nisbetinde genişletilmiş idi; kuvvetle tahmin ederiz ki “Caddei Kebir” adı, İstanbul haritasına bu tarihden sonra yazılmış olacakdır.
Birinci Cihan Harbi sonlarında Caddei Kebirin her iki yanındaki sokaklar şunlardır:
Tünel Meydanından Taksime doğru sağ kolda - Bostan Yeni yol Sokağı, Kumbaracı Yokuşu, Posta Sokağı, Polonya Sokağı, Ada Sokağı, Galatasarayı mevkiinde Yeni Çarşı Caddesi, Kartal Sokağı,...
⇓ Devamını okuyunuz...
Beyoğlunda zamanımızda İstiklâl Caddesinin eski adı; Atatürk Bulvarının açılmasına başlandığı yılına kadar İstanbulun en geniş, ve en uzun caddesi idi, eskiden de, hâlen de İstanbulun günün hemen her saatinde en kalabalık, en şenlikli, en zengin çarşı boyu, en güzel eşyanın müşheri, en faal eğlence merkezidir. (B.: İstiklâl Caddesi).
Tünelin Beyoğlu başındaki meydancıkdan Taksim meydanına kadar uzanır; “İstiklâl Caddesi” adını, İstanbulun işgalden kurtulduğu, üzerinden muzaffer ordumuzun ilk kıt’alarının geçdiği gün aldı. Caddei Kebir adının ne zaman konduğunu tesbit edemedik. Bu cadde, XVII. ve XVIII. asırlarda, Beyoğlu parça parça genişlerken vücud bulmuşdur; önceleri, bugünkü caddeden çok daha dar idi; Tünelden gelindiğine göre, bilhassa Galatasarayı ile Taksim arasındaki kısmının sol tarafını, 5 haziran 1870 büyük Beyoğlu yangını kül ettikden sonradır ki, cadde o zamanın ihtiyacı nisbetinde genişletilmiş idi; kuvvetle tahmin ederiz ki “Caddei Kebir” adı, İstanbul haritasına bu tarihden sonra yazılmış olacakdır.
Birinci Cihan Harbi sonlarında Caddei Kebirin her iki yanındaki sokaklar şunlardır:
Tünel Meydanından Taksime doğru sağ kolda - Bostan Yeni yol Sokağı, Kumbaracı Yokuşu, Posta Sokağı, Polonya Sokağı, Ada Sokağı, Galatasarayı mevkiinde Yeni Çarşı Caddesi, Kartal Sokağı, Su Terâzisi Sokağı, Ağaçeşmesi Sokağı, Hava Sokağı Kakaroğlu Sokağı, Bursa Sokağı, Büyük Parmakkapu Sokağı, Küçük Parmakkapu Sokağı, Rum Kabristanı Sokağı, Sıraselviler Caddesi; Taksim.
Tünel Meydanından Taksime doğru sol kolda - İsveç Sokağı, Asmalı Mescid Caddesi, Timoni Sokağı, Derviş Sokağı, Venedik Sokağı, Terkso Çıkmazı, Lövanden Çıkmazı, Eczâsı Çıkmazı, Lâtin Çıkmazı, Saka Çıkmazı, Glavani Sokağı, Kilise Çıkmazı, Hacopulo Pasajı Tütüncü Çıkmazı, Galatasarayı mevkiinde Hamalbaşı Caddesi, Tiytaro Sokağı, Sol sokak, Sağ sokak, Yeşil Sokak, Ağacamii mevkiinde Sakızağacı Caddesi, İmam Sokağı, Misk Sokağı, Bekâr Sokağı bir geçid, Taksim Sokağı, Zambak Sokağı, Taksim.
Cadde “İstiklâl Caddesi” olur iken, bu sokak isimleri de hemen tamâmen değiştirilmişdir.
Sayın R. Gamsızoğlu İstanbul Ansiklopedisine tevdi ettiği notlarda İkinci Abdülhamid devri sonlarının caddei Kebirini şöyle anlatıyor:
“Avrupalılar, levantenler Beyoğlu’na “Pera”, ve Taksime kadar uzanan caddeye “Grand”rue de Pera” derlerdi. Tünelden Beyoğluna çıkıldıkta karşıya tünel hanı ve pasajı gelirdi. Bu binâda kiracılardan başka hiç bir değişiklik yokdur.
“Şimdi Şişli otobüslerinin hareket ettiği noktanın yanında ve o zaman daha dar olan tünel meydanında etrafı demir parmaklıklı küçük bir havuz vardı.
Beyoğlu kaymakamlığı ve belediye şûbe müdürlüğü binâsı, şehremanetine bağlı Altıncı Belediye Dâiresiydi.
Tünel meydanında, köşede J. Verdoux özlükçü, onun sırasında Karakaş fotoğraf malzemesi mağazası, yanında da berber Petro’nun dükkânı vardı. Meydana bakan dükkânları bir kaç kitap evi ve bir kasap işgal ediyordu.
“Şimdiki Narmanlı hanı, caddenin ortasına kadar yayılmış koyu renkli kasvetli Rus başkonsolosluğu binâsı idi. Karşısındaki İsveç sefaretinin malı olan dükkânlardan birinde veliaht Reşat efendinin terzisi Vidoviç, yine o sıradaki Botter, gümüş ve kristal eşya ve sofra takımları ile Christofle marka çatal, bıcak ve kaşıkları satan Decugis, Haşet kitapevenin yerinde fotoğraf makine ve levazımatı satan Weinberg mağazaları, yanında Hidivial Palas oteli, sol kolda hâlen Markiz olan büyük mağazada şekerci Lebon (Galatasaray lisesi matematik öğretmeni Mr. Blanchon Lebon’un damadı idi. Anadolu demiryolları müdürü Mr. Huguenin, silindir şapkasıyla her gün öğleden sonra buraya gelir, şampanya içerdi.) Passage Orliental denilen şark pasajında Weiss kitap evi, yine o sırada bakkal Dimitrakopolu (sonraları Dimitrakopulo rakılarını yapan), Ahmed Kapanî beyin mağazasının yerinde Strazburg birahanesi, Suriye Hanı, kuyumcu Sori.
“Sağda Rus safareti korseci Ovagimyan, onun üstündeki binâda fotoğrafçı Sebah ve Joaillier, Sent Mari Kilisesi.
“Solda Zaharyadis mağazasının üstündeki, katta İstanbulun tek kadın berberi olan İzidor, yine o sırada, dar bir koridordan geçilerek girilen Yani lokanta ve birahânesi, Al İpek mağazasının yerinde ve Terkos kumpanyası binası altında Vapillon tuhafiye mağazası, solda köşe başında Pazar Alman, Nikoli lokanta ve birahânesi, Babayan kuyumcu dükkânı, kunduracı Burgeni, Yapı ve Kredi Bankası binasında münhasiren İngiliz mamûlâtı, çeşitli eşya, kumaş, tuhafiye ev silâhları, spor malzemesi, 120 kuruşa satılan sağlam İngiliz ayakkabıları ve İstanbula ilk defa futbolu getiren Baker mağazası, yanındaki Saka çıkmazında Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye vardı.
“Galatasaraya doğru yolumuza devam edelim. Sağda şimdi Mayer mağazasının bulunduğu yerde caddeye doğru ilerlemiş Semt Antuvan kilisesi, yanında Amiralis’in yerinde, en güzel hediyelik eşyalarla tanesi çeyrek altına yâni 27 kuruşa zarif kravatlar satan Pigmalion mağazası, solda Sümerbank binasını bütün katlariyle işgal eden Kariman, hâlen İş Bankası binası olan yerde kadın kumaşları satan DRon mağazası ve üstünde Berlitz mektebi, Tophâne müşiri Zeki Paşanın malı olup cumhuriyetin ilk senelerinde beyaz Rusların işlettiği Türkuvaz lokantası ve daha sonra Kariman mağazasının taşındığı binada meşhur Bonmarşe (Bir kapısı tepebaşına açılan bu uzun ve geniş mağazaya, Beyoğluna gezmeğe gelenler hiç bir şey almasalar da muhakkak uğrar, piyasa ederlerdi. Burada oyuncaklar, bebekler, kırtasiye, kumaş çeşitli mal ve ev eşyaları satılırdı.)
“Yine o sırada eski ismi Au Lion olan şimdiki Lion mağazası, karşısında Ernest Komandinger’in piyano, nota ve müzik âletleri ticarethanesi, İstanbul kartpostalları basıp satan Maks Frühterman, yanında mâhût evleri ile Çiçekçi sokağı, karşıda sol kolda her gün gazetelerde resimli ilânları çıkan Tetis sahte elmaslar mağazası, Elhamra sinemasının yerinde Kristal gazinosu, yeni Semt Antuvan kilisesinin arsasında meşhur Konkordiya vardı.
“En iyi puro sigaraları ile tütün rejisinin mamûllerini satan Angelidis’in Havana pazarı yerinde duruyor. Karşısında Zat-i hazret-i şehriyarinin ressam ve fotografcıbaşısı Abdullah Biraderlerin atleyesi gömlekçisi Strongilos mağazası.
“Yeniçarşı sokağının başında şimdi yerinde yeller esen Galatasaray polis serkomiserliği ve o zamanki ismi Mekteb-i Sultanı Şâhâne olan Galatasaray lisesi, (O tarihlerde parmaklıkların önünde ve yaya kaldırım kenarında mermer babalara merbut bir kalın zincir vardı.)
“Postahane eski yerinde duruyor. Burası aynı zamanda Eastern telgraf kumpanyasının merkeziydi. Yanındaki binâda zamanın meşhur göz doktorlarından uzun sallı Esmeryan’ın muayenehânesi bulunuyor.
“Kartal sokağının başında C.K:M. mağazasının yeride Cafe Royal adında temiz bir kahvehâne hizasında Canzuch İngiliz eczahânesi karşısında Tokatliyan lokanta ve postahânesi.
“Yeni ismi Balo sokağı olan Sağ sokağının köşesinde Beyoğlu Kentin lokantası yerindeki Brakavis pastahânesinde, ağırbaşlı müşteriler akşamları bir kaç kadeh aperatif alırlar ve şeker kavanozlarının arkasından gelip geçenleri seyrederlerdi.
“Solda biraz ileride Halep çarşısı. İçindeki Variete tiyatrosuna Avrupa’dan sirkli, opere, operet turupları gelir, temsiller verirlerdi. Halep çarşısı karşısında Sultan Mecid ve Aziz devri zenginlerinden Köceoğlundan şimdi Atlas sineması olan konağı bulunmamaktadır. Solda Abraham paşa malı olan Şerkdoryan kulübü, altında meşhur Mir. ve Colteraux terzihânesi ve Psalti mefruşat mağazası vardı. Yeni Melek sineması sokağınının başındaki kunduracı mağazası muhallebici üstündeki bina da Savoie oteliydi.
“Glorya pastahânesinin yanındaki sinema, geniş salonu ve kat kat locaları ile Odeon tiyatrosu. Karnaval mevsiminde burada balolar, sâir zamanlar da yabancı, turuplar tarafından temsiller verilirdi. Saray sinamasının ön kısmı Luksemburg gazinosu, arka tarafı da gazinonun bilârdo ve oyun salonu idi. Karşı sırada Duma’nın Paris ve Viyana yapısı kupa, fayton ve lando arabaları satan mağazası bulunuyordu.
“Ağa camiinden sonra mabeyinci Ragıp Paşanın Rumeli Hanı ve altında Rebul eczahânesi ve bir kuyumcu dükkânı karşısında zamanın mâruf kadınlarından güzel Artemisya’nın oturduğu kapısı hamam sokağında caddeye nâzır ev.
“Misk sokağının başında Kitap Sarayının üstündeki binâ Beyoğlu mutasarrıfı Enver Beyin makamı. Bekâr sokağı başında Çığ Apartımanının arsasında Yunan başkonsolosluğu binası ve Taksime varırken şimdi Fransız konsoloshânesi olan binâda Giffard hastahânesi, karşısında köşede meşhur içkili Eftalipos gazinosu.
“Vâlide çeşmesi ve yanında salaş sirk binâsı (İkinci meşrutiyetin ilk senelerinde burada Kurtdereli Mehmed ve Filiz Nurullah, ecnebi pehlivanlarla göreşirlerdi.) Sağda şimdi Taksim Sarayı olan yerde eski bir binâda Rum - Fransız lisesi vardı.”
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM050519
Tema
Yer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 5, sayfalar 2713-2715
Bakınız Notu
B.: İstiklâl Caddesi
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.