1934 Belediye Şehir Rehberine göre Fatihde, Karagümrükde Koca Dede Mahallesinde, Beyceğiz Mescidi Sokağı ile Bilgiçler Sokağı kavuşağı köşesindedir; kendi adını taşıyan mahalelnin dışında bırakılışı garibdir. Dört kâgir duvar üzerine kiremit örtülü bir çatı çekilmiş basit bir yapı olup taş minâresi 1894 deki büyük zelzelede şerefe altına kadar yıkılmış ve o gündenberi de o hâli ile kalmışdır; yalnız üstü düzeltilmiş, arab tarzını andıran tahta parmaklıklı ve yuvarlak külâhlı bir ezan okuma yeri yapılmışdır; önceleri bodurca olan bu ahşap ek 1946 dan sonra yapılan bu tâmirde azıcık uzatılmışdır. Hadikatül Cevâmi iki satırlık bilgi veriyor: “Mehmed Ağa Cami kurbindedir, bânisi Mehmed beydir, kabri nâ mâlûmdur, mahallesi vardır” diyor. Değerli müdekkik Ekrem Hakkı Ayverdi: “Fetih devri sonlarında İstanbul Mahalleri” adlı eserinde “Beyceğiz Mahallesi” notunda şu mâlûmatı veriyor: “Vakfiye târihi 878 (Milâdî 1473) dir. Vakfiyenin asılı yazılır iken mescid bânisinin ismi Kaasım Çelebi’üş-şehri bi ibni Begcügez sûretindedir. Hadikatül Cevâmide ise bâni adı Kaasım değil, Mehmeddir. Beyceğiz unvânı bâkı kaldığına göre eski hüviyetine ikinci bâninin ismi ilâveedilmiş olacaktır.” diyor. Temeli onbeşinci asır sonlarında atılmış olan bu mescidin ilk yapısından en küçük bir iz kalmamışdır. Sok...

1934 Belediye Şehir Rehberine göre Fatihde, Karagümrükde Koca Dede Mahallesinde, Beyceğiz Mescidi Sokağı ile Bilgiçler Sokağı kavuşağı köşesindedir; kendi adını taşıyan mahalelnin dışında bırakılışı garibdir. Dört kâgir duvar üzerine kiremit örtülü bir çatı çekilmiş basit bir yapı olup taş minâresi 1894 deki büyük zelzelede şerefe altına kadar yıkılmış ve o gündenberi de o hâli ile kalmışdır; yalnız üstü düzeltilmiş, arab tarzını andıran tahta parmaklıklı ve yuvarlak külâhlı bir ezan okuma yeri yapılmışdır; önceleri bodurca olan bu ahşap ek 1946 dan sonra yapılan bu tâmirde azıcık uzatılmışdır. Hadikatül Cevâmi iki satırlık bilgi veriyor: “Mehmed Ağa Cami kurbindedir, bânisi Mehmed beydir, kabri nâ mâlûmdur, mahallesi vardır” diyor. Değerli müdekkik Ekrem Hakkı Ayverdi: “Fetih devri sonlarında İstanbul Mahalleri” adlı eserinde “Beyceğiz Mahallesi” notunda şu mâlûmatı veriyor: “Vakfiye târihi 878 (Milâdî 1473) dir. Vakfiyenin asılı yazılır iken mescid bânisinin ismi Kaasım Çelebi’üş-şehri bi ibni Begcügez sûretindedir. Hadikatül Cevâmide ise bâni adı Kaasım değil, Mehmeddir. Beyceğiz unvânı bâkı kaldığına göre eski hüviyetine ikinci bâninin ismi ilâveedilmiş olacaktır.” diyor. Temeli onbeşinci asır sonlarında atılmış olan bu mescidin ilk yapısından en küçük bir iz kalmamışdır. Sokakdan üç basamak taş merdivenle girilir. Son cemaat yerinden de sahna yine üç basamak merdivenle çıkılır. Sol tarafda ahşab bir merdiven önü kafesli fevkaani kadınlar mahfiline çıkar. Ahşab minberi ve vân kürsüsüde sâde doğramacı işidir. Minâre kapasu son cemaat yerinde sağ tarafdadır. Hâlen ibâdete açık, temiz, bakımlı, bir mesciddir. (1961) Hakkı Göktürk Beyceğiz Mescidi, 1946 (Resim : Nezih) Beyceğiz Mescidi, 1961 (Resim : Bülend Şeren)