GÜNEMEK (Hayri) – Bestekâr,hânende ve kendi adına nisbetle “Hayrikâr” ismini koyduğu uda benzer bir sazın mucidi ;1882 de İstanbulda Fatihde doğdu,bahriye kaymakamı yarbayı Şükrü Bey adında bir zâtin oğludur.Sesinin güzelliği küçük yaşda iken dikkati çekmiş,takdir kazanmış,muhitinden gördüğü teşvik ve kendi heves ve merakı ile musiki nazariyâtı ve keman dersi almış,ve büyük şehrin eski alaturka musiki âlemlerinin şöhretlerinden biri olmuşdur.Alaturka musiki âletlerinin hepsini pek mükemmel çalan Hayri Bey ayrıca elinde iş hüneri olan bir sanatkârdır. Evinde bir marangoz atöliyesi kurmuş, xxxxx kendisine mimarlar tarafından getirilen plan ve resimlere göre gaayet güzel binâ mâketleri yapmışdır ;yine aynı atöliye yukarda bahsettiğimiz “Hayrikâr” ı yapmışdır.Bir küçük davula ve kaşıklara ayakla kullanılır kol ve pedaller takmış,ona da “Buluşlar” adını koymuş,eliyle Hayrikârını çalarken ayakları ile davul ve kaşıklarda tempolar tutmuşdur;bi icâdı için rast bir şarkı bestelemişdir : Hayrikâr ismi verdim Elimdeki sazıma Haydi olduğum için Uysun diye adıma Şık şak şık şak kaşıklar Davul vuruyor güm güm Çık çak çık çak kaşıklar Hayrikârın sesine Karışıyor “Buluşlar”. 18 yaşında iken Gümrük İdâresinde memur olmuş,emekli oluncaya kadar o idârede kalmışdır.Zaman zaman saz toplulukları ku...

GÜNEMEK (Hayri) – Bestekâr,hânende ve kendi adına nisbetle “Hayrikâr” ismini koyduğu uda benzer bir sazın mucidi ;1882 de İstanbulda Fatihde doğdu,bahriye kaymakamı yarbayı Şükrü Bey adında bir zâtin oğludur.Sesinin güzelliği küçük yaşda iken dikkati çekmiş,takdir kazanmış,muhitinden gördüğü teşvik ve kendi heves ve merakı ile musiki nazariyâtı ve keman dersi almış,ve büyük şehrin eski alaturka musiki âlemlerinin şöhretlerinden biri olmuşdur.Alaturka musiki âletlerinin hepsini pek mükemmel çalan Hayri Bey ayrıca elinde iş hüneri olan bir sanatkârdır. Evinde bir marangoz atöliyesi kurmuş, xxxxx kendisine mimarlar tarafından getirilen plan ve resimlere göre gaayet güzel binâ mâketleri yapmışdır ;yine aynı atöliye yukarda bahsettiğimiz “Hayrikâr” ı yapmışdır.Bir küçük davula ve kaşıklara ayakla kullanılır kol ve pedaller takmış,ona da “Buluşlar” adını koymuş,eliyle Hayrikârını çalarken ayakları ile davul ve kaşıklarda tempolar tutmuşdur;bi icâdı için rast bir şarkı bestelemişdir : Hayrikâr ismi verdim Elimdeki sazıma Haydi olduğum için Uysun diye adıma Şık şak şık şak kaşıklar Davul vuruyor güm güm Çık çak çık çak kaşıklar Hayrikârın sesine Karışıyor “Buluşlar”. 18 yaşında iken Gümrük İdâresinde memur olmuş,emekli oluncaya kadar o idârede kalmışdır.Zaman zaman saz toplulukları kurmuş,pek çok hevesli genclere musiki dersleri vermişdir.Bâzan radyolarımızda okunur şu hüzzam halk türküsü onun beşlerindendir : Asmalarda üzüm var Yosmalarda gözüm var Eger beni dinlerse Ona bir çift sözüm var Gel gel gel yanıma Altın takayım gerdanına.. Bibl.: Mustafa Rona,Elli Yıllık Türk Musikisi,1970.