Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
AZİZ ENSÂRİ BEY
Asrımız başlarında yaşamış Rufaî târikati şeyh oğullarından; Kasımpaşada Aynî Ali Baba Dergâhı şeyhi Mehmed Ensarînin oğludur. 1895 de Erzincanda babasının rençber gibi çalışarak kendi parası ile kurduğu dergâhında dünyaya geldi.
Şeyh Mehmedin İstanbula naklinden sonra iptidaî, rüşdhi ve idâdî tahsillerini burada yaptı. Balkan Harbinde esir ordumuza ve İşkodra halkına yardım için ilk giden Kızılay yardım teşkilâtında çalıştı. Birinci Cihan Harbinde Taşkışlanın Askerî Hastahaneye tebdilinden asistan olarak cebhelerden gelen yaralılara hizmet etti, bir müddet de fahrî olarak Beyoğlu İaşei Umumîye baş müfettişliğinde bulundu.
Sesi muhrik ve güzel olan Aziz Bey çok güzel ezan okurdu; bilhassa sabah ezânından evvel okuduğu ilâhiler semt halkını ruhânî vecd içinde bırakırdı.
Galata köprüsü başında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii Şerifinde öğle zamanında gidip okuduğu ezanı, hırıstıyan ve müslüman köprüden geçen halk huşû ile dinlerdi. Bazan Harbiye Nezaretinde Enver Paşanın dairesinin kapısının karşısında ayni saatte okuduğu ezanda, Paşa dahil, bütün Nezaret erkânı ve mensubîni daha iyi dinlemek üzere kapılarının dışarısına çıkmak mecburiyetinde kalırlardı. Tekkede zikir esnasında güzel ilâhi ve kaside okurdu. Babasının Erzincandaki tekkesinde Sallabaş Dede ismindeki bir zattan ve K...
⇓ Read more...
Asrımız başlarında yaşamış Rufaî târikati şeyh oğullarından; Kasımpaşada Aynî Ali Baba Dergâhı şeyhi Mehmed Ensarînin oğludur. 1895 de Erzincanda babasının rençber gibi çalışarak kendi parası ile kurduğu dergâhında dünyaya geldi.
Şeyh Mehmedin İstanbula naklinden sonra iptidaî, rüşdhi ve idâdî tahsillerini burada yaptı. Balkan Harbinde esir ordumuza ve İşkodra halkına yardım için ilk giden Kızılay yardım teşkilâtında çalıştı. Birinci Cihan Harbinde Taşkışlanın Askerî Hastahaneye tebdilinden asistan olarak cebhelerden gelen yaralılara hizmet etti, bir müddet de fahrî olarak Beyoğlu İaşei Umumîye baş müfettişliğinde bulundu.
Sesi muhrik ve güzel olan Aziz Bey çok güzel ezan okurdu; bilhassa sabah ezânından evvel okuduğu ilâhiler semt halkını ruhânî vecd içinde bırakırdı.
Galata köprüsü başında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii Şerifinde öğle zamanında gidip okuduğu ezanı, hırıstıyan ve müslüman köprüden geçen halk huşû ile dinlerdi. Bazan Harbiye Nezaretinde Enver Paşanın dairesinin kapısının karşısında ayni saatte okuduğu ezanda, Paşa dahil, bütün Nezaret erkânı ve mensubîni daha iyi dinlemek üzere kapılarının dışarısına çıkmak mecburiyetinde kalırlardı. Tekkede zikir esnasında güzel ilâhi ve kaside okurdu. Babasının Erzincandaki tekkesinde Sallabaş Dede ismindeki bir zattan ve Kasımpaşa Mevlevihanesi dedelerinden “Yâver Dede” den simâ çıkarmıştır; zikir esnasında dört saat durmadan simâ ettiği olmuştur. Rufâî tarikatinin bütün burhanlarını yapmak kudretine sahip olan Aziz Bey başına sapladığı şişler, bilhassa ateşte kızarttığı “Gül” tâbir edilen uzun, ucu yassı demiri diliyle yalaması, ağzına döktüğü çiğ yumurtayı, ateşte kızdırdığı uzun ucu küçük ceviz kadar toparlak olan demiri ağzına sokarak pişirmesi herkesi hayrette bırakırdı.
Kader icabı Avrupaya yolu düşen Aziz Bey bilhassa Pariste şark fakiri Tahrâ Bey diye tanılan Türk ve müslüman namı altında rezâlet yapan bir şarlatanın bir Ermeni olduğunu ve yaptıklarının basit hokkabazlık olduğunu iddia etmiş, Paris’in değerli hekimleri huzurunda tecrübelerini yapmıştır.
Aziz Bey yabancı memleketlerde gösterdiği bu mânevi hünerleriyle Fransa, Almanya, İspanya, İtalya ve Hindistan devletlerinden takdirnameler almıştır.
27 eylûl 1943 de vefat etmiş, Kasımpaşada Zından arkasında tarikati melâmi pirlerinden İdrisî Muhtefî Türbesinin içine ön tarafa Pederi Mehmed Ensarînin yanına defnedilmiştir.
Hakkı Göktürk
Aziz Ensarî Beyin uzunca bir zaman vatan dışında dolaşması zannederiz ki siyasî sebeplerle olacaktır. Avrupadan dönüşünün tezine o zamanın röportaj muharrirlerinden Mekki Said Kendisiyle konuşmuş ve bu mülâkatını “Yedi Gün” mecmuasının 27 eylûl 1933 tarihli ve 25 numaralı nüshasında “Fakir Aziz Bey, kafasına bıçak saplayan adam” başlığı altında neşretmiştir.
Bu mülâkat şayanı dikkattir, muharrir muhatabının bir rufâî şeyhinin oğlu olduğundan bihaberdir. Aziz Ensarî Bey de rufâî dervişliğini fakir kisvesi altında saklamıştır. Meselâ: “Bu işe nasıl başladınız, heves ettiniz?” sualine verdiği cevap şudur:
“Onbeş sene evvel Mısıra gitmiştim, Tanta’da Arab mı, Hindli mi, Buharalı mı nereli olduğu belirsiz yaşlı bir adam vardı, kendisine Abdüsselâm Tantâvî diyorlardı, fakirizme ait hünerler gösteriyordu, merak sardım, tanışmak istedim, hizmet edersen belki sana icâzet verir dediler. Gittim, elini öptüm, arzumu söyledim:
— Vücuduna hâkim misin?
Dedi, sol bileğimi sım sıkı tutup paslı bir şişi deriden içeriye soktu:
— Sana izin veriyorum!.. dedi, bundan sonra vücudünün tehlikeli olmayan her tarafına bu şişi sokabilirsin!.. “Bu telkin altında fazla acı duymadım, fakirliğe başlayışım böyledir. Abdüsselâmın yanında üç dört sene çalıştım..”.
Avrupada dolaştığı yerler için de: “İki buçuk sene Fransada, bir buçuk sene İspanyada, bir ay da Portekizde kaldım, Fakirizm hünerleri gösterdim, 1930 beynelmilel Anvers Sergisinde de Tunusluların pavyonunda çalıştım” demiştir.
Fakat asıl şâyanı dikkat sözleri, muharririn “Rufâiler de şiş saplarlar, ağızlarına ateş alırlardı?” sualine verdiği cevaptır:
“Hepsinin hilesi vardır! Kömürü yanmamış tarafından tutarlardı, şişi de benim yaptığım şekilde, acıya tahammül ile saplarlar, fakat bu melekelerini tarikatlerinin propogandası için kullanırlar, basit halkı iğfal ederlerdi. Eskişehirde bir müsamere veriyordum, tecrübelerime başlamadan sahneye çıkarak halka şu sözleri söyledim:
— Şimdi göreceğiniz hünerleri bir zamanın dervişleri bir hâyu hûy arasında İsmi Celâli zikrederek yaparlardı; halbuki şimdi şu sahnede söz çalındı, benden evvel dört kız kanto oynayıp göbek attı, bu marifetlerin maneviyat ile alâkası olsa benim çarpılmaklığım lâzımdır!..”.
Aziz Ensarî Beyin elinde hüner gösterdiği Avrupa memleketlerinde kendisinden takdir ile bahseden gazeteler bulunduğunu söyliyen muharririn “acı duyar mısınız” sualine :
— Yedi sene evveline kadar duyardım, fakat tahammül ederdim, şimdi şişleri saplarken hiçbir şey duymuyorum, yalnız başıma bıçak girdikten (başına bıçağı bir çekiç ile vurdurarak sokturmaktadır) bir müddet sonra dimağım uyu-şur gibi oluyor... Fakat o da tokmağın sarsıntısından!..” cevabını vermişdir. Ve sonra şu iki hâtırayı nakletmişdir:
— Antalyada iken sahneye bir operatör geldi, şişi kendi göstereceği yerden sokmamı istedi, soktum, fakat çıkarır çıkarmaz kan boşandı, sahnenin arkasına düştüm bayıldım. Meğer Operatör bey hazırlıklı gelmiş, Belediye doktoru ile birlikte beni tedavi ettiler, 20 - 25 gün yattım. Profesör doktor Süreyya Ali Bey de bir mecliste başıma bıçak sapladığımı gördü: “Sen işin farkında değilsin, bu yaptığın çok tehlikelidir, bir gün sahnede ayni dakikada ölürsün” dedi..
Mekki Said Aziz Bey için “rengi solgundu, koca adam elli kilo bile gelmiyordu, vücudünde kanı kalmamış!..” diyor. Muharririn: “Hayatınızı bu tarzda kazanmağa devam edecek misiniz?” sualine hemen cevap veremiyen Aziz Bey:
— Artık hiçbir şey kendi elimde değil, hayat beni bıçaklıyor, maişet gailesi vücuduma şişlerini saplıyor, geçinecek bir iş bulsam, fakirliğe herkesten önce ben lânet edeceğim!..
Demiştir. Hakkı Göktürk’ün zabtettiği hal tercümesine göre bu mülâkattan sonra 48 yaşında vefat eden Aziz Ensarînin hayatı türlü bakımdan pek hazin geçmiştir.
Aziz Ensâri Bey
(Resim: Nezih)
Aziz Ensarî Bey Fakir kıyâfeti ile ve bir İspanyol gazetesinde çıkmış karikatürü
(Resim: Nezih)
Theme
Person
Contributor
Nezih
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Hakkı Göktürk
Identifier
IAM030800
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Nezih
Description
Volume 3, pages 1723-1725
Note
Image: volume 3, pages 1723, 1724
Theme
Person
Contributor
Nezih
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.