Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AZİZ (Tophâneli Mestane)
1890 ile 1895 arasında Tophâne sibyan bölüğünden Bursalı bıçkın meşreb bir genç olub hüsnü ânı İstanbulun bedtıynet gürûhu arasında dillere destan olmuşdu; Tophâne ketebesinden ve bu satırları yazan günahkârın refiki can beraber Üsküdarlı Âşık Râzi ki kalenderlik vâdisinde başını bir türlü derdü belâdan kurtaramamış, o yolda tebâh olmuş biridir (B. : Râzi, Âşık Hasan) Mestâne Aziz için bir semâî yazmıştır:
Dâvet ettim o şûhi haddim bilmez küstâhâne
Efendim şâhi hûbânım buyurun sizindir hâne
Dürlü nazlar cilvelerle bakub mestâne mestâne
Gelmemekçün sayub dökdü bin ma’zeret bin bahane
Yüzü melek içi şeytan bakın hele şu külhâne
Bıçkınlarla gezer kâfir Fener, Göksu, Kâğıdhâne
Gurur nahvet cevrü cefâ sebeb toyluk onbeş yaşı
Nolur bir gez şu sîneye yaslasa o şâhın başı
Pâyine ser koyub didim olsun sana binek taşı
Gazeb âlûd olub çattı o şuh iki keman kaşı
Yüzü melek içi şeytan bakın hele şu külhâne
Bıçkınlarla gezer kâfir Fener, Göksu, Kâğıdhâne
Aziz derler sana yavrum top kâküllü Tophâneli
İsim kâfi değil kendin aziz etmesin bilmeli
O çapkınlar bed tıynetler sarar ise nazlı beli
Âşıkına yılan olur kâkülünün her bir teli
Yüzü melek içi şeytan bakın hele şu külhâne
Bıçkınlarla gezer kâfir Fener, Göksu, Kâğıdhâne
Tophâne neferâtından üç lâz anbardan bazı eşyayı mîriye çalıp satarlar...
⇓ Devamını okuyunuz...
1890 ile 1895 arasında Tophâne sibyan bölüğünden Bursalı bıçkın meşreb bir genç olub hüsnü ânı İstanbulun bedtıynet gürûhu arasında dillere destan olmuşdu; Tophâne ketebesinden ve bu satırları yazan günahkârın refiki can beraber Üsküdarlı Âşık Râzi ki kalenderlik vâdisinde başını bir türlü derdü belâdan kurtaramamış, o yolda tebâh olmuş biridir (B. : Râzi, Âşık Hasan) Mestâne Aziz için bir semâî yazmıştır:
Dâvet ettim o şûhi haddim bilmez küstâhâne
Efendim şâhi hûbânım buyurun sizindir hâne
Dürlü nazlar cilvelerle bakub mestâne mestâne
Gelmemekçün sayub dökdü bin ma’zeret bin bahane
Yüzü melek içi şeytan bakın hele şu külhâne
Bıçkınlarla gezer kâfir Fener, Göksu, Kâğıdhâne
Gurur nahvet cevrü cefâ sebeb toyluk onbeş yaşı
Nolur bir gez şu sîneye yaslasa o şâhın başı
Pâyine ser koyub didim olsun sana binek taşı
Gazeb âlûd olub çattı o şuh iki keman kaşı
Yüzü melek içi şeytan bakın hele şu külhâne
Bıçkınlarla gezer kâfir Fener, Göksu, Kâğıdhâne
Aziz derler sana yavrum top kâküllü Tophâneli
İsim kâfi değil kendin aziz etmesin bilmeli
O çapkınlar bed tıynetler sarar ise nazlı beli
Âşıkına yılan olur kâkülünün her bir teli
Yüzü melek içi şeytan bakın hele şu külhâne
Bıçkınlarla gezer kâfir Fener, Göksu, Kâğıdhâne
Tophâne neferâtından üç lâz anbardan bazı eşyayı mîriye çalıp satarlar ve satarken derdest olunurlar, Mestâne Azizin de şerikleri olduğu, lâzların anbara çocuğu sokdukları tahakkuk eder, meydanı dayağından sonra üçer sene prangabend olurlar, Sinob zındanına sevk olunurlar.
Mestâne Azizi bir defa görmüş idim, bir ramazanı şerifde Üsküdarda yaptığım çalgılı kahvehâneye Tophâneli ve Tersâneli her biri zehri kaatil lâzlarla beraber gelmişti, elhak güzellikde âfeti devran idi, lâkin asker formasının düğmeleri çözük, kuşağın bir ucu ayaklarında o zamanın modası kamerçin yemeni (B. : Kamerçin, Yemeni), tavrı ve edâsı son derece mübtezel, hazâ it idi. Çocuğa bir şey okumasını söylediler nazlandı, tersanelilerden biri suratına bir şamar attı, ağladı, sonra bir kesik kerem okudu, sesi dâvûdî, hıçkırır gibi çıkıyordu, hâlâ kulaklarımdadır :
Sâkiyâ câmında nedir bu esrâr
Söyletir divâne divâne beni
Şarâbı lâ’linde ne keyfiyet var
Bir katresi kıldı mestâne beni
Meğer Azize “Mestâne” lâkabının verilmesi bu meşhur kesik keremi fevkalâde güzel okumasından imiş. O kadar tesir etti ki Azizi tokatlayan o kaba, hoyrat lâzlarla bizim Üsküdarın bazû ve pençe sahibi kabadayıları arasında büyük bir arbede çıkacakdı, hele onlar def olub gittiler ve fırtına kopmadı, onlar gider gitmez bir mecidiye sadaka verdiğimi de hatırlarım.
Vâsıf Hiç
Mestâne Aziz
(Resim: S. B.)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
S. B.
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM030763
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
S. B.
Tanım
Cilt 3, sayfalar 1696-1697
Not
Görsel: cilt 3, sayfa 1697
Bakınız Notu
B. : Râzi, Âşık Hasan; B. : Kamerçin, Yemeni
Tema
Kişi
Emeği Geçen
S. B.
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.