Yeniçerilerin, mensup oldukları taburları gösteren meselâ kılıç, ok, kayık, yürek çapa gibi bir takım nişanları vardı, bunları kollarına, baldırlarına, bazan göğüslerine dövme olarak nakşettirirlerdi. Yeniçeri ocağı kaldırılınca, yeni kurulan Asakiri Mensurei Muhammediye’ye alâmet olarak ay yıldız kabul edildi. İstanbulda derhal; ay yıldız modası çıkarak kayıklara, arabalara, satıcı tablalarına, dükkân ve kahvehane camekânlarına ay yıldızılı süsler ve nakışlar yapıldı. Hükûmet bunu hoş görmedi, ay yıldıza hürmetsizlik saydı ve bu alâmetin askerden gayri hiç kimsenin hiç bir yerde kullanamıyacağını ilân ettirdi, yapılanları da kaldırttı. Fakat bu yasak bir müddet sonra unutuldu; ay yıldız yine ibtizale düşürüldü; pek lâtif olan şekli de bozularak, ekseriya, yayvan yahut tıkız ve kaba bir hilâlin karşısında gayet kaba, hattâ bazan tersimi daha kolay olduğu için altı şualı bir yıldızdan ibaret olarak, kundura boyacısı kıpti çocuklarının boyacı sandıklarının üstüne varınca nakşedildi.