Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
AYAK ESNAFI, SATICILARI : Turşucular
Her dükkânın mahallecileri olup sırtlarında bir fıçı, bir kolunun dirseğinde asılı yine tahtadan mamul küçük fıçısı, bir kap içinde biberli suda turşu mahallelerde bağırırlar: “İlahana bîber turşusu” evlerden çağırıldıklarında, hemen fıçıyı indirir elini fıçının içine daldırır — el temiz, kirli her ne ise — çıkardığı lâhana, hıyar, patlıcan, domates her ne ise, zaten kapak tersi çevrilmiş fıçının ağzında durur, onun üzerine koyar, doğrar, turşunun suyundan da koyar, müşteri isterse kolunda asılı kaptan biberli su da koyar, öz sermayesi su olduğundan tulumba ve acı çeşmelerden arasıra su koymağı da ihmal etmez, ne yapsın akşam dükkânda hesap vermek vardır. Şimdi o fıçılar kaldırıldığından omuzlarında askı ile gezdirilmekte ve pek musib olarak turşuları çıkarmağa mahsus bir kepçe bulundurulmaktadır.
Turşucuların bir kısmı da merkeple satışa çıkarlar, hele akşam mahallelerine erken çıkarak birkaç dükkândan çıkanlar bir yerde buluşurlar, merkepleri otlamağa bırakırlar, kendileri de çimenlerin üstünde tâ ikindi nihayetine kadar uyku çekerler; kalkıp her biri birer istikamete yani müdavimi bulunduğu semte doğrulur. Zaten insan yaradılış itibariyle birçok şeyleri benimseyiverdiğinden, herkes kendi müşterisini bekler, bizim turşucu, bizim bakkal, bizim kasap, bizim manav ilâh... yekdiğer...
⇓ Read more...
Her dükkânın mahallecileri olup sırtlarında bir fıçı, bir kolunun dirseğinde asılı yine tahtadan mamul küçük fıçısı, bir kap içinde biberli suda turşu mahallelerde bağırırlar: “İlahana bîber turşusu” evlerden çağırıldıklarında, hemen fıçıyı indirir elini fıçının içine daldırır — el temiz, kirli her ne ise — çıkardığı lâhana, hıyar, patlıcan, domates her ne ise, zaten kapak tersi çevrilmiş fıçının ağzında durur, onun üzerine koyar, doğrar, turşunun suyundan da koyar, müşteri isterse kolunda asılı kaptan biberli su da koyar, öz sermayesi su olduğundan tulumba ve acı çeşmelerden arasıra su koymağı da ihmal etmez, ne yapsın akşam dükkânda hesap vermek vardır. Şimdi o fıçılar kaldırıldığından omuzlarında askı ile gezdirilmekte ve pek musib olarak turşuları çıkarmağa mahsus bir kepçe bulundurulmaktadır.
Turşucuların bir kısmı da merkeple satışa çıkarlar, hele akşam mahallelerine erken çıkarak birkaç dükkândan çıkanlar bir yerde buluşurlar, merkepleri otlamağa bırakırlar, kendileri de çimenlerin üstünde tâ ikindi nihayetine kadar uyku çekerler; kalkıp her biri birer istikamete yani müdavimi bulunduğu semte doğrulur. Zaten insan yaradılış itibariyle birçok şeyleri benimseyiverdiğinden, herkes kendi müşterisini bekler, bizim turşucu, bizim bakkal, bizim kasap, bizim manav ilâh... yekdiğeriyle kesbi ülfet ve ünsiyet ediverir. Bunlar da bağırırlar: “İlahna biber turşusu!... keskin sirke!...” Deyyy, çüş, gider.
Bu turşucu esnafı da leblebici ve helvacı gibi malı dükkândan tartı ile alır, kalanı öylece teslimederler.
Turşucuların en birinci çıkarları su olduğu gibi leblebicilerin dalaveresi de küçük, aklı ermiyen çocuklardan ve irtikâbı denaet eden büyüklerden de geçirdikleri pirinç, bakır, çinkodur.
Vasıf Hiç
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Vâsıf Hiç
Identifier
IAM030292
Theme
Folklore
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 3, page 1420
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.