Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AYAK ESNAFI, SATICILARI : Balıkcılar
Hemen istisnasız, Büyükşehrin külhani - bıçkın sınıfına mensupturlar. Bir kısım esnaf dükkânlardan veya voli mahallelerinden alıp mahallelerde satarlar. Asıl oltacı balıkçılar sandallariyle tuttuklarını ya dükkânlara verir veyahut bir kısmını mahallecilere, bir miktarını da kendileri satarlar. Balığı olta ile tutup kendi satanlar, balıkları galsamalarından geçirdikleri bir sicime veya bir işportaya, tepsi içinde dizerler; Köprü başında, vapur iskelelerinde vapurlar boşalırken: “Haydi beyim oltanın! Burunbahçenin! Yeşilkayanın!” diye bağırırlar, hele uskumru ise: “Kumru! canlı canlı oynar oynar! Bizim tarlanın!” derler. Sicime dizilen balıklar hem diri, hem de çok görünür. El işportalarında olursa balıkların arasına yeşil yapraklar ya yosun koyarak tazeliğini göstermek isterler arasıra üzerlerine tuzlu deniz suyu vurulursa tazeliklerini muhafaza eder, renkleri solmaz. Mahalle aralarında dolaşanlar, sahilden uzak semtlere, sayfiyelere gidenler, balıkları, mevsimine göre incir yaprakları arasında tahta kefelere doldururlar ve bir askı ile omuzlanıp taşınır; ve icabeden yerlerde: “Balıkçı!..” diye bağırırlar; bu gibilerin, gün aşırı, üç dört günde bir uğradıkları köşkler; bir iki bıçakları, sattıkları balıkları temizleyip kesmek için de bir tahtaları vardır.
Vasıf Hiç
Balkcılar, XIX...
⇓ Devamını okuyunuz...
Hemen istisnasız, Büyükşehrin külhani - bıçkın sınıfına mensupturlar. Bir kısım esnaf dükkânlardan veya voli mahallelerinden alıp mahallelerde satarlar. Asıl oltacı balıkçılar sandallariyle tuttuklarını ya dükkânlara verir veyahut bir kısmını mahallecilere, bir miktarını da kendileri satarlar. Balığı olta ile tutup kendi satanlar, balıkları galsamalarından geçirdikleri bir sicime veya bir işportaya, tepsi içinde dizerler; Köprü başında, vapur iskelelerinde vapurlar boşalırken: “Haydi beyim oltanın! Burunbahçenin! Yeşilkayanın!” diye bağırırlar, hele uskumru ise: “Kumru! canlı canlı oynar oynar! Bizim tarlanın!” derler. Sicime dizilen balıklar hem diri, hem de çok görünür. El işportalarında olursa balıkların arasına yeşil yapraklar ya yosun koyarak tazeliğini göstermek isterler arasıra üzerlerine tuzlu deniz suyu vurulursa tazeliklerini muhafaza eder, renkleri solmaz. Mahalle aralarında dolaşanlar, sahilden uzak semtlere, sayfiyelere gidenler, balıkları, mevsimine göre incir yaprakları arasında tahta kefelere doldururlar ve bir askı ile omuzlanıp taşınır; ve icabeden yerlerde: “Balıkçı!..” diye bağırırlar; bu gibilerin, gün aşırı, üç dört günde bir uğradıkları köşkler; bir iki bıçakları, sattıkları balıkları temizleyip kesmek için de bir tahtaları vardır.
Vasıf Hiç
Balkcılar, XIX. asır
(Resim: Kargopulo atölyesi fotoğraflarından Ayhan eli ile)
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM030222
Tema
Folklor
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 3, sayfa 1393
Not
Görsel: cilt 3, sayfa 1393
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.