TR
Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
About
Istanbul Encyclopedia
Reşad Ekrem Koçu
Web Project
Entries
❯
Volume 3: Aş-Ba
AYAKDAŞ
“Yoldaş” ile beraber, İstanbulda evvelâ yeniçeriler tarafından kullanıldığı muhakkaktır; arkadaş karşılığıdır. Ve kendilerine alem olmuştur, ayakdaş denilince “yeniçeri” kastedilmiştir. İstanbuldan kalkarak doğuda ve batıda en az altı ay, bazan da 1,5 - 2 yıl süren seferlere yaya gidip gelen bu askerlerin ağzında “yoldaş” ve “ayakdaş” muhakkak ki arkadaştan çok daha uygun tâbirler, hitaplardır. “Yoldaş” yalnız yeniçeri ağzında kalmış, “ayakdaş” ise onlardan İstanbulun eski külhâni ve ayak takımı tarafından da benimsenerek kullanılmıştır. Arkadaşlıkta bir fikir anlaşması şarttır, külhâniler ve serserilerle ayak takımı arasında bir gaye uğrunda ve fikir birliği olmıyacağına, yakınlıkları sadece birbirlerinin gidişine ayak uydurmaktan ibaret olduğuna göre ayakdaş tâbiri onların ağzına da yakışır. İstanbul külhânilerinin ve ayak takımının ayakdaş” tâbirini terk etmesi, Yeniçeri Ocağının “Vak’ai Hayriye” denilen kanlı şehir muharebesi ile kaldırılmasından, yeniçerilerin de amansızca takip edilerek idam olunmasından sonradır; ocağın kaldırıldığı 1826 yılından bu yana da ayakdaş yerine arkadaş demeğe başlamışlardır. meselâ vak’ai Hayriyede yeniçeri zorbalarının en namlılarından Habip Odabaşı Etmeydanında söylediği meşhur nutkuna: — Ayakdaşlar!.. Fütur getirmeyin, tereddüt göstermeyin, o...
⇓ Read more...
“Yoldaş” ile beraber, İstanbulda evvelâ yeniçeriler tarafından kullanıldığı muhakkaktır; arkadaş karşılığıdır. Ve kendilerine alem olmuştur, ayakdaş denilince “yeniçeri” kastedilmiştir. İstanbuldan kalkarak doğuda ve batıda en az altı ay, bazan da 1,5 - 2 yıl süren seferlere yaya gidip gelen bu askerlerin ağzında “yoldaş” ve “ayakdaş” muhakkak ki arkadaştan çok daha uygun tâbirler, hitaplardır. “Yoldaş” yalnız yeniçeri ağzında kalmış, “ayakdaş” ise onlardan İstanbulun eski külhâni ve ayak takımı tarafından da benimsenerek kullanılmıştır. Arkadaşlıkta bir fikir anlaşması şarttır, külhâniler ve serserilerle ayak takımı arasında bir gaye uğrunda ve fikir birliği olmıyacağına, yakınlıkları sadece birbirlerinin gidişine ayak uydurmaktan ibaret olduğuna göre ayakdaş tâbiri onların ağzına da yakışır. İstanbul külhânilerinin ve ayak takımının ayakdaş” tâbirini terk etmesi, Yeniçeri Ocağının “Vak’ai Hayriye” denilen kanlı şehir muharebesi ile kaldırılmasından, yeniçerilerin de amansızca takip edilerek idam olunmasından sonradır; ocağın kaldırıldığı 1826 yılından bu yana da ayakdaş yerine arkadaş demeğe başlamışlardır. meselâ vak’ai Hayriyede yeniçeri zorbalarının en namlılarından Habip Odabaşı Etmeydanında söylediği meşhur nutkuna: — Ayakdaşlar!.. Fütur getirmeyin, tereddüt göstermeyin, ocak namı kıyametedek kalkmaz!.. Göreyim sizi, Hacıbektaş Ocağını uyandırın!.. demişti. Bu nutuk yeniçerilerin son sözü olmuştu ve kendilerine “ayakdaş” hitabı ile başlamıştı. Hüseyin Râci adında bir zâta ait olup üzerinde hicrî 1308 (milâdî 1890 - 1891) tarihi kayıtlı el yazması bir defterde folklor bakımından pek kıymetli manzumeler arasında şu destana rastlanmıştır; Vak’ai Hayriyeden sonra yeniçerilerle Bektâşileri tehzil yolunda yazıldığı aşıkârdır: DER VASFI AYAKDAŞ Ayakdaşlık, yoldaşlık Kazan kaynatup taşdık İtlik dâvâsın güdüp Yıllar yılı dalaşdık Kahvehâne, Han, Hamam Ayakdaşlık verdi nam Mey ile mahbub ile Sürtdük durduk kırkyıl tam Arada var pîrdaşlık Dime dikenlik, taşlık Hacı Bektaş köçeği Muhabbetle yoldaşlık Birdir yorganla döşek Ayakdaşlarda bî şek Elbet bizden değildir Bunu bilmeyen eşek Gir babanın koynuna Bak Bektâşi oynuna Ayakdaşım hû diye Sarılınca boynuna Kellede ense kalın Ayaklarımız yalın Meydan bizim yoldaşım Merdâne çıkup salın Civanımız pîrimiz Bine bedel birimiz Ayakdaşız beraber Kesilmiş göbeğimiz Ayakdaşım civelek Peçesi tel tel ipek Açup görsen yüzünü Perîdir yahud Melek Dilim dilim kavuğu Babam netsin tavuğu Tekkeye horoz lâzım Ayakdaş yalabuğu Güzellere taparız Mum söndürüp yatarız Ayakdaş himmetiyle Dünya evin yaparız Üçler, yediler, kırklar Düşmanımızı haklar Babamız huzurunda Mühürlensin ayaklar Ayakdaş hû diyelim Bıçaklar bileyelim Kaldırın kazanları Çorbayı yimeyelim Gelin Et Meydanına Sultanlar sultanına Ali Baba hû çeker Demine devrânına Papaz olur mu kadı Tâlim gâvur icâdı Uyandırdık ateşi Kazanlarımız kaynadı Yalın ayak baş kaba Sırtımızda bir aba Ayakdaşlarla geldik Hünkâr Baba merhaba
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM030211
Theme
Folklore
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 3, pages 1382-1383
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
In collaboration with  
Rights Statement
Cookie Policy
LPPD