Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
ATANIK
İkinci Abdülhamid devrinde, Kuyumcu çarşısının en namlı kuyumcularından biriydi. Ufak tefecik, cılız, kır bıyıklı bir adamdı. İstanbul hanımlarınca iki lâkabı vardı: “Bücür” ve “Ölmez”. 1894 büyük zelzelesinde, çarşıdan dışarı kaçarken, yıkılan duvarların altında kalmış; mucize kabilinden kurtulmuş.
Kuyumcu çarşısındaki ve bitişik hanlardaki kuyumcu Şahbazyan, Çubukcuyan, Neşastaciyan, Tolayan gibi geniş dükkânı, müşterileri oturtacak kadife kaplı kanapeleri, koltukları, vitrinli masaları, koca koca kasaları yok. Dapdaracık, üç dört kişi ancak sığacak küçük bir dükkân; içinde, üstüne eski bir halı parçası serilir, tahta kerevet. Öndeki, kapıdaki camlar kirden, toz topraktan buzlu cam halini almış.
Gel gelelim, gaz sandığı kadar, külüstür kasasını açsın, neler yok neler: Badem kadar, fındık kadar, on on beş kıratlık pırlantalar; damla yakutlar, gök yakutlar, zümrütler...
Sultan efendilerin baş haremğaları; bütün vükelâ, vüzerâ, küberâ familyaları hep ona başvurmada; zira en şâhâne, en nâdide mücevherler onda. Hem, ötekilerde bulunanlardan daha üstün, hem de fiyatça ehven.
Yağlı kuyruk müşterilerine karşı pek ikramcıydı, şakacı ve lâtifeci idi de Böylelerden biri gözükür gözükmez:
— Gülü seven dikenine katlanır.. Şu benim kıyak sedirime yerleş efendiciğim! dedikten sonra yazsa, yak...
⇓ Read more...
İkinci Abdülhamid devrinde, Kuyumcu çarşısının en namlı kuyumcularından biriydi. Ufak tefecik, cılız, kır bıyıklı bir adamdı. İstanbul hanımlarınca iki lâkabı vardı: “Bücür” ve “Ölmez”. 1894 büyük zelzelesinde, çarşıdan dışarı kaçarken, yıkılan duvarların altında kalmış; mucize kabilinden kurtulmuş.
Kuyumcu çarşısındaki ve bitişik hanlardaki kuyumcu Şahbazyan, Çubukcuyan, Neşastaciyan, Tolayan gibi geniş dükkânı, müşterileri oturtacak kadife kaplı kanapeleri, koltukları, vitrinli masaları, koca koca kasaları yok. Dapdaracık, üç dört kişi ancak sığacak küçük bir dükkân; içinde, üstüne eski bir halı parçası serilir, tahta kerevet. Öndeki, kapıdaki camlar kirden, toz topraktan buzlu cam halini almış.
Gel gelelim, gaz sandığı kadar, külüstür kasasını açsın, neler yok neler: Badem kadar, fındık kadar, on on beş kıratlık pırlantalar; damla yakutlar, gök yakutlar, zümrütler...
Sultan efendilerin baş haremğaları; bütün vükelâ, vüzerâ, küberâ familyaları hep ona başvurmada; zira en şâhâne, en nâdide mücevherler onda. Hem, ötekilerde bulunanlardan daha üstün, hem de fiyatça ehven.
Yağlı kuyruk müşterilerine karşı pek ikramcıydı, şakacı ve lâtifeci idi de Böylelerden biri gözükür gözükmez:
— Gülü seven dikenine katlanır.. Şu benim kıyak sedirime yerleş efendiciğim! dedikten sonra yazsa, yakınındaki sucudan buzlu sular, limonatalar, şerbetler; çarşının Nuruosmaniye kapısındaki mahallebici Bursalı Ahmed Ağadan dondurmalar getirtir, kışsa kahveler, çaylar, tavukgöğüsler, keşkülü fıkaralar taşırdı.
Gelenler dükkânın içini kalabalık görünce “Biraz dolaşalım da yine uğrarız” deyip çekilirler, başka yere gitmezlerdi. Tanıdığı, orta halli hâtunlar, şayed o hafta düğüne müğüne dâvatlilerse ondan elmas kaldırırlardı; yani yüz yazısı perşembe günü, ertesi paça günü, o elması iğretiden takacaklar; görenler kendilerinin sanacak; cumartesi götürecek kuyumcuya teslim edecekler. Kuyumcu çarşısında böyle elmas kaldıracaklardan kefil istemek, üç beş mecidiye kira almak âdetti. Atanik, emin bildiği kadınlardan kefil istemez, hattâ ekseriya kira bile almazdı. Paralı, tıkır tıkır liraları sayarak boroş, bilezik, küpe alacak yabancı müşterilere, keyfi yerinde değilse, hiç istifini bozmayıp:
— Beğeneceğin gibisi bende yok hanımcığım, başka yerlere bak! Yollu baştan savıcı bir cevap verirdi.
Küçük dükkânı arada bir kapalı durur, kepengi inik görenler derhal anlarlardı:
— Mutlaka Sultanlardan biri çağırdı da oraya gitti. Yarın gelelim! Yani, sahtiyan çantasını eline alıp Ortaköy, Defterdarburnu, Divanyolu, Mercandaki saraylara gider, elmasları satıp torba dolusu liraları cebine koyup dönerdi.
Sermed Muhtar Alus
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Sermed Muhtar Alus
Identifier
IAM030050
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 3, page 1196
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.