1934 Belediye Şehir Rehberi haritasına göre, Fatih kazasının Şehremini nahiyesinin Fatmasultan ve Arpaemini, Karagümrük nahiyesinin Neslişah ve Mimarsinan mahallelerinin sınırlarını teşkil eden ve Arpaemini yokuşu ile Tatlıpınar Caddesi kavşağından Sofalıçeşme sokağı ile Keçeciler Caddesi kavşağına kadar uzanan bir sokaktır. Tatlıpınar Caddesi ve Arpaemini yokuşu ile bir üçyol ağzı teşkil ettiği kavşaktan yüründüğüne göre: Üç araba geçebilecek kadar geniş, yaya kaldırımlı ve paket taşı döşeli bir yoldur. Sol köşe başında kesme taştan, klâsik üslûpta, kitabesiz bir akar çeşme vardır ki, temizlik kastı ile olacak, cephesinden bir sarı badana geçilmiştir; çeşmenin teknesine bitişik ve sağ yanında iki büyük yalağı vardır. Çeşmenin yanında bir ahşap evin altında bir kömürcü, çeşmenin karşısında bir dokumacı atölyesi haline konmuş olan eski Hırkaişerif askerlik dairesi bulunmaktadır. Az ileride sağ kolda eski bir han, onun karşısında sol kolda da bir bahçeli kahve vardır; bu satırların yazıldığı sırada (Temmuz 1946) Öztokay adında bir zatın işlettiği bu kahvehane, geçen asır sonlarında, hovardaca eğlencelere sahne olmuş yerlerdendir; sokak, bu noktadan sonra birden iki misline yakın genişler ve Bayrampaşa deresine kadar bir çarşıboyu olarak uzanır; araba tamircisi, semerci, arabacı ve ...

1934 Belediye Şehir Rehberi haritasına göre, Fatih kazasının Şehremini nahiyesinin Fatmasultan ve Arpaemini, Karagümrük nahiyesinin Neslişah ve Mimarsinan mahallelerinin sınırlarını teşkil eden ve Arpaemini yokuşu ile Tatlıpınar Caddesi kavşağından Sofalıçeşme sokağı ile Keçeciler Caddesi kavşağına kadar uzanan bir sokaktır. Tatlıpınar Caddesi ve Arpaemini yokuşu ile bir üçyol ağzı teşkil ettiği kavşaktan yüründüğüne göre: Üç araba geçebilecek kadar geniş, yaya kaldırımlı ve paket taşı döşeli bir yoldur. Sol köşe başında kesme taştan, klâsik üslûpta, kitabesiz bir akar çeşme vardır ki, temizlik kastı ile olacak, cephesinden bir sarı badana geçilmiştir; çeşmenin teknesine bitişik ve sağ yanında iki büyük yalağı vardır. Çeşmenin yanında bir ahşap evin altında bir kömürcü, çeşmenin karşısında bir dokumacı atölyesi haline konmuş olan eski Hırkaişerif askerlik dairesi bulunmaktadır. Az ileride sağ kolda eski bir han, onun karşısında sol kolda da bir bahçeli kahve vardır; bu satırların yazıldığı sırada (Temmuz 1946) Öztokay adında bir zatın işlettiği bu kahvehane, geçen asır sonlarında, hovardaca eğlencelere sahne olmuş yerlerdendir; sokak, bu noktadan sonra birden iki misline yakın genişler ve Bayrampaşa deresine kadar bir çarşıboyu olarak uzanır; araba tamircisi, semerci, arabacı ve sarraç esnafının sıralanmış olması, civar mahalleler halkının arabacılık ve sürücülük ile geçindiğini pek aydın gösterir, Sokak, Bayrampaşa deresini bir taş köprü ile aşar, bu satırların yazıldığı sırada dere kurumuş, köprü de kemerine kadar toprak ve molozla dolmuş bulunuyordu. Köprüyü geçince, hemen sol kolda yine büyük ve bahçeli bir kahvehane, karşısında iki cepheli klâsik üslûpta kitabesiz büyük bir çeşme vardır; çeşmenin hususiyeti, hemen yanıbaşındaki ahşap yapı Hocahalilattar Mescidinin bodur taş minaresinin bu çeşmenin üzerine yapılmış olmasıdır. Çeşmenin suyu içilmez, halk ağzında dolaşan ve Hadikatül-cevamiin de teyid ettiği bir rivayete göre, su, Edirnekapıdaki Mihrimah Sultan Camiinin temel suyudur ve çeşme Mimar Sinanın baş kalfası bir zimmenin hayır eseridir. Köprüyü geçtikten sonra, sokak iki araba geçebilecek kadar daralır; sağ kolda mütevazi gelirli aile meskeni olan ahşap yapılar sıralanır; sol kol ise, bir sıra bostanlardır. B. Olker