Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ANİKA
İkinci Abdülhamid devrinin ortalarına rastlıyan yıllarda alüfteliği, maceraları, türlü türlü vakalariyle tanınmış yosmalardan; aslı Karadenizli rumlardandı. Dilberliğinin üstüne uyar yokmuş. Gayet de sesi gür ve güzel, utdaki mızrabı eşsizmiş.
Karadeniz kıyısındaki şehirlerde, Trabzonda, Samsunda, Sinopta, hattâ Ereğli kasabasında, onun üzerine çıkarılmış şu türkü, 1900 - 1901 yılları arasında halkın ağzından düşmezdi:
Anikam al udunu çal bakalım
Bir taraftan da keyfe çakalım
Çalgı bitsin Anikam yan yatalım.
Şakrak, curcunalı bir türkü, daha doğrusu bir raks havasıydı. Anikanın çeşitli maceralarının anlatırlardı: Karadeniz delikanlılarından gönül kaptıran kaptırana. Dağa kaçırmışlar. 1908 Meşrutiyetinin ilânı akabinde Tanin gazetesini çıkanlardan “Büyük Türk Lûğatı” nın müellifi Hüseyin Kâzım merhumun babası Kadri Bey Trabzon valisi iken etrafa zabtiyeler salmış, rum dilberini haşarıların elinden kurtarmış. Nihayet Anika İstanbula kapağı atmış. Buranın sefâhet âlemlerinde de şöhretlenmiş. Kibarzadeler, mirasyedi beyler meftunu.
Dost tutanlar, elmaslarla donatanlar, yoluna avuç dolusu para harcıyanlar sayısız. Lüks kira faytonlarına sandallara yan gelip Kâğıthane, Göksu, Sarıyerde sular gezintilerinde, piyasalarında eğlenip zevk sürmede. Bu gel keyfim gel ömür sürüşün, debdebe t...
⇓ Devamını okuyunuz...
İkinci Abdülhamid devrinin ortalarına rastlıyan yıllarda alüfteliği, maceraları, türlü türlü vakalariyle tanınmış yosmalardan; aslı Karadenizli rumlardandı. Dilberliğinin üstüne uyar yokmuş. Gayet de sesi gür ve güzel, utdaki mızrabı eşsizmiş.
Karadeniz kıyısındaki şehirlerde, Trabzonda, Samsunda, Sinopta, hattâ Ereğli kasabasında, onun üzerine çıkarılmış şu türkü, 1900 - 1901 yılları arasında halkın ağzından düşmezdi:
Anikam al udunu çal bakalım
Bir taraftan da keyfe çakalım
Çalgı bitsin Anikam yan yatalım.
Şakrak, curcunalı bir türkü, daha doğrusu bir raks havasıydı. Anikanın çeşitli maceralarının anlatırlardı: Karadeniz delikanlılarından gönül kaptıran kaptırana. Dağa kaçırmışlar. 1908 Meşrutiyetinin ilânı akabinde Tanin gazetesini çıkanlardan “Büyük Türk Lûğatı” nın müellifi Hüseyin Kâzım merhumun babası Kadri Bey Trabzon valisi iken etrafa zabtiyeler salmış, rum dilberini haşarıların elinden kurtarmış. Nihayet Anika İstanbula kapağı atmış. Buranın sefâhet âlemlerinde de şöhretlenmiş. Kibarzadeler, mirasyedi beyler meftunu.
Dost tutanlar, elmaslarla donatanlar, yoluna avuç dolusu para harcıyanlar sayısız. Lüks kira faytonlarına sandallara yan gelip Kâğıthane, Göksu, Sarıyerde sular gezintilerinde, piyasalarında eğlenip zevk sürmede. Bu gel keyfim gel ömür sürüşün, debdebe tantanaların hepsini tapiyor. Gönül bu ya, gayet yakışıklı bir gence sevdalanıyor. Delikanlı cebi delik, külhanbey küruhundan, fakat onunla beraber yaşasın da karı her şeye razı.
Delikanlı, Kasımpaşada, Kulaksızdaki evine götürüp kapatıyor. Ardından, usulü dairesinde, Şeyhülislâm kapısına baş vurup müslüman ediyor; adını Hâdiye koyuyorlar. Nikâhları yapılp meşru karı koca oluyorlar.
Geçinecek paraları kıt, çok darlıktadırlar. Hâdiye hanım mükemmel iskambil ve kahve falına bakarmış; bakıcılığa kalkışıyor. Civarlılardan derken, İstanbulun her tarafından koşan koşana; falına baktıran baktırana. Kuruşlar, ikilikler, çeyrekler yağmada. Yosmanın eski körpeliği biraz geçmiş ama -gelişmiş, bir kat daha dilberleşmiş. İstanbuldaki ilk göz ağrılarından bir mirasyedi bey, Kasımpaşada bakıcılık ettiğini duyunca seğirtiyor, kancayı takıyor:
— Şu ipsizden kaç, boşan, seni nikâhla alacağım; konaklarda, köşklerde, yalılarda yaşatacağım!
Kadını, külhanbeyi kocasının boşuna yere kıskançlıklarından, fena muamelelerinden, dayaklarından bizar; çektikleri canına tak demiş. Tam evden kaçacağı esnâda, bir müddettir karısının hâlinden şüphelenen, tetikte, kollamada olan bıçkın, ansızın bastırıyor.
Kavga, gürültü; Anika:
— Artık senin gibi beş parasız, sarhoş belâlı herifle yaşıyamıyacağım, deyince, beriki, hemen bıçağına yapışıp yedi, sekiz yerinden vurarak kadını öldürüyor.
Sermed Muhtar Alus
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Sermed Muhtar Alus
Kod
IAM020564
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 2, sayfa 862
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.