Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AMERİKAN OTELİ
Rumî 1290-1295 (M. 1876 - 1881) yıllarında, Beyoğlunun namlı otellerinden biri, Ahmed Midhat Efendi, Letaifi Rivayat koleksiyonundan “Bekârlık” adındaki kitabında, kahramanı olan Süruri Efendiyi İstanbula getirip bu otelde yerleştirir:
“İstanbul değil Beyoğlu!.. Herif alafranga âleminde yaşayacak, Beyoğluna kuzum Beyoğluna!.. Doğruca Amerikan höteline iner... İkisi birbirinin içinde olarak iki oda isticar eyler. Bunlardan biri yatak odası ve diğerinin salon ittihazına salih olması için döşemece dayamaca icap eden bazı tadilâtını derhal garsonlara icra ettirir. Şu işin bir saat zarfında icra olunup bitmesi Süruri Efendiyi ol kadar mesrur eder ki tarife sığmaz: — Efendim! Haydi bakalım bekâr olarak İstanbul tarafına git de böyle bir saat zarfında kendine yer bul yerleş... Hem de nasıl yerleşiş.. İstanbul tarafında ise bir kere bekâr olana mahalle imamı hane icar etmez. Haydi bin belâ bir hane tut! Takım lâzım, takravat lâzım!.. Uşak lâzım artık lâzım lâzım! Yine rahat yok yine! Yaşasın alafranga” diye frengâne bir sûreti mağrûriyetle yerinden kalkarak endam aynasının önüne gider...
“Amerikan hoteline vürudunun tamam haftası olmak üzere bir cumartesi günü hotelci bir haftalık masarifi mübeyyin defterı takdim eder. Kuşlukta, akşamlıkta tenavül buyurulmuş olan on iki adet bifteğin beh...
⇓ Devamını okuyunuz...
Rumî 1290-1295 (M. 1876 - 1881) yıllarında, Beyoğlunun namlı otellerinden biri, Ahmed Midhat Efendi, Letaifi Rivayat koleksiyonundan “Bekârlık” adındaki kitabında, kahramanı olan Süruri Efendiyi İstanbula getirip bu otelde yerleştirir:
“İstanbul değil Beyoğlu!.. Herif alafranga âleminde yaşayacak, Beyoğluna kuzum Beyoğluna!.. Doğruca Amerikan höteline iner... İkisi birbirinin içinde olarak iki oda isticar eyler. Bunlardan biri yatak odası ve diğerinin salon ittihazına salih olması için döşemece dayamaca icap eden bazı tadilâtını derhal garsonlara icra ettirir. Şu işin bir saat zarfında icra olunup bitmesi Süruri Efendiyi ol kadar mesrur eder ki tarife sığmaz: — Efendim! Haydi bakalım bekâr olarak İstanbul tarafına git de böyle bir saat zarfında kendine yer bul yerleş... Hem de nasıl yerleşiş.. İstanbul tarafında ise bir kere bekâr olana mahalle imamı hane icar etmez. Haydi bin belâ bir hane tut! Takım lâzım, takravat lâzım!.. Uşak lâzım artık lâzım lâzım! Yine rahat yok yine! Yaşasın alafranga” diye frengâne bir sûreti mağrûriyetle yerinden kalkarak endam aynasının önüne gider...
“Amerikan hoteline vürudunun tamam haftası olmak üzere bir cumartesi günü hotelci bir haftalık masarifi mübeyyin defterı takdim eder. Kuşlukta, akşamlıkta tenavül buyurulmuş olan on iki adet bifteğin beheri altışar kuruştan yetmiş iki kuruş Efendi Hazretlerinin nazarı dikkatini açar ise de şu kadar makaronya ikişerden bu kadar ve şu kadar ispanak dörderden bu kadar, elma tatlısı, ayva soğuğu, but sıcağı gibi kalemler yekdiğerini teakup ettikçe ilk kalemin tesiratı unutulmağa başlar. Biçare admacağız akşam rakıcağızını kadeh hesabiyle içtiğinden ve gazinolarda meşrubat kadehlerinin adetlerine katılacak fesat müstağnii tarif bulunduğundan altı gün zarfında yüz kırk beş kadeh rakı kırkar paradan ve on beş konyak altmışardan yirmi sekiz bira ikişerden mukayyed olduğunu ve yalnız bunların esmanı iki yüz yirmi üç buçuk kuruşa vardığını görünce nefesi darlaşır. Ya o hotelde Osmanlı lirasının tamam yüz kuruş ve beş mecidiyenin doksan kuruş ettiğini görünce?..
“Hesabın yekûnu yedi lira üç mecidiye ve üç çeyreğe baliğ olunca biçare Sürurî bunu tediyeden maada bir de hariçte olan masarifini hesap ederek...
“Böyle hötellerde, gidildiği zaman yeni müşteriyi behemahal memnun etmek için insana ol kadar riayet, hürmet ederler ki gerçekten prensler dahi ancak bu kadar ikram görürler... Lâkin bu riayet nümayişi bir hafta devam eder. İkinci hafta içinde uşağı çağırdığınız zaman:
— Mösyö!.. Geliyor!..
diye ses verdiği halde bir saatte gelmez. Zira memnun etmeğe mecbur olduğu yeni bir müşteri daha vardır. Su şişesi, kadehleri temizlenmez, yatak düzelir amma gayet ehemmiyetsiz bir yolda düzelir... Kahve güzel kaynamdan gelir... Hafta üç oldukta yani siz hotele hotel halkı size alıştıktan sonra sofrada dahi etin en fenasından size biftek sürülür, üç günden kalma makarna size takdim olunur, uşak emrnizi bir saatte icra etmez, herkesten evvel sofraya oturduğunuz halde herkesten sonra kalkarsınız.. Artık rahatsızlık her taraftan baş gösterdiği cihetle de tahammül kalmaz.. Şu ahval dahi bizim Süruri Efendiye tecelli eylemiş olduğundan Amerikan hotelinde gerek hötelci ve gerek uşaklariyle birkaç defa kavga eyledikten sonra: — Hoteli değiştirmeli! dedi ve sözünün de hükmünü icra eyledi”.
Bibl. : Ahmed Midhat, Bekârlık.
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM020450
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 2, sayfalar 781-782
Bibliyografya Notu
Bibl. : Ahmed Midhat, Bekârlık.
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.