Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ALİ PAŞA (Güzelce, yahud Çelebi)
On yedinci asır devlet adamlarından, ikinci Osmanın Sadırâzamlarından; aşağıdaki satırlar Reşad Ekrem Koçu’nun İslâm Ansiklopedi’sine yazdığı makaleden alınmıştır:
“Aslı İstanköylüdür. 1587 (H. 996) de, Cezayir beylerbeyi iken, Trablusgarb’da mehdîlik dâvası ile huruç eden Yahyâ bin Yahyâ tarafından öldürülen İstanköylü Ahmed Paşanın oğlu ve, anasının ceddi Kaya Paşa tarafından, seyidlerden idi. Doğum tarihi malûm değildir. Babası öldüğü zaman, henüz büluga ermemiş bulunuyordu. Adalı ve kaptan oğlu olmak münasebeti ile, çocukluğu ve gençliği denizlerde geçti. Beş yıl kadar Dimyat beyi (1597? — 1602?), 1602 de Yemen beylerbeyi olduktan ve on dört yıl içinde de, Tunus, Mora ve Kıbrıs sancaklarında dolaştıktan sonra, kubbe vezirleri sırasına geçti. 17 İkinciteşrin 1617 de, Öküz Mehmed Paşanın vezir-i âzamlıktan infisali üzerine, vezir-i âzam olan Kaptanı deryâ Halil Paşanın yerine kaptan paşa tayin edilip, o yılın deniz seferi mevsiminde, donanma ile Akdenize çıktı. Navarin’den Dalmaçya sahilleri boyunca yukarı çıkmak istediği zaman, eski gemilerini bu limanda bırakmasını tavsiye edenlere: — Ben kadirga içinde doğmuş, büyümüşüm! cevabını vererek, donanmanın bütün gemileri ile, 23 ağustosta engine açıldı. O günün akşamı büyük bir fırtınaya tutalarak, donanmasından, dördü cebeci gemis...
⇓ Devamını okuyunuz...
On yedinci asır devlet adamlarından, ikinci Osmanın Sadırâzamlarından; aşağıdaki satırlar Reşad Ekrem Koçu’nun İslâm Ansiklopedi’sine yazdığı makaleden alınmıştır:
“Aslı İstanköylüdür. 1587 (H. 996) de, Cezayir beylerbeyi iken, Trablusgarb’da mehdîlik dâvası ile huruç eden Yahyâ bin Yahyâ tarafından öldürülen İstanköylü Ahmed Paşanın oğlu ve, anasının ceddi Kaya Paşa tarafından, seyidlerden idi. Doğum tarihi malûm değildir. Babası öldüğü zaman, henüz büluga ermemiş bulunuyordu. Adalı ve kaptan oğlu olmak münasebeti ile, çocukluğu ve gençliği denizlerde geçti. Beş yıl kadar Dimyat beyi (1597? — 1602?), 1602 de Yemen beylerbeyi olduktan ve on dört yıl içinde de, Tunus, Mora ve Kıbrıs sancaklarında dolaştıktan sonra, kubbe vezirleri sırasına geçti. 17 İkinciteşrin 1617 de, Öküz Mehmed Paşanın vezir-i âzamlıktan infisali üzerine, vezir-i âzam olan Kaptanı deryâ Halil Paşanın yerine kaptan paşa tayin edilip, o yılın deniz seferi mevsiminde, donanma ile Akdenize çıktı. Navarin’den Dalmaçya sahilleri boyunca yukarı çıkmak istediği zaman, eski gemilerini bu limanda bırakmasını tavsiye edenlere: — Ben kadirga içinde doğmuş, büyümüşüm! cevabını vererek, donanmanın bütün gemileri ile, 23 ağustosta engine açıldı. O günün akşamı büyük bir fırtınaya tutalarak, donanmasından, dördü cebeci gemisi, ikisi yeniçeri kadırgası ve beşi bey gemisi olmak üzere, on bir gemi battı ve içlerinden bir can bile kurtulmadı. Ali Paşa dağılan donanmayı, ancak yirmi beş gün sonra, Koronda, toplayabildi. Ali Paşa Birinci Mustafa’nın cülûsunda azledilip, yerine Kara Davud Paşa tayin olundu ise de, kırk gün sonra Davud Paşa azledilerek, Ali Paşa ikinci defa kaptanı deryâ oldu. 1618 yılı mevsiminde, donanma ile ikinci defa sefere çıkarak, Kefalonya sularında dolaştı. Ertesi yıl da üçüncü seferinde altı tüccar gemisi zaptedilip, o sıralarda tahta yeni çıkmış bulunan İkinci Osman’a bu gemilerden aldığı ganaimden, sırtlarında birer kese kuruşla, iki yüz esir takdim etti. Halil Paşa yerine, ikinci defa sadırâzam olan Öküz Mehmed Paşa, Ali Paşanın genç hükümdar üzerinde bu suretle yaptığı iyi tesirden kuşkulandığı için, onu düşürmek maksadı ile, Fransa ve Venedik elçilerini teşvik etti. Elçiler gemilerin muahedelere aykırı olarak zaptedildiğini iddia ve bu müsadereyi protesto ettiler. Ali Paşa, sadırâzama beş kese akçe ve bir kaç esir hediye ederek, emniyetini kazandıktan sonra, padişaha da, kızlar ağası Mustafa vasıtası ile, bir çok kıymetli hediyeler takdim edip, mühr-i hümâyun kendisine verildiği takdirde, hazineye yeni gelir kaynakları bulacağını taahhüt etti. Bunun üzerine Öküz Mehmed Paşa azledilerek, Güzelce Ali Paşa sadırâzam oldu (16 Muharrem 1029 = 23 Birincikânun 1619). Ertesfi gün, sadâretinin ilk icraatından olmak üzere, selefini, bütün mal, mülk ve paralarını müsadere ettikten sonra, Halep beylerbeyliği ile payitahttan çıkardı. Ali Paşanın vâdettiği yeni gelir kaynakları, böyle amansız müsaderelerdi. Mal tahsilinde büyük mahâret göstererek, her hafta başında İkinci Osmana fevkalâde hediyeler takdim etti. Padişah nezdindeki nüfuzu ve sadarette istiklâli o derecede arttı ki, servet sahiplerinden hiç kimse, müsadereler için büyük bir ustalık ile türlü türlü sebepler ibda eden Ali Paşanın pençesinden kurtulmadı. Uzun zamandanberi sarayda fevkalâde nüfuza sahip olan ve bizzat kendisinin de velinimeti bulunan kızlar ağası Mustafa Ağa azledilip, emvali zaptolunarak, Mısır’a sürüldü. Emektar ve nüfuz sahibi bir vezir olan meşhur defterdar Bâki Paşa da Yedikuleye hapsedilerek, emval, eşya ve paraları müsadere edildikten sonra, Cezayir’e nefyolundu. Zaptedilen bir kadırganın iadesini isteyen Venedik elçiliği tercümanı Borissi, Ali Paşanın istediği 100.000 taleri vermediği için, damadı olan Moldavya prensi Gratiani’nin azlinde fesat ile itham edilerek, idam olundu (Şubat 1620). Uzun zamandanberi yeniçeri ocağının et müteahhidi bulunan rum Skarlati’den bir gün, o zamana kadar kestiği bütün koyunların derilerinin hesabını sordurdu ve kendisini muazzam bir meblağ ödemiye mahkûn ettirdi. On yıl içinde üç yüz metropolit tayin etmiş bulunan rum patriki de, 100.000 duka talebi ile karşılaştı ise de, 30.000 duka vererek, kurtuldu. Hersek-oğlu Ahmed Paşa ahfadından bir zat da hapse atılarak, hayatını ancak 30.000 duka vermek suretiyle kurtarabildi. Padişahın hocası Ömer Efendi, silsile-i ulemaya müdahale suçu ile, Hicaza sürülmek üzere, Üsküdara geçirildi.
İkinci Osmanı Lehistan seferine teşvik eden kendisidir; bu sırada, mesâne taşından muztarip olan Ali Paşa öldü (15 Rebiülâhır 1030 = 8 mart 1620). Beşiktaş’ta, Yahyâ Efendi türbesi yanındaki türbesine defnedildi.
“Güler yüzlü ve herkese karşı muhabbet izhar eden bir zattı. Vezâretinde ne yaptı ise, kurbanlarının yüzlerine karşı huşûnet göstermeden yaptı, bundan dolayı Çelebi lâkabını Hayratından Boğaziçinde, Yeniköyde bir cami vardır ki, paşanın ölümünden bir müddet sonra yanmış ve vakfı da münderis olduğu için, bir hayır sahibi tarafından, yeniden inşa ettirilmiştir. Bir cami de Sakız’da yaptırtmıştı.”
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM020281
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 2, sayfalar 683-684
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.