Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
ALİ KEMAL BEY
İkinci Abdülhamid devrinin sonları ile Meşrutiyet devrinin en namlı ve muhakkak ki büyük gazetecilerinden; en geniş ölçüsü ile hür fikir adamı; siyasî münakaşa ve mücâdele yolunda fikir hürriyetini, memleketin en karanlık ve tehlikeli günlerinde ifrat ile kullanarak kalemi ile vatana ve millete hizmet yerine ihânet girdâbına düşmüş bir bedbaht; 1867 de İstanbulda doğu, balmumcu esnafı kâhyası Çankırılı Hacı Ahmed Efendinin oğludur; asıl adı Ali Rizadır; zekî ve çalışkan, tarih bilgisi ile edebiyata düşkün, daha bir idâdi talebesi iken o vâdilerde gazetelere gönderdiği ilk yazılarında Ali Kemal adını kullanmıştır. 1886 da on dokuz yaşında ve Mülkiye Mektebinin dördüncü sınıfında iken Parise, oradan Cenevreye giderek bu iki avrupa şehrinin pek meşhur olan üniversitelerinde üç sene tarih ve edebiyat derslerini tâkip etmiş, 1889 da Mülkiyedeki imtihanlarını vermek ve babasından kalan servete aid işleri tasfiye etmek üzere İstanbula dönmüş, fakat bu arada siyasetle de uğraşması, “Jön Türklüğü” mahzurlu gördüğünden Avrupadan avdetinin tezine Halebe sürülmüştür; Haleb idadisinde beş sene fransızca ve edebiyat muallimliği yapmıştır, bu beş yılı da, sandıklar dolusu götürdüğü kitablarının arasında hümmalı mütalâa ile geçirmiştir ve 1894 de Halebden Avrupaya, Parise kaçmıştır; Abdülhamid t...
⇓ Read more...
İkinci Abdülhamid devrinin sonları ile Meşrutiyet devrinin en namlı ve muhakkak ki büyük gazetecilerinden; en geniş ölçüsü ile hür fikir adamı; siyasî münakaşa ve mücâdele yolunda fikir hürriyetini, memleketin en karanlık ve tehlikeli günlerinde ifrat ile kullanarak kalemi ile vatana ve millete hizmet yerine ihânet girdâbına düşmüş bir bedbaht; 1867 de İstanbulda doğu, balmumcu esnafı kâhyası Çankırılı Hacı Ahmed Efendinin oğludur; asıl adı Ali Rizadır; zekî ve çalışkan, tarih bilgisi ile edebiyata düşkün, daha bir idâdi talebesi iken o vâdilerde gazetelere gönderdiği ilk yazılarında Ali Kemal adını kullanmıştır. 1886 da on dokuz yaşında ve Mülkiye Mektebinin dördüncü sınıfında iken Parise, oradan Cenevreye giderek bu iki avrupa şehrinin pek meşhur olan üniversitelerinde üç sene tarih ve edebiyat derslerini tâkip etmiş, 1889 da Mülkiyedeki imtihanlarını vermek ve babasından kalan servete aid işleri tasfiye etmek üzere İstanbula dönmüş, fakat bu arada siyasetle de uğraşması, “Jön Türklüğü” mahzurlu gördüğünden Avrupadan avdetinin tezine Halebe sürülmüştür; Haleb idadisinde beş sene fransızca ve edebiyat muallimliği yapmıştır, bu beş yılı da, sandıklar dolusu götürdüğü kitablarının arasında hümmalı mütalâa ile geçirmiştir ve 1894 de Halebden Avrupaya, Parise kaçmıştır; Abdülhamid tarafından Brüksel elçiliği ikinci kâtibliğine tayin edilmiş, bir müddet siyasetten uzaklaşmış 1908 de Meşrûtiyetinin ilânına kadar Avrupadan İstanbulda İkdam Gazetesine yolladığı akademik mektuplar adını devrinin en ön safdaki muharrirleri arasına koymuştur.
1908 de İstanbula gelmiş, o büyük siyasî buhran devrinde siyasî terbiyesi ve vâsî mâlûmatı İttihat ve Terakki Fırkasının komitacı zihniyeti ile bağdaşamamış, Hürriyet ve İtilâf Fırkasına girmiş, Ahmed Cevdet’in İkdam gazetesinin başmuharriri olarak ittihadçıların en amansız muhaliflerinden biri olmuştu. Fakat kalemin icabederse tabanca kurşunu ile susturulduğu o devirde hayatını tehlikede görerek tekrar Parise gitmiş, Birinci Cihan Harbi yıllarını İsviçrede geçirmiş, İttihad ve Terakki iktidarı Türkiyeyi izmihlâl uçurumunun önünde bırakarak çekilirken vatanına dönmüş, “Peyam” gazetesini çıkardı; bu milli felâketin mes’ullerinden pek haklı olarak hesap sorarken öylesine ifrata düşmüş, öylesine delâlete kapılmıştır ki, İ. A. Gövsanın belirttiği gibi, “yazıları memlekete bir düşman muharririnden daha zararlı olmuştur”.
1919 da Damad Ferid Paşa kabinelerinde Maarif Nâzırı, Dahiliye Nâzırı olmuş; sonra Peyamı Mihran Efendinin “Sabah” gazetesi ile birleştirerek “Peyâmı Sabah” ın başındaki Anadoludaki millî kurtuluş hareketleri aleyhinde inadcı şiddetle yazılar yazmış, Millî Mücadeleyi baltalayan bu yazıları ile de kendisini vatan ihâneti ile lekelemiştir. 1922 de Zafer hakikat olub Yeni Türkiyenin istiklâl güneşi doğunca Ali Kemal Beyden yazılarının hesabı sorulmak istenmiş, henüz işgal altındaki İstanbulda gizli millî emniyet mensupları tarafından bir akşam tıraş olduğu berber salonundan kaldırılarak gece bir motorla İzmite kaçırılmış, ertesi gün İzmitde, o havâlinin kumandanı bulunan Muhiddin Paşa tarafından sorguya çekildikten sonra Ankaraya sevk edilmek üzere kumandanlık dâiresinden çıktığında İzmit halkı tarafından taşa tutulmak suretiyle linç edilmiştir.
Vücud yapısı gayet iri ve sağlamdı, pensli altın gözlük kullanırdı; bu hakaaret tufânı karşısında ilk taşlar yağmaya başlayınca feci âkibetini derhal sezmiş, gözlüğünü ancak çıkarabilmiş ve yığılmıştı.
Bu linç fâciasının Muhiddin Paşanın şahsî tertib eseri olduğu daha o zaman şuyû bulmuş hakikattir; onun içindir ki kanunu, mahkeme âdaletini her duygunun üstünde gören eşsiz büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Paşa vak’anın mürettibini takbih etmiştir.
1919 ile 1922 arasındaki yazıları hayatının bir facia ile sona ermesine sebep olmuştu. Millî Mücadeleyi baltalama bakımından enaz Ali Kemal kadar müttehem olan târihimizde yüz ellilikler diye anılan vatandaşlarımız af kanunundan sonra yurda dönmüşlerdir, bugün berhayat olanlarının kalbinde vatan sevgisinden başka bir şey bulamayız. Ali Kemalin hâtırası, şahsî düşmanlarının ona izâfe ettikleri düşmana satılmış adam şâibesinden münezzehtir.
İ. A. Gövsa “Türk Meşhurları” adındaki eserinde: “Edebiyat, bilhassa Tarih sahasında kalsaydı yazıları ile memlekete faydalı olabilirdi” diyor; kitab hâlinde neşredilmiş eserleri şunlardır: Bir safhi târih, Ricâli ihtilâl, Çölde bir sergüşet, müsahabeleri (2 cild), Fetret, Tarihi siyasî, Râşid müverrih mi, şair mi?, Sorbon Darülfünununda edebiyâtı hakikiyye dersleri.
“Peyâmı Sabah” ın haftalık edebî nüshasında da “Ömrüm” adı ile otobiyografisinin bir kısmını neşretmişti.
B. Olker
Ali Kemal Bey
(Resim: H. Çizer)
Theme
Person
Contributor
H. Çizer
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Burhaneddin Olker
Identifier
IAM020260
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
H. Çizer
Description
Volume 2, pages 673-674
Note
Image: volume 2, page 673
Theme
Person
Contributor
H. Çizer
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.