Zamanımızın namlı döküm ustalarından ve heykel dökümcülerinden; Kırşehrin Avanos kazasının Akpınar (Yalıisagir) köyünden ve göçebe yörüklerdendir; 1908 yılında bu köyde doğdu; Çanakkale muharebelerinde yaralanıp tebdilhavalı olarak köyüne döndüğünün tezine ölen babasından yedi yaşında yetim kalmıştı. Ailesi tarlada çalıştırmak isterken Konya Ereğlisinde bulunan bir akraba delâletile bu şehirde ilk tahsilini bitirip 1922 yılında Konya sanayi mektebine yatılı parasız talebe olarak girmiş, 1927 de dökmecilik şubesinden diploma almıştır. Bir müddet Ankarada çalıştıktan sonra sanatında ilerlemek kasti ile İstanbula gelmiş, Kasımpaşa Tersanesi dökümhanesine girmiştir. Kendisine ikinci bir mektep olan bu dökümhanede o sıralarda Atatürkün bir bronz heykeli dökülmüş ve bu işte çalışanlar arasında bulunan Yusuf Akpınar da heykel dökümüne karşı büyük bir heves uyandırmıştır. Tersane dökümhanesinde iki yıl çalıştıktan sonra Zümrezade fabrikasına döküm ustası olarak girmiş, bir sene sonra heykeltraş Nijadın Galatada Çeşmemeydanında kurduğu heykel dökümhanesine geçmiştir; beş yıl bu sanatkâr ile iş ortaklığı yaparak çalıştıktan sonra dökümhaneyi satın almıştır. Dökümhanesini, 1945 - 1946 arasında Galatada Perşembepazarında Kerestecifazıl sokağına nakletmiş bulunan Yusuf Akpınar, bir heykel dök...

Zamanımızın namlı döküm ustalarından ve heykel dökümcülerinden; Kırşehrin Avanos kazasının Akpınar (Yalıisagir) köyünden ve göçebe yörüklerdendir; 1908 yılında bu köyde doğdu; Çanakkale muharebelerinde yaralanıp tebdilhavalı olarak köyüne döndüğünün tezine ölen babasından yedi yaşında yetim kalmıştı. Ailesi tarlada çalıştırmak isterken Konya Ereğlisinde bulunan bir akraba delâletile bu şehirde ilk tahsilini bitirip 1922 yılında Konya sanayi mektebine yatılı parasız talebe olarak girmiş, 1927 de dökmecilik şubesinden diploma almıştır. Bir müddet Ankarada çalıştıktan sonra sanatında ilerlemek kasti ile İstanbula gelmiş, Kasımpaşa Tersanesi dökümhanesine girmiştir. Kendisine ikinci bir mektep olan bu dökümhanede o sıralarda Atatürkün bir bronz heykeli dökülmüş ve bu işte çalışanlar arasında bulunan Yusuf Akpınar da heykel dökümüne karşı büyük bir heves uyandırmıştır. Tersane dökümhanesinde iki yıl çalıştıktan sonra Zümrezade fabrikasına döküm ustası olarak girmiş, bir sene sonra heykeltraş Nijadın Galatada Çeşmemeydanında kurduğu heykel dökümhanesine geçmiştir; beş yıl bu sanatkâr ile iş ortaklığı yaparak çalıştıktan sonra dökümhaneyi satın almıştır. Dökümhanesini, 1945 - 1946 arasında Galatada Perşembepazarında Kerestecifazıl sokağına nakletmiş bulunan Yusuf Akpınar, bir heykel dökümcüsü olarak şimdiye kadar 3,80 boyunda Tokad Atatürk heykelini, 2,60 boyunda Gemlik Atatürk heykelini, Adanadaki Atatürk âbidesinde köylü erkek, gençlik timsali, bir elinde altıok tutan erkek heykellerini, Erzurumda Fevziçakmak hastahanesinde sağlık heykelini, Nazillide 2,60 boyunda Atatürk heykelini, Diyarbakırda Hava şehitleri âbidesinde 1,50 metre çapında bir küre üzerinde 3 metrelik kartal heykelini, 2,60 boyunda Ankara Yedeksubay okulu Atatürk heykelini, Nevyork sergisi Türk pavyonunda teşhir edilen 6 metre boyunda Eti Türkünü temsil eden kolossal heykel ile, 1,60 boyunda Atatürk başını, İstanbulda Beşiktaşdaki Barbaros âbidesinin ve Bayazıdda Üniversite bahçesinde Atatürk heykellerini dökmüştür. Kıymetli sanatkâr 1958 haziranında öldü. Nâşid Baylav