Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
ÂKİF ÇAVUŞ (Şekercigüzeli)
Abdülmecid zamanın işlek olmadığı belli rik’a hat bile yazılmış 17,5X24 santim eb’adında bir hâtıra defterinin sahibi olduğu tahmin edilen, ve defterinin içindeki bir muhabbetnâme suretinden “Şekercigüzeli” denilmeye lâyık esnaf civanı olduğu muhakkak bir İstanbulludur.
Defterin ilk yaprağının sol kenarında kırmızı mürekkeb ile “Âkif Çavuş bin Şekerci Hacı Mustafa” yazılıdır. Dördüncü yaprağının ikinci yüzünde de devrin serasker paşasına hitaben bir arzuhalciye yazdırılmış bir dilekçenin müsveddesi vardır: “Vefatı peder. Ketenciler kapısında dükkânı meşhur. Gayri evlâdı olmayub il elinde yağma. Askerliğe dahi gayetle hevesli olduğumuz tumturaklı yazıla. Bölükden kaydimiz terkinini istid’a. Serasker Paşa Hazretlerini pâyine yüz sürülüp celbi merhamet”. Bundan anlaşılıyor ki genç Âkif Çavuş, Mısırçarşısının Ketenciler kapısında şekerci esnafından olan babası Hacı Mustafanın ölümü üzerine pek hevesli olduğu askerlikden ayrılıp il elinde sermayesi yağma edilecek olan şekerci dükkânının başına geçmek istemiş ve seraskerpaşaya, ayaklarına yüz göz sürerek haline acındıracak bir dilekçe verüb bölükden, yani ordudan kaydinin silinmesini istemiştir. Defterin 32. yaprağında da, bu güzel delikanlının, kocası tarafından ihmal edilen Kamer Hatun adında evli bir kadından aldığı bir muhabbetname...
⇓ Read more...
Abdülmecid zamanın işlek olmadığı belli rik’a hat bile yazılmış 17,5X24 santim eb’adında bir hâtıra defterinin sahibi olduğu tahmin edilen, ve defterinin içindeki bir muhabbetnâme suretinden “Şekercigüzeli” denilmeye lâyık esnaf civanı olduğu muhakkak bir İstanbulludur.
Defterin ilk yaprağının sol kenarında kırmızı mürekkeb ile “Âkif Çavuş bin Şekerci Hacı Mustafa” yazılıdır. Dördüncü yaprağının ikinci yüzünde de devrin serasker paşasına hitaben bir arzuhalciye yazdırılmış bir dilekçenin müsveddesi vardır: “Vefatı peder. Ketenciler kapısında dükkânı meşhur. Gayri evlâdı olmayub il elinde yağma. Askerliğe dahi gayetle hevesli olduğumuz tumturaklı yazıla. Bölükden kaydimiz terkinini istid’a. Serasker Paşa Hazretlerini pâyine yüz sürülüp celbi merhamet”. Bundan anlaşılıyor ki genç Âkif Çavuş, Mısırçarşısının Ketenciler kapısında şekerci esnafından olan babası Hacı Mustafanın ölümü üzerine pek hevesli olduğu askerlikden ayrılıp il elinde sermayesi yağma edilecek olan şekerci dükkânının başına geçmek istemiş ve seraskerpaşaya, ayaklarına yüz göz sürerek haline acındıracak bir dilekçe verüb bölükden, yani ordudan kaydinin silinmesini istemiştir. Defterin 32. yaprağında da, bu güzel delikanlının, kocası tarafından ihmal edilen Kamer Hatun adında evli bir kadından aldığı bir muhabbetnamenin sureti vardır, yüz sene evvelki İstanbul hayatı bakımından şirin bir hâtıradır:
“Mahbûbei ruh Kamer Hatunun muhabbetnamesi suretidir.
“Ey Felek, ey zâlim felek. Alnıma yazılmış bir kara yazı, tazelik çağımda görmedim baharı yazı, her hatunu koynunda yatarken eri şehbazı, ne olurdu ehlimi yanımda görsem ayda bir kerecik olsun en azı.
“Tâzelik bir kuşdur uçar, her gül bir defa açar, kocam olacak ayyaş herif konakda benden kaçar.
“Nevcivanım efendim zülfü kemendim, şekerci dükkânında dal fes şehlevendim. Her zaman piyalei şebâb elde olmaz, derûnu aşku muhabbetle dolmaz. Savmu selâtın kazası vardır, ahzan ile geçen eyyâmı muhabbetin kazası yok. Siz nevcivanımın Dadı Hatun ile yolladuğunuz peyâmı meserret cariyeniz için ağız miski olmuştur. Hakikatı hâl budur ki mâlumunuz olsun, kapumuzda müstahdem sîmâsında melâhat sahibi tâze civan yalın ayaklu ve yarım pabuçlu uşak ve rencber makuulesi yanaşma ve arabacı ve yalıda kayıkcı ile ülfet olmaz, cümlesi boy bos, el ve ayak, ve bir çehre, maariften ve nezâketden bî behre, meşhur meseldir ki
Ben çeksem halıya
Onlar gider çalıya
Ammâ yine:
Nâgâh açılır perde
Derman irişir derde
“Nevcivânım efendim, kalbden kalbe yol vardır. Bu câriyenize haberiniz geldikde dil hanemize gülâbı meserret saçıldı, benim şehbâzım, endişeye mahal yoktur, ayağınıza yüzüm gözüm sürerim, siz nevcivânımla elbet murada irerim. Bizim dahi ağız haberimiz habeşi Bilâldedir.
“Nevcivanlar içinde bî bedelim, yarınki gün Dadı Hatun hanesine gidelim, zânû bezânû nûşi bâde idelim, durmaz ağlar gözlerim, yolunuzu gözlerim, siz civanımı özlerim. Bir altun mineli saat maa kordon dest âvîzi âşıkaanemiz olmuştur. Âhû gözlerinin nigâhı merdâne, selvi boyunun reftârı levendâne, nevcivanlar arasında bir dâne, al çuhalarla gördüğüm nevhat pehlivana yazıldı bu nâme.
“Gözümün nûru, gönlümün sürûru, yârei aşkın merhemi kâfûru efendim tez gel, cânımıza can katalım, sarmaş dolaş yatalım. İmza: Cariyeniz Kamer, yâreleri katmer katmer”. (B. : Arzuhalci; Baskın).
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM011042
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 1, pages 523-524
See Also Note
B. : Arzuhalci; Baskın
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.