On altıncı asır hattatlarından, Türk yazı sanatının en büyük üstadlarından; (H. 873) 1468 e doğru doğdu. Sülüs ve nesih yazıyı Yahyaüssôfiden meşketti, yazıda diğer büyüük üstadı da Esedüllahül Kirmânî oldu. Celî yazıda ise, kelimenin has mânasile erişilmez bir kutup oldu. Muasırlarından bir şair onu, pek haklı olarak: Hattı hûb içre beyaza çıkaran özünü Yazının Karahisaridir ağartan yüzünü diye medhetmişti. Aslı Çerkes olup kendi kölesi iken azad ederek evlâd edindiiğ Hasan Çelebiye sanatının bütün inceliklerini öğretmiş idi, öyle ki, sülüs, nesih ve celî yazılarda asrının en seçkin bir siması olan Karahisari kulu Hasan Çelebi, Süleymaniye camii ve külliyesi yapılırken, üstadı fazla yaşlı olduğundan, bu muazzam ve muhteşem hayratın yazılarını yazmağa memur edilmişti. Kendisi de, Kanunî Süleymanın ricasile mâbedin büyük medhal kapısının üzerindeki celî yazıyı yazmış ve imzalamıştı. Bir rivayete göre mihrab yazısı, diğer bir rivayete göre de büyük kubbenin yazısı da Ahmed Şemseddin Efendinindir (B.: Süleymaniye Camii ve Külliyesi; Hasan Çelebi, Karahisarikulu). Piyalepaşa Camiindeki “Selâmün Aleyküm Tıbtüm” âyeti kerimesi, Süleymaniye aşhanesindeki “Ve yut i mûnet taame” âyeti kerimesi de Ahmed Karahisarinin eseri olarak tanınmıştır; kabrinin kitabesini de kendisi yazmıştı. (H. ...

On altıncı asır hattatlarından, Türk yazı sanatının en büyük üstadlarından; (H. 873) 1468 e doğru doğdu. Sülüs ve nesih yazıyı Yahyaüssôfiden meşketti, yazıda diğer büyüük üstadı da Esedüllahül Kirmânî oldu. Celî yazıda ise, kelimenin has mânasile erişilmez bir kutup oldu. Muasırlarından bir şair onu, pek haklı olarak: Hattı hûb içre beyaza çıkaran özünü Yazının Karahisaridir ağartan yüzünü diye medhetmişti. Aslı Çerkes olup kendi kölesi iken azad ederek evlâd edindiiğ Hasan Çelebiye sanatının bütün inceliklerini öğretmiş idi, öyle ki, sülüs, nesih ve celî yazılarda asrının en seçkin bir siması olan Karahisari kulu Hasan Çelebi, Süleymaniye camii ve külliyesi yapılırken, üstadı fazla yaşlı olduğundan, bu muazzam ve muhteşem hayratın yazılarını yazmağa memur edilmişti. Kendisi de, Kanunî Süleymanın ricasile mâbedin büyük medhal kapısının üzerindeki celî yazıyı yazmış ve imzalamıştı. Bir rivayete göre mihrab yazısı, diğer bir rivayete göre de büyük kubbenin yazısı da Ahmed Şemseddin Efendinindir (B.: Süleymaniye Camii ve Külliyesi; Hasan Çelebi, Karahisarikulu). Piyalepaşa Camiindeki “Selâmün Aleyküm Tıbtüm” âyeti kerimesi, Süleymaniye aşhanesindeki “Ve yut i mûnet taame” âyeti kerimesi de Ahmed Karahisarinin eseri olarak tanınmıştır; kabrinin kitabesini de kendisi yazmıştı. (H. 963) 1555 de yaşı doksanı bulmuş olarak öldü ve Sütlücede defnedildi. Evliya Çelebi Karahisarinin kabrini Büyükşehrin ziyaret yerlerininden biri olarak kaydeder: “Ziyaretgâhı Hattatı Süleyman Han Hazreti Ahmed Karahisari — Çavuşbaşı (Sütlüce) Camiinde kapıya nazırdır. Türbesinde kubbe yoktur, çâr köşe beyaz mermer sanduka içinde medfundur. Mezarı taşındaki yazıları bizzat kendileri yazmışlar ve hakka ki ibretnüma kazmışlardır. O yazılar, hâlâ ziyaret eden hattat ve erbabı maarifi müstağrakı hayret eyler”. Arab harfleri ve Ebced hesabile “Merkadi hattat” terkibi ölümüne tarihtir. Hüdai Mustafa Efendi de: Geçti hayfa Karahisarli pir mısraını tarih düşürmüştür. Büyük hattatın kabir taşı 1918 - 1921 arasında çalınmıştır; yazı meraklısı bir müşterikin işi olsa gerektir. İstanbul için büyük kayıbtır. Bibl. : Evliya Çelebi, I; Müstakimzâde, Tuhfei hattâtin. Ahmed Şemseddin Karahisârinin şaheserlerinden bir Besmelei Şerif