1885 de Fatihde doğdu; Davudpaşa Kışlası kâtibi olan babası Hafız Hüsnü Muhiddin Efendi oğlunun doğumundan evvel ölmüş, Ahmed Mükerremi üvey babası Hattat Küçük İzzet Efendi yetişdirmiştir; dedesi Yarhisar camii imamı Hafız Mehmed Ârif Efendi de hıfza çalıştırmıştır. Küçük memur, kâtib yetiştiren Menşei Küttâb Mektebini bitirmiş, Harbiye Nezaretinin levazım kalemine memur olmuş, bir tarafdan da geleneğe uyularak babadan miras kalmış ek memuriyet olarak Davudpaşa Kışlası hatipliğine tayin edilmiştir. Meşrutiyetin ilânı üzerine 1909 da her iki vazifesinden istifa ederek geçim için ticareti tercih etmiştir. Pek halâvetli sesi vardı. Çocukluğunda hıfza çalışırken otodidakt olarak da musiki ile meşgul olmuştu. 1919 da Kanunî Mehmed Beyle tanıştı, bu tanışmadan ve otuzdört yaşından sonradırki musikideki kudretini kazandı; bestelediği altmış kadar saz eseri ve şarkının en güzellerini bu tarihden sonra verdi; Fatihdeki evi bir musiki mahfili, meşkkhânesi oldu, pek çok heveskâr gencin yetişmesine ve bir çok eski kıymetli eserin ihyasına yol açtı. 1940 da öldü, kabri Edirnekapısı mezarlığındadır. Gençliğinde sporla, ve bilhassa yağlı güreşle de meşgul olmuş, akranı arasında çetin amatör pehlivanlardan sayılmıştı. Bibl. : M. Rona, 50 yıllık türk musikisi. Ahmed Mükerrem Bey (Resim : H. Çiz...

1885 de Fatihde doğdu; Davudpaşa Kışlası kâtibi olan babası Hafız Hüsnü Muhiddin Efendi oğlunun doğumundan evvel ölmüş, Ahmed Mükerremi üvey babası Hattat Küçük İzzet Efendi yetişdirmiştir; dedesi Yarhisar camii imamı Hafız Mehmed Ârif Efendi de hıfza çalıştırmıştır. Küçük memur, kâtib yetiştiren Menşei Küttâb Mektebini bitirmiş, Harbiye Nezaretinin levazım kalemine memur olmuş, bir tarafdan da geleneğe uyularak babadan miras kalmış ek memuriyet olarak Davudpaşa Kışlası hatipliğine tayin edilmiştir. Meşrutiyetin ilânı üzerine 1909 da her iki vazifesinden istifa ederek geçim için ticareti tercih etmiştir. Pek halâvetli sesi vardı. Çocukluğunda hıfza çalışırken otodidakt olarak da musiki ile meşgul olmuştu. 1919 da Kanunî Mehmed Beyle tanıştı, bu tanışmadan ve otuzdört yaşından sonradırki musikideki kudretini kazandı; bestelediği altmış kadar saz eseri ve şarkının en güzellerini bu tarihden sonra verdi; Fatihdeki evi bir musiki mahfili, meşkkhânesi oldu, pek çok heveskâr gencin yetişmesine ve bir çok eski kıymetli eserin ihyasına yol açtı. 1940 da öldü, kabri Edirnekapısı mezarlığındadır. Gençliğinde sporla, ve bilhassa yağlı güreşle de meşgul olmuş, akranı arasında çetin amatör pehlivanlardan sayılmıştı. Bibl. : M. Rona, 50 yıllık türk musikisi. Ahmed Mükerrem Bey (Resim : H. Çizer)