Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AHMEDLİ KÖYÜ
Şile köylerindendir; asfalt yol üzerinde 66 - 67 nci kilometreler arasında, yüzü gün doğusuna karşı taşlık bir bayır eteğinde, bilhassa tipik ahşap evleriyle şirin, pitoresk, suyu ve havası lâtif bir köydür. Bir evinde bir odacık bulunabilirse büyük şehrin yorgun iş adamları için hakikaten dinlenilebilecek bir yerdir.
İstanbul fethini müteakip kurulmuş Türk köylerindendir. Şile istikametinde asfaltın sol tarafındadır, köyün merkezi bayırda iken asfalt yola inmiş, bu boyun öbür tarafına doğru da büyümeğe başlamıştır.
60 hane, nüfusu da 350 kişidir. Eskiden tamamen bir kömürcü köyü iken halkı yavaş yavaş elini ormanlardan çekmeğe başlamış, son yıllar içinde rençber olmuştur. Şile kazasının en çok toprağı olan köydür. 1958 yılı Ağustos başında altı harman yeri sayılmıştır. İki bakkalı, üç kahvehanesi vardır.
Halkı kadîmdenberi gurbete alışmamıştır, amelelik işçilikle köyünden çıkmaz, iş arama peşinde İstanbul şöyle dursun, pek yakınında olan Şileye bile gitmez.
“Çırçır” adını taşıyan suyu bir buçuk kilometre uzaktaki bir bayır kaynağından gelir: 1958 de köy muhtarı Hüseyin Arslan efendi Kestânelik bayırından bir su daha getirtmekte olduklarını söylemiştir. Köyde bir umran kalkınması gözle görülmekte idi, kesme taştan yeni bir cami yapılmış, köy arkasında kayalık bayırda bulunan eski...
⇓ Devamını okuyunuz...
Şile köylerindendir; asfalt yol üzerinde 66 - 67 nci kilometreler arasında, yüzü gün doğusuna karşı taşlık bir bayır eteğinde, bilhassa tipik ahşap evleriyle şirin, pitoresk, suyu ve havası lâtif bir köydür. Bir evinde bir odacık bulunabilirse büyük şehrin yorgun iş adamları için hakikaten dinlenilebilecek bir yerdir.
İstanbul fethini müteakip kurulmuş Türk köylerindendir. Şile istikametinde asfaltın sol tarafındadır, köyün merkezi bayırda iken asfalt yola inmiş, bu boyun öbür tarafına doğru da büyümeğe başlamıştır.
60 hane, nüfusu da 350 kişidir. Eskiden tamamen bir kömürcü köyü iken halkı yavaş yavaş elini ormanlardan çekmeğe başlamış, son yıllar içinde rençber olmuştur. Şile kazasının en çok toprağı olan köydür. 1958 yılı Ağustos başında altı harman yeri sayılmıştır. İki bakkalı, üç kahvehanesi vardır.
Halkı kadîmdenberi gurbete alışmamıştır, amelelik işçilikle köyünden çıkmaz, iş arama peşinde İstanbul şöyle dursun, pek yakınında olan Şileye bile gitmez.
“Çırçır” adını taşıyan suyu bir buçuk kilometre uzaktaki bir bayır kaynağından gelir: 1958 de köy muhtarı Hüseyin Arslan efendi Kestânelik bayırından bir su daha getirtmekte olduklarını söylemiştir. Köyde bir umran kalkınması gözle görülmekte idi, kesme taştan yeni bir cami yapılmış, köy arkasında kayalık bayırda bulunan eski ahşap mescidin yanındaki eski mektebin de tâmirine gidilmeyip 1945 - 1946 arasında asfalt üzerinde tek katlı ve şirin yeni bir mektep inşâ edilmiş, yine köy sandığı parasından bir de köy odası - misafirhane inşâsına başlanmış idi. Bankalardan biriyle temas edilerek yirmi beş kadar da banka evi inşâsı düşünülüyordu.
Eski mektebi üç sınıflı ve iki öğretmenli imiş, yeni mektebi beş sınıflıdır ve bir öğretmenlidir.
Köyün metrûk olan eski mektebi, eski mescidin yanında iki katlı bir bina olup kapısının üstündeki manzum kitabede Hicrî 1329 yılında Hacı Lebibe hanım adında bir hayır sahibi tarafından yaptırıldığı yazılıdır:
Mazhar etti lutfuna tevfikına Rabbi Kerîm
Hace Lebibe Hanımefendi yapdırdı işbu mektebi
Mârifet tahsiline etfâle oldu dâri feyz
Hâsıl oldu böylece çünki o âlî matlebi
İlmü fende behremend oldukça herdem tâlîbin
Hak tealâ dâim etsün ol ulüvvi maşrebi
Deavâtı sibyânı lâbüd müstecab eyler Hüdâ
Hayr ile yâd eylesinler külli yevmin her sabî
Tam bin üçyüz yirmi dokuz sâli hicri Saimâ
Şileye şan verdi elhak bu âli mektebi
1329/1327
Ahşap olan eski mescit çökmek üzeredir. Köyün yaşlıları minaresi olduğunu hatırlamıyarak “Mescidin yanında bir ulu kara ağaç vardı, ağaca minare şerefesi gibi ahşap bir çardak kurulmuştu, ezan oradan okunurdu” demişlerdir.
Bu eski mescidin ve mektebin yanın da bir de büyük eski çeşme vardır. Klâsik uslûpta, köfeki taşından geniş ahşap saçağı çökmek üzere güzel bir akar çeşmedir. Manzum ve mensur kitabesinden Şile âyânı Hüseyin Ağa tarafından Hicrî 1225 (M. 1810) yılında yaptırıldığı öğreniliyor; kitabe şudur:
Gel bu ayni selsebil âsâdan iç mâi fırat
Nuşi can olsun Hüseyin aşkına iç âbı hayat
“Sahibül hayrat ve râgibül hasenât bâ pâyei ser zagarî Şile âyânı Hüseyin Ağa hazretlerinin hayratıdır. Sene 1225
Zağarcıbaşı pâyesiyle Şile âyânı Hüseyin Ağanın Ahmetli köyündeki çeşmesinin kitabesi kesif bir yağ tabakasiyle kaplı olup yazı okunmaz bir hale gelmiştir. Kitabe taşının bu hale gelmesi köyün şirin bir ananesi yüzündendir:
Ahmetli köyünde bir gelin on gün sokağa çıkamaz, zifafın onuncu günü, başta anası, kaynanası, yakın akrabaları, bütün köy kadınları gelini alıp bu Zağarcıbaşı çeşmesine getirirler, çeşmeden üç yudum su içirdikten sonra gelinin eline içinde yağ ile bal bulunan bir tabak verirler, gelin de bu ballı yağı kitabe taşına sıvar, muratları malûmdur, kocasiyle ağız tadı içinde ömür sürmek, mesut olmaktır.
Ahmetli köyünün Şile yolu üzerindeki yeni çeşmesine gelince, bir çifte çeşmedir, bir yüzü caddeye, bir yüzü de bir ara sokağa bakar. Ara sokağa bakan yüzünde musluk vardır; caddeye bakan yüzü ise bir salma su çeşmesidir, demir boru içinden gelen su durmadan akar. Yeni Türk harfleri kitabesi de bu salma yüzündedir:
Şirin akışlı, bu çeşmeden içen etsün düâ
Cümle geçmişlerin ruhuna göndersin Fâtiha
Hayrat olarak yaptırdı bu târihde sağ olan
Erenler köyünden Şirin Ali pehlivan
Sene 1934
Köyün kesme taştan yapılmış, sâdece derli toplu ve temiz fakat yapı güzelliğinden mahrum camii için köy muhtarı 1950 yılında inşâ edildiğini söylemiştir. Fakat cami kapısının üzerinde tenekeden bir levha da mavi zemin üzerine kırmızı boya ile: “Ahmetli köyü camii şerifi tarihi 1947 de yapıldı” diye yazılıdır.
Cami kilimler, seccadeler, köylü avcıların verdikleri karaca postları ile döşenmiştir. Duvarlarda alelâde matbu levhalar, Kâbe, Mekke ve Medine resimleri, mihrap duvarında rakkaslı bir duvar saati vardır. Tavana iki asma lâmba konmuştur. Köyün üst başındaki eski harap ahşap mescidin bu yeni camiden çok daha güzel olduğu muhakkaktır; onun da ihyâsı ve ibadete açılması meçhulümüz olan bânisinin ruhunu da şâd edecek hayırlı bir iş olur.
Ahmetli köyünün arkasındaki kayaklıklara çıkılınca ayak altında Karadeniz görünür.
Bibl. : REK, M. A. Akbay, Bn. Mesih, Gezi notu.
Ahmedli Köyünde Yeni Cami
(Resim ve plân: A. Bülend Koçu)
Ahmedli Köyünde Yeni Mekteb
(Resim : A. Bülend Koçu)
Ahmedli Köyünde İkiyüzlü Yeni Çeşme
(Resim : A. Bülend Koçu)
Ahmedli Köyünde Zağarcıbaşı Çeşmesi
(Resim : A. Bülend Koçu)
Tema
Yer
Emeği Geçen
A. Bülend Koçu
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM010874
Tema
Yer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
A. Bülend Koçu
Tanım
Cilt 1, sayfalar 387-390
Not
Görsel: cilt 1, sayfalar 388, 389, 390
Bibliyografya Notu
Bibl. : REK, M. A. Akbay, Bn. Mesih, Gezi notu.
Tema
Yer
Emeği Geçen
A. Bülend Koçu
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.