Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AHMED FAİZ EFENDİ (Sırkâtibi)
Üçüncü Selim devri ricalinden, bu hükümdarın en sadık bendelerinden ve islâhat işlerinde hükûmete saray tarafınca destek olan en nüfuzlu simalardan; Enderunu hümayundan yetişmiş, Sultan Selimin sonsuz güvenini kazanmıştı; Türkiyenin Avrupa medeniyeti topluluğunun bir uzvu olarak kalkınması yolundaki aslâhata “dinsizlik” damgasını vuran koyu mutaassıplar tarafından da bir can düşmanı bilinmişti; bu zümreye dahil olan Müverrih Âsım Efendi, Tarihi Osmani Encümeni mecmuasında neşredilmiş olan perâkende notlarında Ahmed Faiz Efendi hakkında yazdığı hal tercümesinde, şahsî garazkârlık ile iftira yoluna sapmış görünür, kanlı bir ihtilâlin baldırı çıplak sergerdelerine “gaziler, dilâverler” gibi unvanlar veren Âsım Efendi, bir şair ve musikişinas hükümdara Sırkâtibi liyakatını göstermiş bulunan Ahmed Faiz Efendiyi de:
“Filasıl yaycı esnafından... nam bir şecerei mel’unenin nutfei habisesinde hasıl ve kibrü gururda Fir’avne mümasil bir şahsı nemrudu müşahhas olup unfüvanı şebabı emredîsinde gündüzlerde Okmeydanında kemankeşler üçer beşer pâre vermeleriyle oklarını devşirir ve gece de hânelerinde yatur erazili nastan bir mel’un olup müddeti medîde felekzede ve hakaret keşide olduğundan neşei ulâsından beri (sihirbazlık ve büyücülükte) eli olmakla on dokuz senedenberi derûn ve birûnu teshir...
⇓ Devamını okuyunuz...
Üçüncü Selim devri ricalinden, bu hükümdarın en sadık bendelerinden ve islâhat işlerinde hükûmete saray tarafınca destek olan en nüfuzlu simalardan; Enderunu hümayundan yetişmiş, Sultan Selimin sonsuz güvenini kazanmıştı; Türkiyenin Avrupa medeniyeti topluluğunun bir uzvu olarak kalkınması yolundaki aslâhata “dinsizlik” damgasını vuran koyu mutaassıplar tarafından da bir can düşmanı bilinmişti; bu zümreye dahil olan Müverrih Âsım Efendi, Tarihi Osmani Encümeni mecmuasında neşredilmiş olan perâkende notlarında Ahmed Faiz Efendi hakkında yazdığı hal tercümesinde, şahsî garazkârlık ile iftira yoluna sapmış görünür, kanlı bir ihtilâlin baldırı çıplak sergerdelerine “gaziler, dilâverler” gibi unvanlar veren Âsım Efendi, bir şair ve musikişinas hükümdara Sırkâtibi liyakatını göstermiş bulunan Ahmed Faiz Efendiyi de:
“Filasıl yaycı esnafından... nam bir şecerei mel’unenin nutfei habisesinde hasıl ve kibrü gururda Fir’avne mümasil bir şahsı nemrudu müşahhas olup unfüvanı şebabı emredîsinde gündüzlerde Okmeydanında kemankeşler üçer beşer pâre vermeleriyle oklarını devşirir ve gece de hânelerinde yatur erazili nastan bir mel’un olup müddeti medîde felekzede ve hakaret keşide olduğundan neşei ulâsından beri (sihirbazlık ve büyücülükte) eli olmakla on dokuz senedenberi derûn ve birûnu teshir ve bahusus hüdavendi sabık hazretlerini pençei pûlâdı tegallübatile zebun ve esir eden kâtibi esrarı tâcidari” diye tarif ve takdim eder. Ahmet Faiz Efendi, ihtilâlde, Bozdoğan kemerinde aşçıbaşısının evinde gizlenmişti; ev ihtilâlci asker tarafından basılınca evin damına çıkmış, buradan karşıdaki evin damına atlamak isterken eteği takılarak sokağa düşmüş, yarı ölü bir halde iken düşmanları elinde parçalanmıştı. Âsım Efendi bu feci sahneyi de şöyle anlatır:
“Kiremitlere çıkıp andan karşısındaki dama atlamak efkârı dilfikârile lebi bâme gelip yalancı pehlivan gibi bir kaç kere ellerini birbirine çarpıp kemankeş taifesi oklarına küşad verdiklerinde verasından yâ Hak deyu meddi sadâ ile nidâ etmek resmü rveişleri olmağla berveçhi muharrer kenârei bâmde üç kere ellerini birbirine vurduktan sonra bir kere dahi yâ Hak çağırıp karşıdaki dame pertâb edeyim derken ettikleri yoluna gelmek mücazâtile etekleri yelkovan tahtasına ilişip tîri sakimin kavsi nâ müştekimden nüzulü gibi sokağın ortasında fütâde oldukta hurdahaş olup müteheyyii hurucu olanlardan bir acemioğlan nefeir:
Buldum ey mâh seni gökte ararken yerde
müfadile murdar olmasın deyu derhal bıçak yetiştirip ve seri maktununu yevmi mezburda meydana irsal ve lâşei kelbiyyesi ayağına ip takup yahud ve nesârâya süründürerek Şehzadebaşında Kavaflar pişgâhında bir kaç saat ve andan yine ayağından sürüyerek meydanı dilâverâna nakleylemişlerdir” (Müverrih Asım Efendinin metrukâtı tarihiyesi, Tarihi Osmanî Encümeni Mecmuası).
Ahmed Faiz Efendi,devrinde Enderunu hümayunun seçkin şairlerinden olarak tanınmıştı; Tayarzâde Atâ Beyin Enderun Tarihine kaydettiği iki beytinden biri:
Bir hadengi cangüdâzı âhdır sermâyesi
Biz bu meydanın nice çâpüksüvarını görmüşüz
Cumhuriyet inkılâbından evvelki neslin ağzında darbı mesel gibi dolaşırdı; diğeri de:
Rûzigârın pâkdâmenler çeker serpindisin
Kande bir âlûde dâmen var ies serper geçer
kendi hazin ve feci akıbetinin ifadesidir denilebilir.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM010831
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 1, sayfa 363
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.