KURBAN (Kara) – Geçen asır sonlarında 1885 ile 1895 arasında namlı bir tulumbacı:Üsküdarın adını tesbit edemediğimiz bir sandığın uşaklarındandı .Koşarlı tulumbacılığı kadar güzelliği ve bıçkınlığı ile de tanınmışdı.Medhi yolunda aşağıdaki kıt'alar,o tarihlerde İstanblda bulunmuş ve Üsküdarda ve Üsküdarda Hanı Sebil'in bir odasında barınmış Hasankaleli Âşık Dursunundur ; Tulumbacı Kurban omuzdaşları arasında aşırı edmerliğinden ötürü “Kara Oğlan” lakabı ile anılmışdı: Kara Oğlan Kara Oğlan Bağ bostan bağçı dolan Bıçkınların şâhısın sen Akıl fikir gönül çalan Tahtakale Küçükpazar Kurbana değmesin nazar Tulumbacı Kara Oğlan Gönül evim etti talan Kopukların severisin İşin gücün yalan dolan Yalıköy Beykoz Çubuklu Güzel ayaklar topuklu Tulumbacı şıkırdımı Tâlimlidir her adımı Hançer bedest olur bâzan Vururum der sayyâdımı Bağçakapus Sultanhamam Tığ gibidir boy bos endam Kara Kurban mestânedir Mahmur gözler mestânedir Sandığında uşakların İçinde o bir dânedir Kasımpaşa Hasköy Balat Kara Oğlan henüz nevhat Perçemi var pür tumturak Savruluyor yaprak yaprak Uşşâkının kafasına Topuk vurur tırak tırak Taksim Fındıklı Beşiktaş Tam ondokuz Kurbanda yaş Kalem parmak nakılları Diş kırıyor çakılları O pırpırı k...

KURBAN (Kara) – Geçen asır sonlarında 1885 ile 1895 arasında namlı bir tulumbacı:Üsküdarın adını tesbit edemediğimiz bir sandığın uşaklarındandı .Koşarlı tulumbacılığı kadar güzelliği ve bıçkınlığı ile de tanınmışdı.Medhi yolunda aşağıdaki kıt'alar,o tarihlerde İstanblda bulunmuş ve Üsküdarda ve Üsküdarda Hanı Sebil'in bir odasında barınmış Hasankaleli Âşık Dursunundur ; Tulumbacı Kurban omuzdaşları arasında aşırı edmerliğinden ötürü “Kara Oğlan” lakabı ile anılmışdı: Kara Oğlan Kara Oğlan Bağ bostan bağçı dolan Bıçkınların şâhısın sen Akıl fikir gönül çalan Tahtakale Küçükpazar Kurbana değmesin nazar Tulumbacı Kara Oğlan Gönül evim etti talan Kopukların severisin İşin gücün yalan dolan Yalıköy Beykoz Çubuklu Güzel ayaklar topuklu Tulumbacı şıkırdımı Tâlimlidir her adımı Hançer bedest olur bâzan Vururum der sayyâdımı Bağçakapus Sultanhamam Tığ gibidir boy bos endam Kara Kurban mestânedir Mahmur gözler mestânedir Sandığında uşakların İçinde o bir dânedir Kasımpaşa Hasköy Balat Kara Oğlan henüz nevhat Perçemi var pür tumturak Savruluyor yaprak yaprak Uşşâkının kafasına Topuk vurur tırak tırak Taksim Fındıklı Beşiktaş Tam ondokuz Kurbanda yaş Kalem parmak nakılları Diş kırıyor çakılları O pırpırı kılık ile Oynatıyor akılları Sarıyer İstinye Kavak Tulumbacım yalın ayak Tulumbacı sarhoş çapkın Kırdığı koz boydan aşkın Atar şehbaz perendesi Canbazıdır râhı aşkın Kuzguncuk kanlıca Bebek Yaman koşatlı civelek Kara Kurban gaayet serkeş Sâli Hicret bin üçyüz beş Kesemiş boş cebler delik Bûsi pâye destur beleş Ayastefanos Çekmece Balta oldum serkeş gence Bırak çapkın sen kurumu Yatsuyadek yanar mumu Ardımda bırakıp geldim Hasankalı Erzurumu Samandıra Saragazi Âşık Dursun çekmez nazı Kara Oğlanın çalımı Sormaz gelip hiç halımı O güzel esmer yüze Vurmuş yangının yalımı Bulgurlu Üsküdar Kartal Çalmaz ötmez sazla kaval Kalender halk şâiri Üsküdarlı Âşık Râzi de şöyle anlatıyor:“Hasankelil Âşık Dursunu Üsküdarda Hanı Sebilde tanıdım,gaayetle enîsim,yâri mûnisim olmuş idi.En çok yirmi yaşında,sevdiği tulumbacıdan kat kat güzeldi.Sefâletin sebeb olduğu ince hastalıkdan o genc yaşında öldü.Karacaahmedde Mimar Kasım Ağa merkadinin ayak ucuna defnettikcenâzesininde Hanı Sebil garibanandın onkişi var yok idi.Kara Kurban yokdu,önce ayıpladım,sonra öğrendim ki,cemaat dağıldıkdan sonra kabristana gitmiş,Âşık Dursunun toprağına yüz göz sürerek ağlamış,geceyi de o mezarın üstünde yatarak geçirmiş..” Yukardaki manzumeyi Âşek Râzinin evrâkı metrûkesi arasında gördük;onun kalemiyle teshih gördüğü edâsından anlaşılmaktadır. Vâsıf HİÇ