Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Kafkas Birahânesi maddesi
KAFKAS BİRAHÂNESİ – İstanbul tarafının en eski birahanesiydi, adı ve içinin şekli değişmiş olarak hâlâ durur, Ankara caddesinin alt başına yakın, yukarıdan inerken sol kolda, “İstanbul lokantası”, moda ismi ile de birkaç yıldanberi “İstanbul Restoran” adını taşımaktadır; “İstanbul” adını taşımaya lâyık bir içkili lokantadır.
Kafkas birahanesi 1860 yılında açılmıştı, sadece “Kafkas” da denilirdi. Kimin tarafından açıldığını kesin tesbit edemedik, gaayille açıkgöz bir rum olacağını tahmin ediyoruz.
1860-1865 arası, Rusların Çerkes, Abaza, Megril, Kafkasya müslümanlarını toplu olarak Türkiyeye attıkları yıllardır; zavallılar, perişan, toprakları ve bütün gayrimenkulleri ellerinden cebren ve kahren alınmış, hazırdaki paraları, sandık eşyaları ve yatak denkleri ile vapura bindirilerek İstanbul'a gönderilmişlerdi. Devlet de, İstanbullular da o muhacirlere sevgi kollarını uzattı, devlet İstanbul civarında, bilhassa Kocaeli Yarım Adasında bereketli topraklarda yerleştirilinceye kadar İstanbulluları onlara evlerinin kapularını açtılar. Bir açıkgöz Rum da, Sirkecide Kafkas birahanesini açtı.
Sirkeci şehrin en kalabalık iş yeri, liman ağzı, muhacirleri getiren gemilerin onları karaya çıkardığı iskele idi; “Kafkas” adını görünce, oraya koştular, “İçki de gam dağıtır”, içtiler, dertleştiler. ...
⇓ Devamını okuyunuz...
KAFKAS BİRAHÂNESİ – İstanbul tarafının en eski birahanesiydi, adı ve içinin şekli değişmiş olarak hâlâ durur, Ankara caddesinin alt başına yakın, yukarıdan inerken sol kolda, “İstanbul lokantası”, moda ismi ile de birkaç yıldanberi “İstanbul Restoran” adını taşımaktadır; “İstanbul” adını taşımaya lâyık bir içkili lokantadır.
Kafkas birahanesi 1860 yılında açılmıştı, sadece “Kafkas” da denilirdi. Kimin tarafından açıldığını kesin tesbit edemedik, gaayille açıkgöz bir rum olacağını tahmin ediyoruz.
1860-1865 arası, Rusların Çerkes, Abaza, Megril, Kafkasya müslümanlarını toplu olarak Türkiyeye attıkları yıllardır; zavallılar, perişan, toprakları ve bütün gayrimenkulleri ellerinden cebren ve kahren alınmış, hazırdaki paraları, sandık eşyaları ve yatak denkleri ile vapura bindirilerek İstanbul'a gönderilmişlerdi. Devlet de, İstanbullular da o muhacirlere sevgi kollarını uzattı, devlet İstanbul civarında, bilhassa Kocaeli Yarım Adasında bereketli topraklarda yerleştirilinceye kadar İstanbulluları onlara evlerinin kapularını açtılar. Bir açıkgöz Rum da, Sirkecide Kafkas birahanesini açtı.
Sirkeci şehrin en kalabalık iş yeri, liman ağzı, muhacirleri getiren gemilerin onları karaya çıkardığı iskele idi; “Kafkas” adını görünce, oraya koştular, “İçki de gam dağıtır”, içtiler, dertleştiler. Ama birahâne kısa zamanda gelişti ve İstanbulluların da devam etmeye başladığı en meşhur birahânelerden biri oldu, öyle ki Rumeli demiryolu yapılıp Sirkeciye bir de koca “Gar” binası kondurulunca, İstanbuldan Avrupaya gidip gelen frenklerin de uğradığı bir yer oldu ve sahibi de kapusunun üstüne yeni levhayı astı: “Brasserie (Bras'ri) de Caucase (Kokaz – Kafkas)”. Bu Fransızca adı, birahanenin içine, zemine bile boydan boya yazdırdı ki, o yazı 1955 yılına kadar durmuştur.
Meşhur birahane 1900 ile 1905 arasında hem sahibini, hem de adını değiştirdi, İstayn Bruh adında bir Alman yahudisi aldı, adı da “İştaynbruh Birahanesi” oldu. O adamın Almanyadan getirttiği ve bir bardağını 70 paraya sattığı tâze tâze, âlâ ve nefîs Salvator birası yüzünden her akşam tıklım tıklım doldu, has müşterileri de devrin basın mensupları, edipleri, şairleri oldular.
Birinci Cihan Harbinin sonunda meşhur birâhane yine bir rumun eline geçti ve tahminen 1945 yılına kadar o adam ve varisleri tarafından idare edildi.
İştayn Bruh, zemindeki Fransızca “Kafkas birahanesi” yazısını muhafaza etmişti, yalnız eşyayı değiştirmiş, Alman birahâneleri tarzınzında masalar ve iskemleler koymuştu, Rumlar ise ne o yazıya dokundular, ne de eşyaya; Fakat ismini değiştiriler, “İstanbul Birâhanesi” adını koydular.
1945 den sonra birahâneyi meşhur aşçıbaşı Pandelinin dâmâdı aşçıbaşı Hristo ile Pandelinin baş garsonlarından Ali Dündar satın aldılar. Yer, zemindeki yazısı, eski masaları ve iskemleleri ve “İstanbul” adı ile, fakat mükemmel yeni mutfağı, emsalsiz hizmetleri, çok çok terbiyeli garsonları ile İstanbulun şanına lâyık bir içkili lokanta oldu. Fakat kısa bir müddet sonra yanındaki bir dükkândan çıkan yangının sirayetile tamâmen yandı; tez elden ihya edildi, fakat küçük eski hatıralar, zemindeki “Kafkas” adı ile içindeki almankârî eşya yok oldu. Kapudan girince sağ tarafta küçük şirin bir iç bağçesi vardı, o da kaldırıldı, emsaline çok rastlanır eşya ve dekorla açıldı, hattâ yeni resmî küşâdında İstanbulun valisi ve belediye başkanı da bulundular. Az sonra aşçıbaşı Hristo ortalıktan ayrıldı, zannediyoruz ki, Yunan tebaalı olduğu için mecburen memleketine gitti; hâlen meşhur eski birâhane ve yeni birinci sınıf Restoran, Ali Dündar ile yeni ortaklarının idaresindedir.
Bu meşhur eski birahânede 1905 den 1968 yılına kadar değişmeyen, elden ele canlı bir demirbaş gibi devredilen tek varlık, Adem Çulfas adındaki bir garson olmuştu, nesil nesil, devir devir müşterilerin “Barba” adı ile tanıdıkları adamdır (B.: Çobanoğlu,Pandeli, cild 8, sayfa 4056; Dündar,Ali , cild 9, sayfa 4821 ; Çulfas, Adem , cild 8, sayfa 4177
Kaftas Birâhânesi “İştaynburuh” adını aldığında , bir başka rum, yine orada Sirkecide ve eskisinin pek yakınında “ Muhzinbaşı Sokağı ” adını taşıyan bir aralık sokakda “ Kaftas ” adı ile bir aşcı dükkânı-meyhâne açdı , o da haylice şöhret kazandı ; zamanımızda, 1970 , aynı isim altında aşcı dükkânı olarak durur.
Aşağıdaki kıt'alar Kafkas Birânesinde 1885-1890 arasında çalışmış Pandeli adında bir garson için kalender halk şâiri Üsküdarlı Âşık Râzi tarafından yazılmışdır:
Lebrîzi nûr eyledi gönülde kör kandilim
Menzilime teşrifle Kafkasdaki Pandelim
Palikarlar serveri bâşımın tâcı olan
Eşbehimi tevsifden âciz kalemim dilim
Ergirili arnavud vahşet üzre ülfeti
Kafkasın yüz akıdır Sirkecinin âfeti
Kırık dökük rindâne târife çalışayım
Gaayet ile antika kılığı kıyâfeti
Sırtında beyaz ceket boynunda boyun bağı
Avrupalı sanırsın apikodur bayağı
Gel gör ki ayağında Galata yemenisi
Topuk nümâyişinde çorabsızdır ayağı
Tersâne kalıbında başında fino fesi
Fransız kesiminde uzun saçlı ensesi
Salisburi Pantolon üstüne kuşak sarar
Ne yaparsa yakışır öyle urum teresi
Bir yürür levendâne olur şakii derbend
Ya cellâdı bî aman elinde satır kemend
Bakarsın köçek gibi kırım kırım kırıtır
Kınalı kuzu dersin o sâkii serbülend
Pandeliyle şan buldu Sirkecinin Kafkası
Üstelik birasının alamandır markası
Dolar dolar boşalır kesilmez bir an bile
Sabahdan nısfilleyle müşterinin arkası
Râzinin kaydine göre bu birahânede alman birası daha ilk devrinde verilmeye başlanmışdır.
Bibl.: S.M.Alus,Not ;A.Rasim,Şehir Mektubları ;Vâsıf Hiç,Not ;Râzi,defter.
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
K3014
Tema
Yer
Konular
Kafkas Birâhanesi, Kafkas Beerhouse, Ankara Caddesi, Ankara Avenue, İstanbul Restoran, Istanbul Restaurant, Sirkeci, Rumeli Demiryolu, Rumelian Railway, İştaynbruh Birahanesi, İştaynbruh Beer House, İştaynburuh Birahanesi, İstanbul Birahanesi, Istanbul Beerhouse, Pandeli, Hristos, Ali Dündar, Adem Çulfas, Barba, Âşık Râzî (Üsküdarlı), Üsküdarlı Âşık Râzî, Sermed Muhtar Alus, Ahmet Rasim, Vâsıf Hiç
Tür
Kupür, Belge
Biçim
Baskı, Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Kaf bölümü için hazırlanmış metin
Not
Kâğıt üzerine baskı, daktilo ve tükenmez kalem. Kupür belgeye yapıştırılmıştır. Tükenmez kalemle düzeltmeler ve eklemeler yapılmıştır.
Bakınız Notu
Çobanoğlu (Pandeli), cild 8, sayfa 4056; Dündar (Ali), cild 9, sayfa 4821; Çulfas (Adam), cild 8, sayfa 4177
Bibliyografya Notu
S.M. Alus, Not; A. Rasim, "Şehir Mektubları"; Vâsıf Hiç, Not; Râzi, Defter
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.