KÂFİROĞLU , TERSÂBEÇE – Eski rind ve kalender divan şâirleri tarafından gayrî müslim mahbub oğlanlara , bilhassa İstanbulda Galatada rastlayub gördükleri , ve belki de dil bilmedikleri halde ûlfet ve muhabbet dahi ettikleri frenk oğlanlarına verilmiş bir isimdir ; garibdir ki onların hakkında şiirler yazdıkları halde asıl isimlerini öğrenip kaydetmeğe lüzum görmemişler, “ Tersâbeçe = Kâfiroğlu ” deyüp geçmişlerdir . “ Avni ” mahlası ile divan sahibi bir şâir olan Fâtih Sultan Galatalı bir frenk mahbubunu şu güzel gazel ile övmüştür ki , onbeşinci asrın dinî taarrubu karşısînda büyük medenî cesâret işidir: Bağlamaz Firdevse gönül Kalatayı gören Servi anmaz onda ol servi dilârâyı gören Aklü fehmim dinü îmânın nice zabteylesün Kâfir olur me müsülmanlar o tersâye ????? gören Kevseri anmaz ol içdüğü meyi nâbı gören Mescide varmaz o varduğu kilisâyı gören Bir firengî dilber alduğun bilürdü Avniyâ Beli vü boynunda zünnâzü ol çelipâye gören Büyük imparator bir başka “ tersâbeçe ” için de şu gazeli yazmıştir: Bir güneş yüzlü melek gördüm ki âlem mâhudur Ol kaza sünbülleri âşıkların âhıdır Kaareler giymiş mehi tâban gibi ol servi nâz Mülki efrengin meger kim hüsn içinde şâhıdır Ukdei zünnârına her kimse kim dil bağlamaz Ehli îmam olmaz amma âşıkların gümrâhıdır Gamzesi öldürdüğü...

KÂFİROĞLU , TERSÂBEÇE – Eski rind ve kalender divan şâirleri tarafından gayrî müslim mahbub oğlanlara , bilhassa İstanbulda Galatada rastlayub gördükleri , ve belki de dil bilmedikleri halde ûlfet ve muhabbet dahi ettikleri frenk oğlanlarına verilmiş bir isimdir ; garibdir ki onların hakkında şiirler yazdıkları halde asıl isimlerini öğrenip kaydetmeğe lüzum görmemişler, “ Tersâbeçe = Kâfiroğlu ” deyüp geçmişlerdir . “ Avni ” mahlası ile divan sahibi bir şâir olan Fâtih Sultan Galatalı bir frenk mahbubunu şu güzel gazel ile övmüştür ki , onbeşinci asrın dinî taarrubu karşısînda büyük medenî cesâret işidir: Bağlamaz Firdevse gönül Kalatayı gören Servi anmaz onda ol servi dilârâyı gören Aklü fehmim dinü îmânın nice zabteylesün Kâfir olur me müsülmanlar o tersâye ????? gören Kevseri anmaz ol içdüğü meyi nâbı gören Mescide varmaz o varduğu kilisâyı gören Bir firengî dilber alduğun bilürdü Avniyâ Beli vü boynunda zünnâzü ol çelipâye gören Büyük imparator bir başka “ tersâbeçe ” için de şu gazeli yazmıştir: Bir güneş yüzlü melek gördüm ki âlem mâhudur Ol kaza sünbülleri âşıkların âhıdır Kaareler giymiş mehi tâban gibi ol servi nâz Mülki efrengin meger kim hüsn içinde şâhıdır Ukdei zünnârına her kimse kim dil bağlamaz Ehli îmam olmaz amma âşıkların gümrâhıdır Gamzesi öldürdüğüne lebleri canlar virür Var ise ol rûh bahşun dîni Îsâ sâhıdır Avniyâ kalına güman kim sana râm olsa nigâr Sen Stanbul şâhısın ol Kalata zâbıdır Onaltıncı asırda Şair Cemâli Ahmed , İstanbul civanları şânında yazdığı “Şehrengiz” inde övdüğü müslüman güzelleri arasına bir de “ Kâfiroğlu ” almıştır: Galatâlı biri , tersâdur ol tûb Yoğ İstanbulda anın gibi mahbûb Tutup hüsni ziyâsı dâğm tâşı Güneşdür sankim irdü göğe bâşı