Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
AHMED ÇELEBİ (Remmal)
On yedinci asır ortalarında yaşamış namlı bir remmaldır; hayatı hakkında bilinen tek fıkradan bir hayli yaşlı olarak öldüğü tahmin olunabilir; fıkra şudur:
Kıyafetini tedbil ederek şehirde sık sık dolaşan Dördüncü Murad bir gün esnaf kılığında Üsküdardan bir kayığa biner, Ahmed Çelebi de kayıkta imiş, dereden tepeden konuşulurken hükümdar:
— Nedir şu Sultan Muraddan çektiğimiz, keyif namına bir tütünümüz vardı, onu da yasak etti!
Dedikten sonra kuşağından bir çubuk çıkarıp doldurmuş; kayıkçı ile Ahmed Çelebiye
— Yoldaş sen merd bir adama benziyorsun; baba, sen de mazlum bir adamsın, her ne olursa olsun ben bir kaç nefes çekiyorum! deyip çubuğunu ateşlemiş.
Ahmed Çelebi:
— Oğul, şu çubuğu uzat da bir nefesçik de ben çekeyim:
Kayıkçı da:
— Şehbâzım beni de unutmayın! Demişler.
Ahmed Çelebi:
— Oğul senin işin gücün nedir? diye sormuş. Murad da:
— Eskiciyim, ya sen ne iş görürsün? Demiş, Çelebi:
— Remmalim! Demiş; ve şöylece konuşulmuş:
— Öyleyse bir remil at bakalım, şu anda Sultan Murad nerededir?
İhtiyar remmal bir kâğıt parçası üzerinde bir takım hesaplar yaparak:
— Deniz üstünde görünüyor! demiş.
— Hele bir remil daha at bakalım!. Yakınlarda mı, uzakta mı?!
Ahmed Çelebi yeni bir takım hesaplardan sonra gözlerini korku ile açmış:
— Oğul demiş. Sultan Murad bizim yanımızda. Ben r...
⇓ Read more...
On yedinci asır ortalarında yaşamış namlı bir remmaldır; hayatı hakkında bilinen tek fıkradan bir hayli yaşlı olarak öldüğü tahmin olunabilir; fıkra şudur:
Kıyafetini tedbil ederek şehirde sık sık dolaşan Dördüncü Murad bir gün esnaf kılığında Üsküdardan bir kayığa biner, Ahmed Çelebi de kayıkta imiş, dereden tepeden konuşulurken hükümdar:
— Nedir şu Sultan Muraddan çektiğimiz, keyif namına bir tütünümüz vardı, onu da yasak etti!
Dedikten sonra kuşağından bir çubuk çıkarıp doldurmuş; kayıkçı ile Ahmed Çelebiye
— Yoldaş sen merd bir adama benziyorsun; baba, sen de mazlum bir adamsın, her ne olursa olsun ben bir kaç nefes çekiyorum! deyip çubuğunu ateşlemiş.
Ahmed Çelebi:
— Oğul, şu çubuğu uzat da bir nefesçik de ben çekeyim:
Kayıkçı da:
— Şehbâzım beni de unutmayın! Demişler.
Ahmed Çelebi:
— Oğul senin işin gücün nedir? diye sormuş. Murad da:
— Eskiciyim, ya sen ne iş görürsün? Demiş, Çelebi:
— Remmalim! Demiş; ve şöylece konuşulmuş:
— Öyleyse bir remil at bakalım, şu anda Sultan Murad nerededir?
İhtiyar remmal bir kâğıt parçası üzerinde bir takım hesaplar yaparak:
— Deniz üstünde görünüyor! demiş.
— Hele bir remil daha at bakalım!. Yakınlarda mı, uzakta mı?!
Ahmed Çelebi yeni bir takım hesaplardan sonra gözlerini korku ile açmış:
— Oğul demiş. Sultan Murad bizim yanımızda. Ben remmal Ahmed olduğuma göre, devletlu hünkâr ya sensin ya da şu kayıkçı!..
Bunun üzerine Murad kolunu sıvayarak hükümdarlık nişanı olan bâzubendini göstermiş; ve:
— Ey remmal Çelebi! Demiş.. Bir remil daha atıp benim şehre hangi kapıdan gireceğimi bulabilirsen kallenizi kurtarırsınız!..
İhtiyar remmad da:
— Baş üstüne hünkârım.. Amma benim de bir şartım var... demiş.
— Şartın nedir ki?
— Bir remil atıp hangi kapıdan gireceğini öğreneceğim fakat, sana söylemeyip şu kâğıda yazacağım, sen şehre girinceye kadar kâğıdı okumayacaksın.. Girdikten sonra açıp okuyacaksın. Eğer remilde isabet yoksa boynumuz kıldan incedir!..
Murad gülmüş:
— Kabul ettim! Demiş. Ahmed Çelebi de hesaplarını yaparak bir kâğıt parçasına bir kaç yazı yazıp katlamış ve padişaha sunmuş.. Padiah da kayıkçıya:
— Çek bakalım Langa sahiline!..
Demiş.. Ve kayığı oraya yanaştırdıktan sonra, derhal Langa kolluğuna haber salarak ustalar ve ırgatlar getirtmiş, surda bir kaç saat içinde yeni bir kapı açtırmış.. Ve şehre buradan girdikten sonra Ahmed Çelebinin kâğıdını açmış ve hayretinden dona kalmış.. Kâğıtta: “Padişahım, yeni kapın mübarek olsun...” yazılıymış!..
Bunun üzerine Murad, remmal ile kayıkçıyı affetmiş; o şiddetli tütün yasağında, tütün içip de padişahın eline düşdükten sonra canını kurtaran da yalnız bu iki kişi imiş..
Bibl. : Halk rivayetleri.
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM010748
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 1, pages 346-347
Bibliography Note
Bibl. : Halk rivayetleri.
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.