KADRİ (Destancı) – Geçen asır sonlarında Üsküdarda şarkı ve türkü risâleleri ile destan satıcılığı yapan yalın ayağı yarım pabuçlu kopuk takımından bir delikanlı ;kalender halk şâiri Âşık Râzi tarafından uzunca bir destan ile övülmüş, aslının Gebzeli olduğu,tulumbacılık yapdığı,koğuşda yatıp kalkdığı ,bütün akran ve emsâli gibi işret ettiği söylenmiş,fakat uşaklık ettiği yangın tulumbası sandığının adı kaydedilmemişdir. 1945 de hayatda,ve yaşı yetmişin üstünde idi,Toptaşında bir virânede sefâlet içinde barınıyordu.Düşkünler hâmisi bir zât ile ziyâretine gittiğimizde söz Âşık Râziden açıldı,Destancı Kadri:“Benim için yazdığı destanda ne söylemiş ise doğrudur..” dedi,ve bir gümüş saat göstererek şunları ilâve etti:“ Bu saat de onun yâdigârıdır..evvelki yıl kordonunu sattım,sırtıma şu kaputu aldım,bu saat de cenâzemi kaldırır..”,dedi ve bğçasından,tâzelik çağında destan satar vaziyetde çekilmiş bir fotografını çakarıp:“Bu da benden size yâdigâr olsun..Râzi Bey çarşı boyundaki ermeni resimciye çektirmişdi..” dedi.Düşkünler hâmisi zâtin delâleti ile hemen o gün bir bankanın Üsküdar şubesine hademelikle yerleştirildi,son bie kaç yılını huzur içinde geçirdi sanırım,ölüm tarihini tesbit edemedik.Şu kıt'ayı Âşık Râzinin destanından alıyoruz: Kaş üstüne yık çapkınım dal fesin Tırak tırak ...

KADRİ (Destancı) – Geçen asır sonlarında Üsküdarda şarkı ve türkü risâleleri ile destan satıcılığı yapan yalın ayağı yarım pabuçlu kopuk takımından bir delikanlı ;kalender halk şâiri Âşık Râzi tarafından uzunca bir destan ile övülmüş, aslının Gebzeli olduğu,tulumbacılık yapdığı,koğuşda yatıp kalkdığı ,bütün akran ve emsâli gibi işret ettiği söylenmiş,fakat uşaklık ettiği yangın tulumbası sandığının adı kaydedilmemişdir. 1945 de hayatda,ve yaşı yetmişin üstünde idi,Toptaşında bir virânede sefâlet içinde barınıyordu.Düşkünler hâmisi bir zât ile ziyâretine gittiğimizde söz Âşık Râziden açıldı,Destancı Kadri:“Benim için yazdığı destanda ne söylemiş ise doğrudur..” dedi,ve bir gümüş saat göstererek şunları ilâve etti:“ Bu saat de onun yâdigârıdır..evvelki yıl kordonunu sattım,sırtıma şu kaputu aldım,bu saat de cenâzemi kaldırır..”,dedi ve bğçasından,tâzelik çağında destan satar vaziyetde çekilmiş bir fotografını çakarıp:“Bu da benden size yâdigâr olsun..Râzi Bey çarşı boyundaki ermeni resimciye çektirmişdi..” dedi.Düşkünler hâmisi zâtin delâleti ile hemen o gün bir bankanın Üsküdar şubesine hademelikle yerleştirildi,son bie kaç yılını huzur içinde geçirdi sanırım,ölüm tarihini tesbit edemedik.Şu kıt'ayı Âşık Râzinin destanından alıyoruz: Kaş üstüne yık çapkınım dal fesin Tırak tırak vur kamerçin ökçesin Topukların gören Mâşallah desin Ey destancım ey bülend âvâzelim Ey ruhleri gül gül hicâb gaazelim Vâsıf HİÇ