İkinci Abdülhamid devrinin sonları ile meşrutiyetin ve cumhuriyet devrinin ilk yıllarının namlı gazetecilerinden, İkdam Gazetesinin müessis, sahib ve başmuharriri; İstanbul basın âleminde “İkdamcı” lakabı ile mâruf olup 1862 de İstanbulda Aksarayda doğdu, babası tütün tüccarı Hacı Ahmed Efendidir, büyükşehrin ticâret âleminde bir asırlık mâzisi olan temiz isimli bir aileye mensubtur; Kaptanpaşa Rüştiyesinde okumuş, hususî muallimlerden arabca, farsca ve fransızca öğrenmiş, otodidakt olarak da gayet geniş ansiklopedik bilgi sahibi olmuştur. Pek genç yaşında muharrirliğe heves ederek Tercümanı Hakikat gazetesine girmiş, bir yandan da Hukuk Mektebine devam ederek yüksek tahsilinin tamamlamıştır. Hukukdan diploma aldıktan sora resmî devlet gazetesi Takvimi Vekayi’e muharrir olmuş, bir müddet de Tömbeki Rejisi ile Osmanlı bankasında memurluk yapmıştır; yazıları ile, bilhassa öğretici makaeleri ile halkın alâkasını çekerek sevgisini kazanmış, devrin büyük günlük gazeteleri olan “Sabah” ve “Tarik” de başmuharrirlik yapmış, sonra “İkdam” ı tesis etmiştir. Gazetesinin yanında, kiymetli yazma metinleri tabı ve neşir gibi büyük bir işe başlamış, Evliya Çelebi Seyahatnâmesinin ilk altı cildini, Seyyidi Ali Reis’in “Mir’atül Memalik” ini, Mustafa Sâî Çelebinin “Tezkiretül Bünyan” ını neşretmi...

İkinci Abdülhamid devrinin sonları ile meşrutiyetin ve cumhuriyet devrinin ilk yıllarının namlı gazetecilerinden, İkdam Gazetesinin müessis, sahib ve başmuharriri; İstanbul basın âleminde “İkdamcı” lakabı ile mâruf olup 1862 de İstanbulda Aksarayda doğdu, babası tütün tüccarı Hacı Ahmed Efendidir, büyükşehrin ticâret âleminde bir asırlık mâzisi olan temiz isimli bir aileye mensubtur; Kaptanpaşa Rüştiyesinde okumuş, hususî muallimlerden arabca, farsca ve fransızca öğrenmiş, otodidakt olarak da gayet geniş ansiklopedik bilgi sahibi olmuştur. Pek genç yaşında muharrirliğe heves ederek Tercümanı Hakikat gazetesine girmiş, bir yandan da Hukuk Mektebine devam ederek yüksek tahsilinin tamamlamıştır. Hukukdan diploma aldıktan sora resmî devlet gazetesi Takvimi Vekayi’e muharrir olmuş, bir müddet de Tömbeki Rejisi ile Osmanlı bankasında memurluk yapmıştır; yazıları ile, bilhassa öğretici makaeleri ile halkın alâkasını çekerek sevgisini kazanmış, devrin büyük günlük gazeteleri olan “Sabah” ve “Tarik” de başmuharrirlik yapmış, sonra “İkdam” ı tesis etmiştir. Gazetesinin yanında, kiymetli yazma metinleri tabı ve neşir gibi büyük bir işe başlamış, Evliya Çelebi Seyahatnâmesinin ilk altı cildini, Seyyidi Ali Reis’in “Mir’atül Memalik” ini, Mustafa Sâî Çelebinin “Tezkiretül Bünyan” ını neşretmiştir. 1908 Meşrutiyet İnkılâbında İttihad ve Terakki fırkasına karşı muhalefetde bulunmuş, 31 mart vak’asından sonra da siyasî hayatdan çekilmek ile de kalmıyarak Avrupaya gitmiş, evvelâ Nis’de oturmuş, Birinci Cihan Harbinde İsviçrede yerleşmiş ve cumhuriyetin ilânına kadar orada kalmıştı; İstanbuldaki gazetesine arada sırada zirâî ve fennî başmakaleler yazup göndermiştir. Cumhuriyetin ilânında vatanına dönen Ahmed Cevdet gazetesinde bir haber neşri yüzünden, fikir ve ictihad bakımından tamamen ayrıldığı muasırı diğer iki büyük gazeteci, Velid Ebuzziya ve Hüseyin Câhidle beraber İstanbul İstiklâl mahkemesine verilmiş, berâaterinden sonra siyasî hayatdan tekrar ve kesin olarak çekilmiştir. 1935 de Ankara’da toplanan matbuat kongresine dâvet edilmişti, orada kalb sektesinden öldü, nâşi İstanbula getirilerek Eyyubda defn edildi. Türk diline, târihine büyük hizmetlerde bulunmuş, hürriyet âşıkı, hususî hayatında da afif bir insandı. Ahmed Cevdet Bey (Resim : H. Çizer)