Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
AHMED ÂŞIKI (Âşıkpaşazâde Derviş)
On beşinci asır şair ve müverrihlerinden ve ilk fütuhat devri cengâverlerinden; Türkiyenin en eski tarih kaynakları olan “Tevarihi Âli Osman” dan soyadına nisbetle “Âşıkpaşazâde Tarihi” denilen meşhur eserin müellifi; 1400 (H. 803) e doğru Amasyanın Mecidözü kazası içinde, kaza merkezine iki saat yerde Elvancelebi tekkesi denilen bir ahi zaviyesinde doğdu; kendi kaydına göre künyesi “Derviş Ahmet Âşıkî ibni Şeyh Yahya, ibni Şeyh Süleyman, ibni Bâli Âşık Paşa, ibni Baba İlyas”dır.
İlk tarih zevkini, Yıldırım Bayazıdın oğlu Mehmed Çelebinin maiyetinde Rumeline Musa Çelebi ile cenge giderken, 1413 (H. 816), ki henüz on üç yaşında bir çocuktu, Geyvede Orhan Gazinin silâh arkadaşlarından ve imamı İlyasın oğlu Yahşi Fakihi dinlerken almıştı. Dervişlik hayatına da Konyada Sadreddin Konevî şeyhi Abdüllâtife intisap ile başladı. Hicretin dokuzuncu asrının bu en namlı şeyhinin en seçkin dervişlerinden oldu; öyle ki bu zâtın, siyasî, içtimaî ve dinî büyük bir buhranın başlangıcını teşkil eden Şeyh Cüneyd ile olan mülâkat ve münakaşasında hazır bulunanlardan biri de Ahmed Âşıkî oldu. 1436-1437 (H. 840-841) yıllarını hac ziyaretinde geçirdi. Hicaz ve Mısır ulema ve meşayihi ile tanıştı. Hac dönüşünün tezine, ümerâdan İshak Beyin yanında Üskübe kadar bir Sırbistan akınına iştirâk etti. 1442 (H...
⇓ Read more...
On beşinci asır şair ve müverrihlerinden ve ilk fütuhat devri cengâverlerinden; Türkiyenin en eski tarih kaynakları olan “Tevarihi Âli Osman” dan soyadına nisbetle “Âşıkpaşazâde Tarihi” denilen meşhur eserin müellifi; 1400 (H. 803) e doğru Amasyanın Mecidözü kazası içinde, kaza merkezine iki saat yerde Elvancelebi tekkesi denilen bir ahi zaviyesinde doğdu; kendi kaydına göre künyesi “Derviş Ahmet Âşıkî ibni Şeyh Yahya, ibni Şeyh Süleyman, ibni Bâli Âşık Paşa, ibni Baba İlyas”dır.
İlk tarih zevkini, Yıldırım Bayazıdın oğlu Mehmed Çelebinin maiyetinde Rumeline Musa Çelebi ile cenge giderken, 1413 (H. 816), ki henüz on üç yaşında bir çocuktu, Geyvede Orhan Gazinin silâh arkadaşlarından ve imamı İlyasın oğlu Yahşi Fakihi dinlerken almıştı. Dervişlik hayatına da Konyada Sadreddin Konevî şeyhi Abdüllâtife intisap ile başladı. Hicretin dokuzuncu asrının bu en namlı şeyhinin en seçkin dervişlerinden oldu; öyle ki bu zâtın, siyasî, içtimaî ve dinî büyük bir buhranın başlangıcını teşkil eden Şeyh Cüneyd ile olan mülâkat ve münakaşasında hazır bulunanlardan biri de Ahmed Âşıkî oldu. 1436-1437 (H. 840-841) yıllarını hac ziyaretinde geçirdi. Hicaz ve Mısır ulema ve meşayihi ile tanıştı. Hac dönüşünün tezine, ümerâdan İshak Beyin yanında Üskübe kadar bir Sırbistan akınına iştirâk etti. 1442 (H. 946) de İkinci Muradın yanında ilk Macaristan akınında bulundu, on yıl sonra, bu hükümdarın Jean Huniad’e karşı olan cengine iştirâk etti, padişah kendisine bir at hediye etti. İstanbul fethinden sonra Büyükşehirde yerleşti. Haydarda ceddi Âşık Paşanın adına bir cami, kendisi için de bir türbe yaptırdı. İstanbulun Türkler tarafından iskânında en seçkin simalardan biri oldu. Öyle ki, 1457 (H. 861) de Fatih Sultan Mehmed oğulları şehzade Mustafa ile Bayazıdı Edirnede sünnet ettirirken, dâvetlileri arasında Ahmed Âşıkî de bulunuyordu. Kızı Rabia hatunu, 1469 (H. 874) da devrin namlı şeyhlerinden Seyyid Velâyete verdi.
1484 (H. 889) de seksen dört yaşında bir ihtiyar iken, etrafın ısrarı ile meşhur tarihini yazmağa başladı; kendisi bunu eserinin ilk satırlarında şöylece nakleder:
“Güncü fenâda sabır hırkasın giyip oturmuştum, Konstantaniyede. Nâgâh bir cemaat Âli Osmanın tevarihinden ve menakiberinden zikrettiler. Ben fakire dahi sual ettiler. Bilip işittiğimden bazı ahvalinden ve menakiblerinden ihtisar edip kalem diline verdim.”
Açık bir halk dili ile ve kendisine has akıcı, şirin bir üslûp ile kaleme alınmış ve yer yer manzumelerle bezenmiş olan “Âşıkpaşazâde Tarihi” 1502 (H. 908) vakayiine kadar gelir. Yani Derviş Ahmed Âşıkî yüz iki yaşlarında iken eli kalem tutacak ve hâtıralarını tesbit edebilecek sağlam zihin ve enerjiye sahiptir. “Şekaik” in kaydına göre 1522 (H. 929) de öldü ve vasiyetine uyularak Âşıkpaşa Camiinin mıhrabı önüne gömüldü; bugün kabrinde yazılı bir nişan yoktur (B. : Seyyid Velâyet ve Âşıkpaza Camii).
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM010704
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 1, page 329
See Also Note
B. : Seyyid Velâyet ve Âşıkpaza Camii
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.