İkinci Abdülhamid devrinde, Kasımpaşada kahveci Tosunun evlâdlığı pırpırı bir oğlan, Tersane sıbyan taburundan İhsan isminde bir çocuk yüzünden Midyeci Süleyman adında bir kopuğun teşviki ile o devrin namlı kabadayılarından Kasımpaşalı Arab Süleymanı vurmuş, bu cinayet İstanbulun tulumbacı ve kabadayı muhitinde derin akisler bırakmış, meşhur halk şairi Üsküdarlı Vasıf Hoca da vak’a üzerine maktul Arab Süleymanın ağzından 26 kıt’adan mürekkep bir destan yazıp neşretmişti. Cinayetin tarihi tesbit edilemedi; Vâsıf Hoca merhum 1895-1900 (H. 1313-1318) arasında olacak, Tosunun Ahmed de Arab Süleymanı vurduğu zaman 15-16 yaşlarında idi, yıllarca süren bir muhakemeden sonra galiba on iki sene habse mahkûm oldu idi” diyor. “Sen Arabı vur, yaşın küçük, üç dört sene ile kurtulursun, mahpushanede biz sana bakarız” yollu teşvik edilen Tosunun Ahmed, “Arab Süleyman beni vuracakmış, hayatım tehlikededir” diyen karakola bir de istida vermişti ki muhakemesinde cezasını hafifletici bir vesika olarak göstermişti. Aşağıdaki kıt’alar “Kasımpaşalı Arab Süleyman destanı” nın 11-16 ncı kıt’alardır: Midyeci Süleyman, kahveci Faik Arab Nuri dersen onlara lâyık Cümlesi mest olmuş yoktur bir ayık Tosunun Ahmedin yanında İhsan Kapının dibinde oturdum lâf bitti Tosunun Ahmed bir kaç kelâm etti Eyvallâh etm...

İkinci Abdülhamid devrinde, Kasımpaşada kahveci Tosunun evlâdlığı pırpırı bir oğlan, Tersane sıbyan taburundan İhsan isminde bir çocuk yüzünden Midyeci Süleyman adında bir kopuğun teşviki ile o devrin namlı kabadayılarından Kasımpaşalı Arab Süleymanı vurmuş, bu cinayet İstanbulun tulumbacı ve kabadayı muhitinde derin akisler bırakmış, meşhur halk şairi Üsküdarlı Vasıf Hoca da vak’a üzerine maktul Arab Süleymanın ağzından 26 kıt’adan mürekkep bir destan yazıp neşretmişti. Cinayetin tarihi tesbit edilemedi; Vâsıf Hoca merhum 1895-1900 (H. 1313-1318) arasında olacak, Tosunun Ahmed de Arab Süleymanı vurduğu zaman 15-16 yaşlarında idi, yıllarca süren bir muhakemeden sonra galiba on iki sene habse mahkûm oldu idi” diyor. “Sen Arabı vur, yaşın küçük, üç dört sene ile kurtulursun, mahpushanede biz sana bakarız” yollu teşvik edilen Tosunun Ahmed, “Arab Süleyman beni vuracakmış, hayatım tehlikededir” diyen karakola bir de istida vermişti ki muhakemesinde cezasını hafifletici bir vesika olarak göstermişti. Aşağıdaki kıt’alar “Kasımpaşalı Arab Süleyman destanı” nın 11-16 ncı kıt’alardır: Midyeci Süleyman, kahveci Faik Arab Nuri dersen onlara lâyık Cümlesi mest olmuş yoktur bir ayık Tosunun Ahmedin yanında İhsan Kapının dibinde oturdum lâf bitti Tosunun Ahmed bir kaç kelâm etti Eyvallâh etmezim gücüme gitti Kalktım ol dem yanına vardım heman Bir darbe vurarak altıma aldım Aşku şevk ile bir kaç yumruk çaldım Şu aziz canımı odlara saldım Kim umardı ondan gelecek ziyan Meğerse çekmiş o altımda kama Vurunca sineme girdi pek fena Fırlayıp ayağa dedim vâhayfa Kıydın mı akibet a hain nâdân Sarub etrafımı kalbleri kare Yaktılar cismimi büsbütün nâre Üç bıçak ile açıp beş yâre Kahbece ettiler vah beni kurban Ne yana döndümse yedim de bıçak Barsaklarım sarkar salkım saçak Bir dakika kadar yatarak ancak Teslim edüp hakkıma kaldım bîcan. (B. : Süleyman, Kasımpaşalı Arab).