KABAKULAK MESCİDİ – Muhtesib İskender Mescidi de denilir ;Hadikatül Cevâmi şu malumatı veriyor:“Hırkaişerif kurbindedir ;bânisi Fatih Sultan Mehmedin ihtisab ağası İskender Ağadır,kendisi de orada medfundur,kabri taşında bir hançer resmolunmuşdur.Mescid kapusunda Kabakulak Ağa bir çeşme binâ edip mescid de onun ismi şöhret almışdır.1142 senesinde Balatkapusundan çıkan büyük yangında (1 muharrem 1142-27 temmuz 1729 çarşanba) yanan cami ve mescidlerin her birinin binâsı ricâli devletden bir kimseye pâdişah irâdesi ile sipâriş edildiğinde bu Kabakulak Mescidini de vaktin kethüdâ kâtibi Halil Efendi yaptırmışdır,bir de minber koymuşdur,mahallesi vardır”(B.: Balat Yangınları,cild 4,sayfa 1976). Ekrem Hakkı Ayverdi “Fatih Devri Mimarisi” isimli eserinde şunları yazıyor: “Karagümrükde Kabakulak Sokağındaki kâgir ve harabca camidir.Bir kısmı kalmış mükemmel taş ihâta duvarlarına bakılırsa herhalde camiin de itinâlı yapılmış olması lâzım gelir.Fakat müteaddid tamirler,sıva ve kalın badanalar esaslı bir fikir almaya imkân bırakmıyor.Binâ çatılı,minâre tuğladandır ;küp kısmı Halıcılardaki Mollaşeref Camii gibi,bir dilim tuğla,bir dilim kesme taşla yapılmış,hususiyeti hâiz parçadır.İskender Çelebinin kabri mevcud değildir.Camii 1250 (1834-1835) senesinde tamir eden Murad Ağanın kabri de orad...

KABAKULAK MESCİDİ – Muhtesib İskender Mescidi de denilir ;Hadikatül Cevâmi şu malumatı veriyor:“Hırkaişerif kurbindedir ;bânisi Fatih Sultan Mehmedin ihtisab ağası İskender Ağadır,kendisi de orada medfundur,kabri taşında bir hançer resmolunmuşdur.Mescid kapusunda Kabakulak Ağa bir çeşme binâ edip mescid de onun ismi şöhret almışdır.1142 senesinde Balatkapusundan çıkan büyük yangında (1 muharrem 1142-27 temmuz 1729 çarşanba) yanan cami ve mescidlerin her birinin binâsı ricâli devletden bir kimseye pâdişah irâdesi ile sipâriş edildiğinde bu Kabakulak Mescidini de vaktin kethüdâ kâtibi Halil Efendi yaptırmışdır,bir de minber koymuşdur,mahallesi vardır”(B.: Balat Yangınları,cild 4,sayfa 1976). Ekrem Hakkı Ayverdi “Fatih Devri Mimarisi” isimli eserinde şunları yazıyor: “Karagümrükde Kabakulak Sokağındaki kâgir ve harabca camidir.Bir kısmı kalmış mükemmel taş ihâta duvarlarına bakılırsa herhalde camiin de itinâlı yapılmış olması lâzım gelir.Fakat müteaddid tamirler,sıva ve kalın badanalar esaslı bir fikir almaya imkân bırakmıyor.Binâ çatılı,minâre tuğladandır ;küp kısmı Halıcılardaki Mollaşeref Camii gibi,bir dilim tuğla,bir dilim kesme taşla yapılmış,hususiyeti hâiz parçadır.İskender Çelebinin kabri mevcud değildir.Camii 1250 (1834-1835) senesinde tamir eden Murad Ağanın kabri de oradadır,namaza açıkdır”(1953).