Eminönü kazasının merkez nahiyesinin mahallelerindendir; Eminönü meydanı, Balıkpazarı caddesi, aşçılar caddesi, bu cadde üzerinde Halice doğru uzanan Çiroz sokağı ve denizle çevrilmiştir, İç sokakları şunlardır: Çardak caddesinin bir kısmı, Yemişiskelesi sokağı, Çobansuyu sokağı, Handanağa sokağı, Hasıriskelesi sokağı, Kemerli sokağı, Demirtulumba çıkmazı, yağcılar sokağı, Balıkhane sokağı, Balıkçılarlokantası sokağı, Lülecirüstem sokağı, Balıkpazarıkarakol sokağı, Tütüngümrüğü sokağı, Balıkpazarıfırını sokağı, Tuzcular sokağı. Peynirciâkif sokağile Helvacıbekir sokağı adında eski iki sokak bugün Eminönü meydanına katılmış bulunmaktadır; bunlardan birincisi, meydanın batı kenarında, paket taşı döşeli ve çukurda sokak hüviyyetini muhafaza etmektedir. Bu mahalle fetihten bugüne kadar, Büyükşehrin en faal bir ticaret merkezinin mühim bir parçasını teşkil eder. Bütün yapıları dükkân, mağaza, mahzen, han, imalâthane ve fabrikadır; ev yoktur, gece halkı, han odabaşıları, mağazaların ve imalâthanelerin gece bekçileri, dükkânlarda barınan bekâr uşaklardır. İstanbul balıkhanesi ve Balıkpazarı, meşhur Balıkpazarı meyhaneleri, Bekri Mustafanın sembolik merkadi ve Kapalı Yemiş çarşısı bu mahallenin sınırları içindedir. (Bütün bu isimlere bakınız). İkinci Mahmud zamanında tanzim edilmiş bir b...

Eminönü kazasının merkez nahiyesinin mahallelerindendir; Eminönü meydanı, Balıkpazarı caddesi, aşçılar caddesi, bu cadde üzerinde Halice doğru uzanan Çiroz sokağı ve denizle çevrilmiştir, İç sokakları şunlardır: Çardak caddesinin bir kısmı, Yemişiskelesi sokağı, Çobansuyu sokağı, Handanağa sokağı, Hasıriskelesi sokağı, Kemerli sokağı, Demirtulumba çıkmazı, yağcılar sokağı, Balıkhane sokağı, Balıkçılarlokantası sokağı, Lülecirüstem sokağı, Balıkpazarıkarakol sokağı, Tütüngümrüğü sokağı, Balıkpazarıfırını sokağı, Tuzcular sokağı. Peynirciâkif sokağile Helvacıbekir sokağı adında eski iki sokak bugün Eminönü meydanına katılmış bulunmaktadır; bunlardan birincisi, meydanın batı kenarında, paket taşı döşeli ve çukurda sokak hüviyyetini muhafaza etmektedir. Bu mahalle fetihten bugüne kadar, Büyükşehrin en faal bir ticaret merkezinin mühim bir parçasını teşkil eder. Bütün yapıları dükkân, mağaza, mahzen, han, imalâthane ve fabrikadır; ev yoktur, gece halkı, han odabaşıları, mağazaların ve imalâthanelerin gece bekçileri, dükkânlarda barınan bekâr uşaklardır. İstanbul balıkhanesi ve Balıkpazarı, meşhur Balıkpazarı meyhaneleri, Bekri Mustafanın sembolik merkadi ve Kapalı Yemiş çarşısı bu mahallenin sınırları içindedir. (Bütün bu isimlere bakınız). İkinci Mahmud zamanında tanzim edilmiş bir bostancıbaşı defterinde bu mahallenin deniz boy şöyle tesbit edilmiştir: Gümrükmeydanı (Eminönümeydanı), Silâhşor Süleyman Ağanın kayıkçı odası, yanında Keleş Halilin kahvesi, Ortaköy ve Beşiktaşa işliyen kayıkların iskelesi, İzzetmehmedpaşa camii, Tophaneye işliyen kayıkların iskelesi, Balıkpazarı iskelesi, Seyyid Mustafanın kahvehanesi, Zecriyeemini zadelerin bekâr odaları, Karaköye işliyen kayıkların iskelesi, Bostancıbaşı zade Mehmed Beyin bekâr odaları, Pazarbaşının bekâr odaları, Yaşyemiş gümrüğü, Hasköye işliyen kayıkların iskelesi, Başyasakçı odası ve kayıkhanesi, Tütüngümrüğü, önünde Tütüngümrüğü iskelesi, Ellialtılı Ömerin kahvehanesi, boydan boya tütüncü dükkânları, Hasıriskelesi, boydan boya limoncu dükkânları, Çardakkolluğu ve iskelesi, boydan boya yemişçi dükkânları, Yemişiskelesi. Belediye şehir rehberi haritasında, Peynirciâkif sokağı ile meydan arasında kalan kısım, İstanbul Belediyesinin meydanı genişletmek ve Yenicamiin önünü açmak için yapılan son büyük istimlâkda yıkılmıştır ki, bu arada, meydana nazır meşhur Valide Hanı ile deniz kenarındaki İzzetmehmetpaşa Mescidi bulunmaktadır (B. : Valide Hanı; İzzetmehmetpaşa Mescidi). Bugün Ahiçelebi mahallesinde görülen tüccar, esnaf ve zanaat ehli arasında bilhassa göze çarpanları yağcılar, zeytin ve zeytinyağcılar, sabuncular, peynirciler, yoğurtçular, pastırmacılar, tuzcular, makarnacılar, kuruyemişçiler, balıkçılar, meyhaneciler, aşçılar, bakkallar, şarapçılar, esnaf işi kunduracılar, yemeniciler, çarıkçılar, ipçiler, manavlar ve seyyar satıcılardır. Bu arada hemen her sokağında raslanan berber dükkânları ve kahvehaneleri, han kahvecilerini ilâve etmek gerekir. Sabahın ilk saatlerinde başlıyan gürültü ve bir hayıhuy, akşamın dokuzuna, onuna kadar devam eder. Araba ve kamyon patırtısının, seyyar satıcı âvazelerinin, hamal seslerinin ardı arkası kesilmez. Bu kalabalığa, satıcı yamağı, manav, meyhaneci, aşçı, berber, bakkal çırağı, gazeteci, küfeci, dilenci, bir de çocuk çığlığı karışmıştır.. Hele Balıkpazarı ağzı, meyhanelerin bulunduğu sokaklar bir âlemdir. Eskiden, İstanbulun meşhur sokak köpeklerinin saltanat devrinde, en besili, en diri köpekler bu ve civarı mahallelerin sakinleri idi. Tüccar tarafından sureti mahsusada beslenen bu hayvanlar, han, mağaza ve dükkânların amansız bekçileri idi; ellerde sopa olmadan ve en az dört beş kişilik bir kafile teşkil etmeden Balıkpazarından Unkapanı köprüsüne kadar olan cadde yürüyüp geçilemezdi (B. : Sokak Köpekleri). Mahalleye adını vermiş olan Ahiçelebi camii, bugünkü taksimatta sınır dışında, Zindankapı mahallesinde kalmıştır (B. : Ahiçelebi Camii). Bibl. : REK, Gezi notu, Bostancıbaşı defteri. Ahiçelebi Mahallesi (1934 Belediye Şehir Rehberinden)