KÂZIM (Laz) – Geçen asrın ikinci yarısında yaşamış ayaktakımından çapkın bir delikanlı ; Haddehânede okur iken(B.:Deniz Asker Okulları,Haddehâne,cild 8,sayfa 4405) o askerî deniz okulundan uygunsuz hareketleri sebebiyle kovulmuş , devrin kalender halk şâiri ve kendi hemşehrisi Nebil Kptanın gemisinde tayfa olmuş ,kaptanın ölümünden sonra da Şirketi Hayriyeye girmişdir.Nebil Kaptının gemisine girdiğinde 17-18 yaşlarında idi ve aşırı güzlliği ile tanınmışdı;Nebil Kaptan tarafından,Erzurumlu Emrahı taklid yollu yazılmış şu manzume ile övülmüşdür: Bir görüşde gönlüm gaayet beğendi Haddehâneli o çapkın levendi Dedim güzel adın bağışla bana Çatub ebrûlerin ne lâzım dedi Dedim bu vahşetin nedir sebebi Bulutdan nemkapar şehbazım dedi Dedim efendim sen pek pek güzelsin Öyledir bir şûhi tannazım dedi Dayı revişin de pek yaman dedim Gemiciyim bir deli poyrazım dedi Kaddi şimşâdına maşallah dedim Kavakdan selviden zirazım dedi Dedim güm güm ne hoş topuk vurur Nümâyişi sever haylazım dedi Nerde dedim fettan gamze işmarı Ama ben acemi palazım dedi Dedim âhu gözler niçün kanludur Korsanlık şânıdır ben Lazım dedi Ya dedim çakıllar nâfinle lebin Hunnabım çileğim kirazım dedi Dedim şu deryâda bir yol çimsene Kör ider gözlerin yalazım dedi Dedim güzellere nahvet yaraşmaz Ama ben azıcık ...

KÂZIM (Laz) – Geçen asrın ikinci yarısında yaşamış ayaktakımından çapkın bir delikanlı ; Haddehânede okur iken(B.:Deniz Asker Okulları,Haddehâne,cild 8,sayfa 4405) o askerî deniz okulundan uygunsuz hareketleri sebebiyle kovulmuş , devrin kalender halk şâiri ve kendi hemşehrisi Nebil Kptanın gemisinde tayfa olmuş ,kaptanın ölümünden sonra da Şirketi Hayriyeye girmişdir.Nebil Kaptının gemisine girdiğinde 17-18 yaşlarında idi ve aşırı güzlliği ile tanınmışdı;Nebil Kaptan tarafından,Erzurumlu Emrahı taklid yollu yazılmış şu manzume ile övülmüşdür: Bir görüşde gönlüm gaayet beğendi Haddehâneli o çapkın levendi Dedim güzel adın bağışla bana Çatub ebrûlerin ne lâzım dedi Dedim bu vahşetin nedir sebebi Bulutdan nemkapar şehbazım dedi Dedim efendim sen pek pek güzelsin Öyledir bir şûhi tannazım dedi Dayı revişin de pek yaman dedim Gemiciyim bir deli poyrazım dedi Kaddi şimşâdına maşallah dedim Kavakdan selviden zirazım dedi Dedim güm güm ne hoş topuk vurur Nümâyişi sever haylazım dedi Nerde dedim fettan gamze işmarı Ama ben acemi palazım dedi Dedim âhu gözler niçün kanludur Korsanlık şânıdır ben Lazım dedi Ya dedim çakıllar nâfinle lebin Hunnabım çileğim kirazım dedi Dedim şu deryâda bir yol çimsene Kör ider gözlerin yalazım dedi Dedim güzellere nahvet yaraşmaz Ama ben azıcık fendbazım dedi Makaam üzre dedim gelsen lisâna Dâvûdî bir bülend âvâzım dedi Gel benim enîsim ol şâhım dedim Dâmına düşemem kurnazım dedi Dedim ki eyşâhım ben Köroğluyum Öyleyse ben dahi Ayvazım dedi Ya demindenberi üzdüğün dedim Toylukdan küçücük bir nazım dedi Dedim çeker canım bûsi pâyini İktiran eyledi cevazım dedi Dedim ki sen benim bâşım tâcısın Yok yok bur kölendir bu Kâzım dedi Nebil Kaptanın ölümünden sonra gemicisi Laz Kâzımı Üsküdarlı Âşık Râzi himâye etmiş ve Kâzım onun delâleti ile Şirketi Hayriyeye girmişdir.Evrâkımız arasında Laz Kâzımın bıçkın oturuşu çekilmiş bir resmi vardır,resim çekildiğinde delikanlı yirmi yaşında idi ;bıçkınlıkda oldu kadar hizmet,sadâkat,vefâkârlıkda da birinci elhak merdi meydan idi,Üsküdarda Balaban İskelesinde bir bekâr hanında otururdu, “Kaptan Babacığım” diye andığı Nebil Kaptanın bir sözü üzerine hiç evlenmemeye ahdetmişdi.Millî Mücadelede Mim Mim Gerupunda çalışdığını biliyorum,sonra memleketi taraflarına gitti ve İstanbula dönmedi. Vâsıf HİÇ