HÂLET PAŞA – Geçen asrın sonlarında yaşamış ve yüksek memuriyetlerde bulunmuş bir zât ,doğum tarihini tesbit edemedik,İstanbulda ve tahminen 1820-1825 arasında doğmuş olacakdır,kaptanı deryâ Abdülkadir paşanın oğludur. Babası,sofyada Nalband Halil Ağa adında birinin oğluydu,gencliğinde Tersâneye kalyon neferliği ile girmiş,gayreti ile kaptanpaşalığa kadar yükselmişdi,1219 da (1804-1805) Yanya muhafızlığında vefat etmişdir. Hâlet Paşa babasından küçük yaşda yetim kalmış,çocuk sayılacak bir yaşda Tersâneye kâtiplik ile girmiş,1261-1284 (1845-1868) arasında uzunca bir süre bahriye nezâreti mektubculuğunda bulunmuş,Şam defterdarı,1280 (1863-1864) de lolu ordusu defterdarı, Kıbrıs mutasarrıfı,1281(1865) de Divânı Muhâsebât Reidi,aynı yıl içinde seraskerlik müsteşârı oldu.O mevkide uzunca bir süre kaldı,1286(1870) da vezirlikle Traglusgarb Vâlisi,1289(1872) da Edirne Vâlisi,yine o yıl içinde Sivas Vâlisi oldu,1291(1874) de istifa ederek İstanbula geldi.1292 ( 19 şaban 1291 (1 ekim 1874) İstanbul Şehiremini (Belediye Başkanı) oldu,o makamda çok kısa 29 ocak 1875 tarihine kadar ancak dört ay kadar kaldı,o tarihde nâfia nazırı oldu,bir ara valdesultan kâhyalığına tayin edildi(Pertevniyal Sultan Kâhyalığı),o vazifeden Sultan Azizin tahtdan indirilmesi ile ayrıldı,1876 sonlarında Ticâret Nâ...

HÂLET PAŞA – Geçen asrın sonlarında yaşamış ve yüksek memuriyetlerde bulunmuş bir zât ,doğum tarihini tesbit edemedik,İstanbulda ve tahminen 1820-1825 arasında doğmuş olacakdır,kaptanı deryâ Abdülkadir paşanın oğludur. Babası,sofyada Nalband Halil Ağa adında birinin oğluydu,gencliğinde Tersâneye kalyon neferliği ile girmiş,gayreti ile kaptanpaşalığa kadar yükselmişdi,1219 da (1804-1805) Yanya muhafızlığında vefat etmişdir. Hâlet Paşa babasından küçük yaşda yetim kalmış,çocuk sayılacak bir yaşda Tersâneye kâtiplik ile girmiş,1261-1284 (1845-1868) arasında uzunca bir süre bahriye nezâreti mektubculuğunda bulunmuş,Şam defterdarı,1280 (1863-1864) de lolu ordusu defterdarı, Kıbrıs mutasarrıfı,1281(1865) de Divânı Muhâsebât Reidi,aynı yıl içinde seraskerlik müsteşârı oldu.O mevkide uzunca bir süre kaldı,1286(1870) da vezirlikle Traglusgarb Vâlisi,1289(1872) da Edirne Vâlisi,yine o yıl içinde Sivas Vâlisi oldu,1291(1874) de istifa ederek İstanbula geldi.1292 ( 19 şaban 1291 (1 ekim 1874) İstanbul Şehiremini (Belediye Başkanı) oldu,o makamda çok kısa 29 ocak 1875 tarihine kadar ancak dört ay kadar kaldı,o tarihde nâfia nazırı oldu,bir ara valdesultan kâhyalığına tayin edildi(Pertevniyal Sultan Kâhyalığı),o vazifeden Sultan Azizin tahtdan indirilmesi ile ayrıldı,1876 sonlarında Ticâret Nâzırı,1878 de âyan âzası,o yıl içinde Cidde Vâlisi oldu,ve aynı yıl içinde öldü. Derviş yaradılışdı,çalışkan,dindar,gaayetle terbiyeli,son derecede cömerd bir zât idi,hattâ cömerdliği israf derecesine vardırmışdı,ölümünde pek çok borcu vardı. Konağı Sarachânebaşında idi,1906 Çırçır Yangınında yandı,zamanamızda yeri,ana caddeden Bozdoğan Su kemerlerine giden yol üstünde bir yeşil sâhadır. Kendi adına nisbetle “Aşcı Dedenin Hâtıraları” diye anılan ve el yazması tek nushası İstanbul Üniversitesi Kütübhânesinin türkçe yazmaları arasında duran Kandillili Aşcıdede İbrahim Bey Hâlet Paşayı çok yakından tanımış,dâima büyük iyiliklerini görmüş olub paşadan “Zamanın Hâtemi Tây’ı” diya bahseder (B.:Aşcı Dedenin Hâtıraları,cild 2 ,sayfa 1138) ;o kıymetli eserin aslını hırpalamamış,dikkatle hazırlanmış bir özeti 1960 yılında yine “Aşcı Dedenin Hâtıraları” adı ile ayrı R.E. Koçu tarafından ayrıca kitab hâlinde de yayınlanmışdır(B.:İbrahim Bey,Aşcı Dede).