HALİÇ HASKÖY TERSÂNESİ – İstanbul’un fethinden sonra, (Fatih Sultan Mehmet) 11.12.1455 tarihinde Kasımpaşa deresi ile Camialtı arasında donanma inşasına mahsus bir kaç göz ile bir divanhane ve askerlerle işçilerin namaz kılmaları için bir mescitten ibaret vücuda getirdiği ilk tesisin kâhyalığına da büyük âmiral Seyit Ali Reis’in büyük babasını getirdiği bu günkü Tersanemizin tesisine ve 1, 2 numaralı havuzların inşasına 18. asırda başlanmıştır. 1 Mahmut devrinde ilk olarak 3 numaralı havuzun inşasına başlanmış ve bu inşaat 1788 de 3. Selim devrinde sona ermiş ve Abdülaziz devrinde tevsi edilmiştir. 2 numaralı havuzun inşasına 2. Mahmut devrinde başlanmış ve 1825 te bitmiştir. 1. numaralı havuz ise, Abdülmecit devrinde başlanmış ve padişahın ölümü gibi sebeplerle bir müddet inkıtaa uğradıktan sonra ancak 1886 da Abdülaziz devrinde sona ermiştir. Tersanelerimizin en büyüğü olan ve 1910 yılına kadar Türk Bahriyesi emrinde iken bu tarihten sonra sivil idareye tevdi edilmiş olan Haliç Tersanesi hâlen 75.000 metrekarelik bir arazi üzerinde kâin 3 kuru havuz tarafından 4 adaya bölünmüş bir durum arzetmektedir. Bunlardan; 1 Numaralı havuz : 118 metre uzunluğunda, 20.13 metre genişliğinde ve 13.50 metre derinliğinde olup 27.500 ton su almakta, 5 saatte kurumakta ve 2,5 saatte dolmaktadı...

HALİÇ HASKÖY TERSÂNESİ – İstanbul’un fethinden sonra, (Fatih Sultan Mehmet) 11.12.1455 tarihinde Kasımpaşa deresi ile Camialtı arasında donanma inşasına mahsus bir kaç göz ile bir divanhane ve askerlerle işçilerin namaz kılmaları için bir mescitten ibaret vücuda getirdiği ilk tesisin kâhyalığına da büyük âmiral Seyit Ali Reis’in büyük babasını getirdiği bu günkü Tersanemizin tesisine ve 1, 2 numaralı havuzların inşasına 18. asırda başlanmıştır. 1 Mahmut devrinde ilk olarak 3 numaralı havuzun inşasına başlanmış ve bu inşaat 1788 de 3. Selim devrinde sona ermiş ve Abdülaziz devrinde tevsi edilmiştir. 2 numaralı havuzun inşasına 2. Mahmut devrinde başlanmış ve 1825 te bitmiştir. 1. numaralı havuz ise, Abdülmecit devrinde başlanmış ve padişahın ölümü gibi sebeplerle bir müddet inkıtaa uğradıktan sonra ancak 1886 da Abdülaziz devrinde sona ermiştir. Tersanelerimizin en büyüğü olan ve 1910 yılına kadar Türk Bahriyesi emrinde iken bu tarihten sonra sivil idareye tevdi edilmiş olan Haliç Tersanesi hâlen 75.000 metrekarelik bir arazi üzerinde kâin 3 kuru havuz tarafından 4 adaya bölünmüş bir durum arzetmektedir. Bunlardan; 1 Numaralı havuz : 118 metre uzunluğunda, 20.13 metre genişliğinde ve 13.50 metre derinliğinde olup 27.500 ton su almakta, 5 saatte kurumakta ve 2,5 saatte dolmaktadır. 2 Numaralı havuz : 83 metre uzunluğunda, 15 metre genişliğinde ve 10.30 metre derinliğinde olup 14.645 ton su almakta, 4 saatte kurumakta ve 3-3,5 saatte dolmaktadır. 3 Numaralı havuz : ise 153.40 metre uzunluğunda, 16.33 metre genişliğinde ve 9.56 metre derinliğinde olup 33.027 ton su almakta, 6 saatte kurumakta ve 4-4,5 saatte dolmaktadır. Tersanede 80 metre boyunda ve 3.000 D.W. tona kadar gemi inşa edilmekte, havuzlanmakta, tamir edilmekte ve boya imâlatı yapılmaktadır. Cami İnşaiye, Makine, Elektrik ve Ağaçişleri atelyeleri ile yeniden yapılmakta olan bir dökümhanesi vardır. Senelik profil ve saç sarfiyatı 3000 tonu aşmaktadır. Hâlen Tersanenin 15 mühendis ve yüksek mühendisle 52 Teknisyen, 75 Memur, 6 geçici personel, 23 gemi adamı, 6 müstahdem ve 1890 işçisi vardır. Bundan başka Tersane içinde, işyerlerimize kalifiye eleman yetiştirmek amacı ile kurulmuş bir Sanat Orta Okulu bulunmaktadır. Hâlen 315 mevcutlu olan okulun her 3 sınıfında Makine, Motor, Ağaçişleri, Gemi İnşa, Elektrik, Radyo ve Telsiz şubeleri bulunmaktadır.