Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AĞACAMİİ
Sultanahmed altında, 1934 Belediye Şehir Rehberine gröre, İshakpaşa mahallesinin Kapuağası, Mustafapaşa ve Oğul sokakları arasında kalan ada üzerindedir; halk ağzında “Kapuağası Camii” adı ile meşhurdur. Tezkiretül-ebniyede Mimar Sinanın eserleri arasında kayıdlıdır. Hadikatül cevamiin kaydına göre Babüsaade Ağası Mahmud ağanın hayır eseridir; yanında mektebi, altında medresesi vardır. Camiin kapısı üstündeki farsca tarih kitabesi şudur:
Mahmud Ağayı sipihr ikbâl an
Kâni sehâ ü menbal cûd
Ez beher sevab mescideş
Şüd târihi bina hayri Mahmûd
961 (M. 1553)
1948 nisanında ziyaret edilmiş ve aşağıdaki notlar tesbit edilmiştir:
Fevkani olan bu camii üç büyük tonos ile bir büyük sarnıç üzerine inşa edilmiştir. Tonoslor metrûk, ortadaki tabutluk olarak kullanılmaktadır. Sarnıç iki küçük pencerenin hizasına kadar su dolu olup itfaiyenin o semt için su hazinesi hizmetini görmektedir, semtte çıkan yangından sonra suyu motopomplarla doldurulur. Hadika tahtında bir medreden bahsetmektedir, büyük Hocapaşa yangınında yanmış olan bu camiişerifin bugünkü yapısı Hadikatülcevâmi müellifi Ayvansaraylı Hüseyin efendinin gördüğü binadan çok farklı olması lâzımgelir; tonoslar bir medrese olmak ihtimalinden çok uzaktır; tecdiden ihyasında medresesi camiin arkasına ve üste alınmıştır ki, bu satırların...
⇓ Devamını okuyunuz...
Sultanahmed altında, 1934 Belediye Şehir Rehberine gröre, İshakpaşa mahallesinin Kapuağası, Mustafapaşa ve Oğul sokakları arasında kalan ada üzerindedir; halk ağzında “Kapuağası Camii” adı ile meşhurdur. Tezkiretül-ebniyede Mimar Sinanın eserleri arasında kayıdlıdır. Hadikatül cevamiin kaydına göre Babüsaade Ağası Mahmud ağanın hayır eseridir; yanında mektebi, altında medresesi vardır. Camiin kapısı üstündeki farsca tarih kitabesi şudur:
Mahmud Ağayı sipihr ikbâl an
Kâni sehâ ü menbal cûd
Ez beher sevab mescideş
Şüd târihi bina hayri Mahmûd
961 (M. 1553)
1948 nisanında ziyaret edilmiş ve aşağıdaki notlar tesbit edilmiştir:
Fevkani olan bu camii üç büyük tonos ile bir büyük sarnıç üzerine inşa edilmiştir. Tonoslor metrûk, ortadaki tabutluk olarak kullanılmaktadır. Sarnıç iki küçük pencerenin hizasına kadar su dolu olup itfaiyenin o semt için su hazinesi hizmetini görmektedir, semtte çıkan yangından sonra suyu motopomplarla doldurulur. Hadika tahtında bir medreden bahsetmektedir, büyük Hocapaşa yangınında yanmış olan bu camiişerifin bugünkü yapısı Hadikatülcevâmi müellifi Ayvansaraylı Hüseyin efendinin gördüğü binadan çok farklı olması lâzımgelir; tonoslar bir medrese olmak ihtimalinden çok uzaktır; tecdiden ihyasında medresesi camiin arkasına ve üste alınmıştır ki, bu satırların yazıldığı sırada, iki odası camie ilhak edilerek diğer kısmı müezzine ikametgâh ittihaz edilmiş idi.
Camie üç taraflı bir piramid taş merdiven ile çıkılır, son cemaat yeri yoktur, medhal kapusundan evvelâ dar bir koridora girilir, bunun ortasında ve solunda ikinci bir küçük koridor, bu koridorun iki yanında kafeslerle bölünmüş iki küçük oda, gerisinde de asıl ma’bed bulunmaktadır. Minareye, aşağıdaki kafesli odadan çıkılır. Kadınlar mahfili yoktur; kadınlar, alttaki kafesli odaların üstüne isabet eden ve medreseden camie ilhak edilmiş olan iki oda da ve cami içindeki maksurelerde namaz kılarlar.
Semt halkının hafızasında yaşayan bir rivayete göre, camiin eski yapısı dört fil ayağı üzerine oturtulmuş bir kubbe ile örtülü imiş, ki, dört köşede dört paye yeni yapıda da muhafaza edilmiş, fakat, cami, fevkani medrese ile beraber kiremit örtülü bir çatı altına alınmıştır. Sağ ve sol duvarlarda üçerden altı ve mihrab duvarında iki ki, cem’an sekiz yüksek pencere ile aydınlatılmış olan bu camiin, Türk yapı sanatı bakımından kayde değer hususiyeti yoktur. Yukarıdaki iki odanın ortasında küçük bir balkon şeklinde bir müezzin mahfili, bir ahşab minberi, ahşab bir vâiz kürsüsü, biri büyük dördü küçük beş demir top kandili, mihrabın iki yanında fenerli iki pirinç kandil ve duvarlarında kayde değer bir kıymet ifade etmiyen müteaddit yazı levhaları vardır, bunların en güzeli, Sipahiler kâtibi Mehmed Hıfzı imzasını taşıyan bir “Hasenatülebrar Seyyidülmukarribin” levhasıdır.
Camiin haziresi, taş merdivenli cebhesi önünde, yol kenarında dar ve uzun bir sed üstündedir. Minare arka tarafda ve tuğla, yapı, kurşun örtülü ahşab külâhlıdır. Medreseye on beş basamak kadar taş merdiven ile çıkılır, bu merdivenin altında kemerli ve yüksek bir kapudan camiin altındaki tonoslu bölmelerden birine girilir.
İstanbul Ağa Camii
(Resim ve plân: Reşad Sevinçsoy)
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Reşad Sevinçsoy
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM010488
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Reşad Sevinçsoy
Tanım
Cilt 1, sayfalar 233-235
Not
Görsel: cilt 1, sayfa 234
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Reşad Sevinçsoy
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.