HAKKI EFENDİ (Diyarıbekirli Sünnetci) – Abdülaziz ve İkinci Abdülhamid devirlerinin namlı sünnetci cerrahlarından,sünnet mevsiminde devrin gazetelerinde ilânları çıkardı;gencliğinde tulumbacılık yapmışdır ve gaaliba Gedikpaşa Sandığının uşaklarından olmuşdu.Tulumbacılar semt semt sandıkları yararına sünnet düğünleri tertip ederlerdi,o düğünlerde her ne sebebdense sünnet olamamış bir kür hammal bulup sünnet ettirmek,o pos beyekle koca herifi başında takkesi ve nazarlığı ile diger sünnet çocuklarının arasında yatırmak tulumbacılar arasında bir gelenek olmuşdu,Diyarıbekirli Hakkı Efendi kürd hammal sünnetinde de ayrıca şöhret sâhibiydi,uzun yaşaması ile meşhur Kürd Zaro Ağayı da kırkbeş yaşlarında iken kendisinin sünnet ettiğini iddiâ eder,“O zamanlar işimin çırağı, onbeş yaşında bir gencdim” derdi. 16 nisan 1898 tarihli Tercümânı Hakikat gazetesinde şöyle bir ilânı vardır: “Onaltı sene evvel Tıbbiyei Şâhâneden imtihan olarak şahâdetnâme almış ve sünnet sanatındaki mahâreti bütün İstanbul halkınca mâlum meşhur Diyârıbekir Hakkı Efendi bu defa memlektinden tekrar İstanbula dönmüş ve icrâyı sanata başlamışdır, sünnet ettiği çocuklar üçüncü günü mektebe devam eder,fukarâ çocuklarını meccânen sünnet eder,Direklerarasında Osmanbaba Türbesi bitişiğindeki Ispartalı Mustafa Efendinin kahve...

HAKKI EFENDİ (Diyarıbekirli Sünnetci) – Abdülaziz ve İkinci Abdülhamid devirlerinin namlı sünnetci cerrahlarından,sünnet mevsiminde devrin gazetelerinde ilânları çıkardı;gencliğinde tulumbacılık yapmışdır ve gaaliba Gedikpaşa Sandığının uşaklarından olmuşdu.Tulumbacılar semt semt sandıkları yararına sünnet düğünleri tertip ederlerdi,o düğünlerde her ne sebebdense sünnet olamamış bir kür hammal bulup sünnet ettirmek,o pos beyekle koca herifi başında takkesi ve nazarlığı ile diger sünnet çocuklarının arasında yatırmak tulumbacılar arasında bir gelenek olmuşdu,Diyarıbekirli Hakkı Efendi kürd hammal sünnetinde de ayrıca şöhret sâhibiydi,uzun yaşaması ile meşhur Kürd Zaro Ağayı da kırkbeş yaşlarında iken kendisinin sünnet ettiğini iddiâ eder,“O zamanlar işimin çırağı, onbeş yaşında bir gencdim” derdi. 16 nisan 1898 tarihli Tercümânı Hakikat gazetesinde şöyle bir ilânı vardır: “Onaltı sene evvel Tıbbiyei Şâhâneden imtihan olarak şahâdetnâme almış ve sünnet sanatındaki mahâreti bütün İstanbul halkınca mâlum meşhur Diyârıbekir Hakkı Efendi bu defa memlektinden tekrar İstanbula dönmüş ve icrâyı sanata başlamışdır, sünnet ettiği çocuklar üçüncü günü mektebe devam eder,fukarâ çocuklarını meccânen sünnet eder,Direklerarasında Osmanbaba Türbesi bitişiğindeki Ispartalı Mustafa Efendinin kahvesine müracaat buyurulması..”.