HAKKI PAŞA (Buhârâlı İsmail) – Kılıç ve kalem sâhibi kumandanlardan ,1255 (1839) da İstanbulda doğdu,topcu binbaşısı Buhâralı Mehmed Efendinin oğludur(B.:Mehmed Efendi ,Buhâralı) ; Maçka Askerî İdadisinde ve Harbiye Mektebinde olkudu,Harbiyeden 1857 de sınıfının birincisi olarak diploma aldı,ordu hizmetine katıldığında 18 yaşında idi,1860 da Karadağ muharebelerinde bulundu,Yeniköy mevkkinde taburunun başında yapdığı bir süngü hücumunda düşmanı kaçırtarak bir muhârebenin kazanılmasını sağladı için Serdârıekrem Ömer Paşa tarafından tebrik edildi ve kolağası oldu;ve harb görmüş genc bir zâbit olarak ,o sıralarda yeni tahta oturmuş Sultan Abdülazize yâver olarak gönderildi.Pâdişah hizmetinde sekiz sene kadar kaldı, rütbesi kaymakamlığa yükseldi,Abdülazizin Avrupa seyahatında yaver olarak bulundu,Avrupa dönüşünün tezine yaverlikden ayrılıp tekrar ordu hizmetine görde; 1871 de miralay albay oldu ;piyade alayları kumandanlığı ile Şamda,Beyrutda bulundu,İstanbul-Sofya demiryolu inşaatına memur edildi,1873 de ikinci mâbeyincilikle tekrar saray hizmetine alındı ve az sonra da başmâbeyinci oldu. Bir gün Sultan Abdülazizin kendisine “Be herif..” diye kaba hitâbına gücenerek mâbeyinciliği bırakdı ve kendi isteği ile emekliye ayrıldı.1876 Türk-Rus Harbine gönüllü olarak katıldı ;Anadolu cebhes...

HAKKI PAŞA (Buhârâlı İsmail) – Kılıç ve kalem sâhibi kumandanlardan ,1255 (1839) da İstanbulda doğdu,topcu binbaşısı Buhâralı Mehmed Efendinin oğludur(B.:Mehmed Efendi ,Buhâralı) ; Maçka Askerî İdadisinde ve Harbiye Mektebinde olkudu,Harbiyeden 1857 de sınıfının birincisi olarak diploma aldı,ordu hizmetine katıldığında 18 yaşında idi,1860 da Karadağ muharebelerinde bulundu,Yeniköy mevkkinde taburunun başında yapdığı bir süngü hücumunda düşmanı kaçırtarak bir muhârebenin kazanılmasını sağladı için Serdârıekrem Ömer Paşa tarafından tebrik edildi ve kolağası oldu;ve harb görmüş genc bir zâbit olarak ,o sıralarda yeni tahta oturmuş Sultan Abdülazize yâver olarak gönderildi.Pâdişah hizmetinde sekiz sene kadar kaldı, rütbesi kaymakamlığa yükseldi,Abdülazizin Avrupa seyahatında yaver olarak bulundu,Avrupa dönüşünün tezine yaverlikden ayrılıp tekrar ordu hizmetine görde; 1871 de miralay albay oldu ;piyade alayları kumandanlığı ile Şamda,Beyrutda bulundu,İstanbul-Sofya demiryolu inşaatına memur edildi,1873 de ikinci mâbeyincilikle tekrar saray hizmetine alındı ve az sonra da başmâbeyinci oldu. Bir gün Sultan Abdülazizin kendisine “Be herif..” diye kaba hitâbına gücenerek mâbeyinciliği bırakdı ve kendi isteği ile emekliye ayrıldı.1876 Türk-Rus Harbine gönüllü olarak katıldı ;Anadolu cebhesinde Büyükyahniler Muhârebesinde alayı ile yapdığı süngü hücumu ile rusları ric'ate mecbur etti ve Kars Kalesini muhasaradan kurtardı.Gönüllü olarak katıldığı o harbden sonra tekrar ordu kadrosunda kaldı; Erzincan ve Antakyada redif alayları kumandan kumandanlığı,sonra mirlivâlığa terfi ederek(paşa olarak)Adana Redif Livası kumandanı oldu,1879 da Jandarma Dâiresi Müdürlüğü ile İstanbula geldi,ferik rütbesi ile o dâirenin reisi oldu,Muhâkemât Dâiresi azalığı yapdı ve o vazifeden emekliye ayrıldı. 9 sefer 1331(18 ocak 1913)de 74 yaşında vefat etti,Yenikapu Mevlevihânesi kabristanına defnedildi. “Hikmeti Edebiye” adında basılmış bir risâlesi vardır ;“Emsâli Askeriye”(Askerî Darbımeseller) isimli bir eserinin de xx basılmadığı söylenir,adından dikkate değer bir eser olduğu anlaşılıyor . Şiirleri de toplanmamışdır,aşağıdaki kıt'a ile beyit,şiir dilinin çok düzgün,samimî ve meşrebinin de kalender yolunda olduğunu gösterir : Hâtıra geldi yine eski cemâl âşıklığı Hâşimî destar ile câmide gördüm bir peri Sahnı gülşen mi aceb bu ravzai cennet midir Hoş hirâman çifte hurilerle dolmuş her yeri İhtiyar elde değil her ne kadar pîr olsam Mübtelâyi hevesi aşkı civandır gönlüm Kalendar halk şâiri Üsküdarlı Âşık Râzinin evrakı metrukesi arasında ????? görülmüş şu üç kıt'a ile övülen zâtin bu Buhâralı Hakkı Paşa olduğunu sanıyoruz : Yâver Hakkı Paşamız sever eşbeh levendi Siyehçerde bir şûhi serkeş kaddi bülendi Sultanlar Tepesinde Özbekler Tekkesinde Semerkandli Hanzâde şeyh köçeği Elvend'i Ebrûleri mihrâbı pâyî büsegâhıdır Tuğları Elvend Beyin kâküli gümrâhıdır O pâşâyi zîşânın sahrâyi aşkda râhı İffetü ismet ile istikaamet râhıdır Serde rûzigârı aşk âteşi aşk sînede Zerre mikdar şâibe yokdur o âyînede Ol levhi mücellâda hüsni Elvend mün'akis Âferin kadir bilmiş o yâri müşkine de Bibl.: M.K.İnal,Sonasır Türk Şâirleri ;Â.Râzi,evrâkı metruke,defeter.