HÂFIZ (Sarı) – İstanbul Sanâyii Nefîse Mektebinin(Güzel Sanatlar Akademisinin)ilk çıplak modeli olan medrese softalarından bir delikanlı,asıl adı bilinmiyor;“Sarı Hâfız” ,onun çıplak vücudu karşısında resim yapmış genc ressamlar tarafından takılmış lakabıdır.İlk modelliği 1907 senesi mezuniyet mayıs ayında yapılan mezuniyet imtihanında olmuşdur.19-20 yaşlarında vücud yapısı çok düzgün,kaş göz nakışları ile de güzel bir genc imiş.O yıllarda, avam arasında fotograf çekdirmenin bile günah olduğunu,resim yapmanın küfür olduğu söyleyenler büyük bir çoğunluk teşkil ederken,bir medrese talebesinin ana doğması çırıl çıplak soyunub ressamlara modellik yapması büyük bir ,geçim sıkıntısı karşısında bir ücret karşılığı ile de olsa, büyk medenî cesâret işidir,hem küfr ile hemde ahlâksızlık,iffetsizlik ile bednam olabilirdi;belki de olmuşdur.O imtihan devresi mezunlarından Celâl Kocura,hâtıraları arasında Türkiyenin Resim Eğitiminin bu ilk çıplak modeli için :“ Çok fakir olduğu için bu işi kabul etmişdi;ter bıyıklı,pehlivan yapılı,atöliyede soyunmaya başladı ; o utanır,biz utanırız,üstündekileri tamamın çıkardı,fakat karşımıza geçip duramayacağı anlaşılınca ,hem onu hem de bizi alıştırmak için ilk günleri kısacık bir don giydirdiler.Vechen de dilber bir gencdi,her gün 10-15 kuruş arasında bir ...

HÂFIZ (Sarı) – İstanbul Sanâyii Nefîse Mektebinin(Güzel Sanatlar Akademisinin)ilk çıplak modeli olan medrese softalarından bir delikanlı,asıl adı bilinmiyor;“Sarı Hâfız” ,onun çıplak vücudu karşısında resim yapmış genc ressamlar tarafından takılmış lakabıdır.İlk modelliği 1907 senesi mezuniyet mayıs ayında yapılan mezuniyet imtihanında olmuşdur.19-20 yaşlarında vücud yapısı çok düzgün,kaş göz nakışları ile de güzel bir genc imiş.O yıllarda, avam arasında fotograf çekdirmenin bile günah olduğunu,resim yapmanın küfür olduğu söyleyenler büyük bir çoğunluk teşkil ederken,bir medrese talebesinin ana doğması çırıl çıplak soyunub ressamlara modellik yapması büyük bir ,geçim sıkıntısı karşısında bir ücret karşılığı ile de olsa, büyk medenî cesâret işidir,hem küfr ile hemde ahlâksızlık,iffetsizlik ile bednam olabilirdi;belki de olmuşdur.O imtihan devresi mezunlarından Celâl Kocura,hâtıraları arasında Türkiyenin Resim Eğitiminin bu ilk çıplak modeli için :“ Çok fakir olduğu için bu işi kabul etmişdi;ter bıyıklı,pehlivan yapılı,atöliyede soyunmaya başladı ; o utanır,biz utanırız,üstündekileri tamamın çıkardı,fakat karşımıza geçip duramayacağı anlaşılınca ,hem onu hem de bizi alıştırmak için ilk günleri kısacık bir don giydirdiler.Vechen de dilber bir gencdi,her gün 10-15 kuruş arasında bir para verilirdi” diyor. Sarfı Hâfızı tanıdığını söyliyen Merdivenköylü Tefvik Karkan da :“Zincirlikuyu Medresesindendi,Laz Hoca diye anılan bir yobazın çömeziydi,delikanlıyı boğazı tokluğuna her hizmetinde kullanır bir cimri,gaddar,rezil herifdi,31 Mart Vak'asında tevkif edilen yobazlardandır.Sarı Hâfızın ilk işi,modellikle eline bir kaç para geçince kendisini o herifin pençesinden kurtarmak olmuşdu.Hâfız,kendi has adıdır,Sarı da kalabıdır,hâfızlığı Kur'an hıfzından gelmez.Safranboluluydu” diyor.Hayatı hakkında başka bilgi edinilemedi( B.:Çıplak Model,cild 6,sayfa 3926).