Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hacı Pehlivan (Çırpanlı) maddesi
HACI PEHLİVAN (Çırpanlı) – Tahminen 1822-1825 arasında doğmuş, gencliğinde memleketinin ünlü pehlivanlarından imiş,1876 Rus Harbine katılmış,Plevnede Gazi Osman Paşanın uşağı imiş,onunla birlikde esir olmuş ve esâret dönüşünde de İstanbulda,Üsküdarda yerleşmişdi.1900 etrâfında Paşakapusu karşısında konağı olan Hıfzı Bey adında kibar bir zâtin kâhyası ve yaşı da seksen sularında idi.
İki metroya yakın bir boyu vardı,ve o ileri yaşında direk gibi dimdik yürürdü.Fesine ağabâni sarar,rumeli kesimi cebken potur giyer, ayaklarında mevsimine göre bembeyz tire yahud yün çorablar, belinde ku- sarı çedik pabuç,belinde kuşak,kuşağında kuşağının kıvrımları arasında enfiye kutusu,mendili,tesbihi,iri bir kapu anahtarı ve para kesesi bu- dururdu.İskele tarafından gelip de Doğancılar Meydanına çıkdığı zaman,eger Çamlıca üstünden sertce bir rüzgâr esiyorsa,uzun boyu ile bir kavak ağacı gibi sallanarak yürürdü.Hiç evlenmemişdi,cemâl âşıkı bir adamdı.Kâhyalığı,himâye yolunda bir unvandan ibâret,günlük işi yok gibiydi ,her sabah kahvehâne kahvehâne dolaşırdı.Bir gün bir kahvehânede kendini bilmezlerden haçı koltuğunda bir Hacı Efendi,pehlivanın adının Hacı oluşunu da diline dolayarak ve hüsün temâşâsı düşkünlğünü da de katarak ağırca bir laf etmiş,gerçi etraf Pehlivandan yana çıkıp mütecâvizin haddi...
⇓ Devamını okuyunuz...
HACI PEHLİVAN (Çırpanlı) – Tahminen 1822-1825 arasında doğmuş, gencliğinde memleketinin ünlü pehlivanlarından imiş,1876 Rus Harbine katılmış,Plevnede Gazi Osman Paşanın uşağı imiş,onunla birlikde esir olmuş ve esâret dönüşünde de İstanbulda,Üsküdarda yerleşmişdi.1900 etrâfında Paşakapusu karşısında konağı olan Hıfzı Bey adında kibar bir zâtin kâhyası ve yaşı da seksen sularında idi.
İki metroya yakın bir boyu vardı,ve o ileri yaşında direk gibi dimdik yürürdü.Fesine ağabâni sarar,rumeli kesimi cebken potur giyer, ayaklarında mevsimine göre bembeyz tire yahud yün çorablar, belinde ku- sarı çedik pabuç,belinde kuşak,kuşağında kuşağının kıvrımları arasında enfiye kutusu,mendili,tesbihi,iri bir kapu anahtarı ve para kesesi bu- dururdu.İskele tarafından gelip de Doğancılar Meydanına çıkdığı zaman,eger Çamlıca üstünden sertce bir rüzgâr esiyorsa,uzun boyu ile bir kavak ağacı gibi sallanarak yürürdü.Hiç evlenmemişdi,cemâl âşıkı bir adamdı.Kâhyalığı,himâye yolunda bir unvandan ibâret,günlük işi yok gibiydi ,her sabah kahvehâne kahvehâne dolaşırdı.Bir gün bir kahvehânede kendini bilmezlerden haçı koltuğunda bir Hacı Efendi,pehlivanın adının Hacı oluşunu da diline dolayarak ve hüsün temâşâsı düşkünlğünü da de katarak ağırca bir laf etmiş,gerçi etraf Pehlivandan yana çıkıp mütecâvizin haddini bildirmiş,hattâ erâzil güruhunen bir genc öyle bir şey söylemiş ki Hacı Efendinin koltuk altındaki haçını yere düşürmüş,ama Hacı Pehlivan da ayağını kahvehânelerden çekmişdi.Vak'ayı duyan kibar efendisi de pehlivana Habib adında bir yakışıklı uşak tutmuşdu.aşırı hürmet etti.
Kendisini çok yakından tanımış olan Vâsıf Hoca şöyle anlatıyor:
“Aşırı hürmetde bulunurdum,beni severdi,kahvehânede enfiye ikrâmında bulunurdu,bir gün de : - Sana destancı diyorlar,şu benim ahvâlimi de yaz bir destan yap da mârifetini göreyim...dedi.Destan değil ama bir şeyler karaladım ,şöyle bir şey idi :
Doksanüç Bozgununda kopup gelmiş Çırpandan
Hacı Pehlivan derler seksenlik merdi meydan
Cemâl âşıkıdır o gördü mü bir güzeli
Tökezir ayakları,ditre hem iki eli
Nakşi Hüdâ diyerek kâkül çehre topukdan
Ayrılamaz gözleri bıçkın fetâ kopukdan
Gel gör ki haddin bilmez riyâkârlardan biri
Dil ile dağlamışdı bir gün muhterem piri
Gerçi haddin bildirdi Külhancının Piç Ali
Düşdü başından sarık çıkdı yobazın keli
Çekince ayağını kahvelerden pehlivan
Hıfzı Beyfendi bulmuş kâhyasına bir civan
Gaayet ile mahbub bir Habibi vardır anın
Uşağı oldu kâhya uşak delikanlının
“ Duyan şaşdı ve söyleyecek söz bulamadı.Bir gün uşak Habib,iskele meydanında parlar çift atı parlayan bir yük arabasının altında kalır,başı ezilerek ölür.Konak halkı ve bilhassa Hıfzı, bu acı haberi ihtiyar pehlivana nasıl duyuracaklarını bilemezler,bizzat beyfendi gider,ve odasına girdiğinde Hacı Pehlivanı yatağında cansız uzanmış bulur.Cenazeleri beraber kaldırıldı,büyük bir cemaat toplandı,hepimize bir evliyâ gömdü gömüyoruz gibi gelmişdi”.
Bibl.: Vâsıf HİÇ,Not.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H5A004
Tema
Kişi
Konular
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Hacıoğlu-Hacinyan bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo
Bibliyografya Notu
Vâsıf Hiç, Not
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.