Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AFİFMOLLABEY KONAĞI
Bugünkü idare taksimatına göre yeri Abdisubaşı mahallesinin üst tarafına düşen; eski adı ile Tabakyunus mahallesinde bulunan Afif Molla konağının ilk sahibi Hafız Paşa idi. Afif Mollanın babası İmadeddin Efendinin evi Sultanselimde idi; evladlarına “daha çocukluğumda Hafız Paşa konağının önünden her geçişimde şu konak benim olsa diye içimde bir incizap duyardım” diye anlatan Molla Bey merhum, arzusuna Mısır Kadılığından dönüşünde kavuşmuş, pek küçük yaşlardan itibaren sahibi olmak istediği konağı Hafız Paşa veresesinden satın almış, fakat 45 oda kadar olan bu tarihi antika yapıyı kendi zevkine feda ederek selâmlık dairesi olarak muhafaza ettiği bir parçası müstesna, yıktırtmış, Harbiye Nezareti İnşaat Dairesi Reisi Hüsnü Paşaya, devrinin yeni bir bediasını, yeni adı ile “Afif Molla Konağı” nı yaptırtmıştı. İnşaat üç yıl sürmüştü. O zamanlar fabrika kerestesi yoktu, bütün döşemeler, nakışlı oymalar, arsada kurulmuş çadır ve barakalarda çalışan İstanbulun en mahir ince marangozluk ustalarının elinden çıkmıştı.
Yapının bitmesi 93 bozgununa raslamıştı; Afif Molla henüz yarısı boyanmış olan konağının üst katına Rumeli muhacirlerinden yirmi beş aile yerleştirmişti. Afif Molla konağının Hafız Paşadan kalan selâmlık kapısı, Çırağıhamza mahallesinde Saitçavuş sokağında idi. Gayet büyük, ü...
⇓ Devamını okuyunuz...
Bugünkü idare taksimatına göre yeri Abdisubaşı mahallesinin üst tarafına düşen; eski adı ile Tabakyunus mahallesinde bulunan Afif Molla konağının ilk sahibi Hafız Paşa idi. Afif Mollanın babası İmadeddin Efendinin evi Sultanselimde idi; evladlarına “daha çocukluğumda Hafız Paşa konağının önünden her geçişimde şu konak benim olsa diye içimde bir incizap duyardım” diye anlatan Molla Bey merhum, arzusuna Mısır Kadılığından dönüşünde kavuşmuş, pek küçük yaşlardan itibaren sahibi olmak istediği konağı Hafız Paşa veresesinden satın almış, fakat 45 oda kadar olan bu tarihi antika yapıyı kendi zevkine feda ederek selâmlık dairesi olarak muhafaza ettiği bir parçası müstesna, yıktırtmış, Harbiye Nezareti İnşaat Dairesi Reisi Hüsnü Paşaya, devrinin yeni bir bediasını, yeni adı ile “Afif Molla Konağı” nı yaptırtmıştı. İnşaat üç yıl sürmüştü. O zamanlar fabrika kerestesi yoktu, bütün döşemeler, nakışlı oymalar, arsada kurulmuş çadır ve barakalarda çalışan İstanbulun en mahir ince marangozluk ustalarının elinden çıkmıştı.
Yapının bitmesi 93 bozgununa raslamıştı; Afif Molla henüz yarısı boyanmış olan konağının üst katına Rumeli muhacirlerinden yirmi beş aile yerleştirmişti. Afif Molla konağının Hafız Paşadan kalan selâmlık kapısı, Çırağıhamza mahallesinde Saitçavuş sokağında idi. Gayet büyük, üstü geniş saçaklı ve kırmızı aşı boyalı bir kapı idi. Bu kapıdan bir meyva bahçesine girilirdi. Bina ile sokak kapısı arasında iki yanı taflanlı 80 - 100 arşınlık bir yol vardı.
Methalin sağında, selâmlık mutbağı, üç çift araba hayvanı alabilecek kadar geniş bir ahır ve üstünde ispir ve bahöçıvan odaları; solunda da çifte merdivenli bir mermer binektaşı vardı; merdivenlerden çıkılınca bir salon ile etrafında dört odadan mürekkep olan binaya girilirdi. Bu hatıratı tevdi eden Afif Molla torunu sayın İmadeddin Orhon, Hafız Paşadan kalmış olan bu daire için “o ne revaklar, o ne köşeler, o ne tavanlar, o ne raflar, dolaplar, musandıralardı...” diyor.
Bütün konağın olduğu gibi selâmlık salonu da Molla Beyin Mısırdan getirdiği hasırlarla döşenmişti... Erkân minderleri vişne rengi çuhadan, perdeler ayni renkte ağır Hereke kumaşındandı. Molla Bey selâmlıkta soba yaktırmazdı. Salona iki tane konmak üzere büyük Süleymaniye mangallarını tercih ederdi. Selâmlıkta kendi oturma ve mütalâa odası da, erkân minderleri çuhadan, perdelerle koltuk takımı da Hereke kumaşından olmak üzere en sevdiği bir renk olan kanarya sarısiydi.
Konağın harem kapısı Sultanselim Türbesi karşısında idi, sokak kapısından merdivenle bir koridora inilirdi, bu koridorun sağ tarafı, iki sed halinde meyva bahçesiydi, Afif Mollanın nadide incirleri de burada idi ki, mevsiminde, İkinci Abdülhamide bir büyük tabak dolusu gönderir ve sarayca fevkalâde makbule geçerdi; sarayda Molla Beyin kış ortasında yetiştirip gönderdiği erikler de meşhurdu.
Bu koridorun solunda büyük bir kapı, karşısında harem kâhyasının odası vardı; bu kapıdan girilince; harem methaline kadar bir kaldırım uzanırdı, sağında harem mutfağı, üstünde dört kurnalı gayet zarif, nakışlı taşlarla tezyin edilmiş iki kubbeli bir konak hamamı vardı. Konağın methal kapısından gayet büyük mermer döşeli bir taşlığa girilirdi. Sağda yemek odası, yemek odasının karşısında Hafız Paşa devrinden kalma gayet sanatli işlenmiş bir mermer konak çeşmesi vardı. İkisinin ortasından iki ahşap sütun arasından bir salona geçilirdi. Bu salondan geniş bir çifte merdivenle üst kata çıkılırdı; üst kat da bir büyük salon etrafında altı oda idi. Bu üst kat salonun sağında bir koridor ile mabeyn dairesine geçilirdi ki, selâmlık dairesinin üstü idi. Mabeynde bir salon dört oda vardı.
Afif Molla Bey, biri erkek olmak üzere üç evlât bırakmıştı; oğlu, eski Mutasarrıflardan Hacı Mehmed Bey; kızları, Sırkâtibi Mustafa Nuri Paşazade Miralay Muhsin Beyin zevcesi Emine Zekiye ve eski Şûrayı Devlet Mülkiye Dairesi muavinlerinden Mahmud Sadi Beyin zevcesi Ayşe Sıdıka Hanımefendilerdir. Miras taksiminde konak küçük kızı Ayşe Sıdıka Hanımın hissesine düşmüş, onun tarafından yıkıcılara satılmıştır.
Afif Molla konağının dışı da sarı yağlı boya idi. Bilhassa bahçesindeki mevya ağaçları bahar ile donandığı aylarda, bu güzel yapının hariçten seyrine doyum olmazdı. İstanbulun ziyneti olan yapılardan idi. Bugün Ayşe Hanımın elinde bulunduğu söylenilen Darüşşafaka imamının oğlu eski gümrük memurlarından Muhiddin Beyin yaptığı yağlı boya bir resim, Afif Molla konağından kalmış en son hâtıradır (1945).
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM010471
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 1, sayfalar 226-227
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.