HÜSEYİN ŞEHSÜVAR – Gazeteci ,özellikle hâtıra ve röportaj yazarı;1908 de İstanbulda doğdu,topcu binbaşısı ve bektâşi babalarından İbrahim Beyin oğludur,üç erkek kardeşin en küçüğüdür. Büyükleri Haydar Baba Galatasarayı Sultânisinde okumuş,33 yaşında Kilidbahirdeki Bektâşi tekkesine baba olmuş,hiç evlenmemiş,Türkiyede tekkelerin kapatılınca Arnavuluğa hicret ederek oradaki tekkelerin birinde babalık yaparken ölmüşdür.Ortancaları Naki Bora Kuleli Askerî İdâsisinde okumuş,subay olmuş,fakat meşrebi askerlikle bağdaşamayarak ordudan ayrılmış,bir süre gazetelerde muhâbirlik,Bayazıdda Sahhaflar Çarşısında kitabcılık yapmış ve o işle meşgul iken ölmüdür,o evlenmemiş,bekâr hayatı sürmüşdür. Şehsüvar soy adı değildir, Hüseyinin soy adını tesbit edemedik,küçük ağabeyi ile birlikde Bora adını almış olabilir.Kuleli Lisesinde okumuş,sağlık durumu sebebi ile asker okulundan çıkmış,tahsile devam etmeyerek muhâbirlikle gazeteciliğe başlamışdır.İlk yazı yazdığı gazete Hür Gazete'dir; sonra Subhi Soysallı ve Târık Cârım (Jârım)ın çıkardıkları Hür Adam Gazetesinde çalışmış,daha sonra da İkdam,Son Telgraf ve Gece Postası gazetelerinde bulunmuşdur. Büyük kardeşleri gibi o da evlenmemiş,otellerde barınmış,aldığı küçük yazı ücretleriyle ağır geçim sıkıntısı çekerek yaşamış,bir ara,kendisinin de müdâviml...

HÜSEYİN ŞEHSÜVAR – Gazeteci ,özellikle hâtıra ve röportaj yazarı;1908 de İstanbulda doğdu,topcu binbaşısı ve bektâşi babalarından İbrahim Beyin oğludur,üç erkek kardeşin en küçüğüdür. Büyükleri Haydar Baba Galatasarayı Sultânisinde okumuş,33 yaşında Kilidbahirdeki Bektâşi tekkesine baba olmuş,hiç evlenmemiş,Türkiyede tekkelerin kapatılınca Arnavuluğa hicret ederek oradaki tekkelerin birinde babalık yaparken ölmüşdür.Ortancaları Naki Bora Kuleli Askerî İdâsisinde okumuş,subay olmuş,fakat meşrebi askerlikle bağdaşamayarak ordudan ayrılmış,bir süre gazetelerde muhâbirlik,Bayazıdda Sahhaflar Çarşısında kitabcılık yapmış ve o işle meşgul iken ölmüdür,o evlenmemiş,bekâr hayatı sürmüşdür. Şehsüvar soy adı değildir, Hüseyinin soy adını tesbit edemedik,küçük ağabeyi ile birlikde Bora adını almış olabilir.Kuleli Lisesinde okumuş,sağlık durumu sebebi ile asker okulundan çıkmış,tahsile devam etmeyerek muhâbirlikle gazeteciliğe başlamışdır.İlk yazı yazdığı gazete Hür Gazete'dir; sonra Subhi Soysallı ve Târık Cârım (Jârım)ın çıkardıkları Hür Adam Gazetesinde çalışmış,daha sonra da İkdam,Son Telgraf ve Gece Postası gazetelerinde bulunmuşdur. Büyük kardeşleri gibi o da evlenmemiş,otellerde barınmış,aldığı küçük yazı ücretleriyle ağır geçim sıkıntısı çekerek yaşamış,bir ara,kendisinin de müdâvimlerinden olduğu meyhânelerin kapularında yaprak ve midya dolması satmışdır,bir akşam kendisine rastladığımda ,yüzünde acı bir gülümseme ile :“ Eski meslekdaşlarım beni bu yeni işimde teşcî ediyorlar..” demişdi. Fakat o işi de devam ettiremedi,tekrar gazeteciliğe dönme teşebbüsünde bulundu,İstanbul gazetelerinde iş bulamadı,günlük nafakasını sağlamayacak hâle düşdü,bir eski arkadaşının dâveti üzerine Ankaraya gitti 1956 da Ankaraya gitti,yabancı muhitde tam sefâlete düşdü,bir kaç ay sonra ,oda ücretini veremediği otelin penceresinden kendisini sokağa atarak intihar etti . İçine kapanık mûnis bir adamdı,belki tek kusuru işret ibtilâsı olmuşdur. Eski İstanbul üzerine güzel yazıları vardır.Arkadaşlarından şâir Dâniş Remzi Kom Korok'un şu mısrâları Hüseyin Şehsüvarın intihar haberi üzerine yazılmışdır : Bağrımı yalazlar alev alev iştiyak , Burnumda tüter gibi oluyor nemli tprak . Vuslat bir içim sudur,sâde bir damlacık su , Gözlerimden akıyor hayatın son uykusu.. Hâfi Kadri ALPMAN