HÜSEYİN PAŞA (Amucazâde) – Onyedinci Yüzyılın ikinci yarısında yaşamış devlet adamı,sadırâzam ;“Yeğen” ,işretle ülfetinden ötürü “Sarhoş”,muhibbi olduğu tarikata nisbetle “Mevlevî” lakabları ile de anılmışdır ;aşağıdaki haltercemesini Türk Ansiklopedisinden alıyoruz : “1644 de Vezirköprüsü'nde doğdu,sadırâzam Köprülü Mehmed Paşanın kardeşi Hasan Ağanın oğludur,ünlü sadırâzamlardan Köprülüzâde Fazıl Ahmed Paşa ile Köprülüzâde Fazıl Mustafa Paşanın yeğeni (B.: Mehmed Paşa,Köprülü ;Fâzıl Ahmed Paşa,Köprülüzâde,cild 10,sayfa 5587 ;FâzılMustafa Paşa,Köprülüzâde,cild 10,sayfa 5593) ;1683 Viyana seferine katılmış,1684 de Şehri Zor beylerbeyliğine ,vâliliğine tayin edilmiş,1689 da vezir olmuş,Çanakkale Boğazı muhafızlığından İstanbula gelip bir kaç sefer sadâret kaymakamlığı,tekrar boğaz muhâfızlığı yapmış,kaptanpaşalığa tâyin edilmişdir.İki kaymakamlığı cem'an 1 yıl,kaptanpaşalığı da 5 ay kadar sürmüşdür.Sakız Adası muhâfızlığında,Adana vâliliğinde,Belgrad Kalesi muhâfızlığında bulunmuş,o vazifede iken İkinci Sultan Mustafanın Avusturya Seferi Hümâyununa katılmış,Zenta bozgununda sadırâzam Elmas Mehmed Paşanın şehid düşmesi üzerine 18 eylül 1697 de sadırâzam olmuşdur. “1683 Viyana bozgunundan beri bir avrupa koalisyonuna karşı (Avusturya,Rusya,Polonya ve Venedik ittifâkı) Türkiye tek ba...

HÜSEYİN PAŞA (Amucazâde) – Onyedinci Yüzyılın ikinci yarısında yaşamış devlet adamı,sadırâzam ;“Yeğen” ,işretle ülfetinden ötürü “Sarhoş”,muhibbi olduğu tarikata nisbetle “Mevlevî” lakabları ile de anılmışdır ;aşağıdaki haltercemesini Türk Ansiklopedisinden alıyoruz : “1644 de Vezirköprüsü'nde doğdu,sadırâzam Köprülü Mehmed Paşanın kardeşi Hasan Ağanın oğludur,ünlü sadırâzamlardan Köprülüzâde Fazıl Ahmed Paşa ile Köprülüzâde Fazıl Mustafa Paşanın yeğeni (B.: Mehmed Paşa,Köprülü ;Fâzıl Ahmed Paşa,Köprülüzâde,cild 10,sayfa 5587 ;FâzılMustafa Paşa,Köprülüzâde,cild 10,sayfa 5593) ;1683 Viyana seferine katılmış,1684 de Şehri Zor beylerbeyliğine ,vâliliğine tayin edilmiş,1689 da vezir olmuş,Çanakkale Boğazı muhafızlığından İstanbula gelip bir kaç sefer sadâret kaymakamlığı,tekrar boğaz muhâfızlığı yapmış,kaptanpaşalığa tâyin edilmişdir.İki kaymakamlığı cem'an 1 yıl,kaptanpaşalığı da 5 ay kadar sürmüşdür.Sakız Adası muhâfızlığında,Adana vâliliğinde,Belgrad Kalesi muhâfızlığında bulunmuş,o vazifede iken İkinci Sultan Mustafanın Avusturya Seferi Hümâyununa katılmış,Zenta bozgununda sadırâzam Elmas Mehmed Paşanın şehid düşmesi üzerine 18 eylül 1697 de sadırâzam olmuşdur. “1683 Viyana bozgunundan beri bir avrupa koalisyonuna karşı (Avusturya,Rusya,Polonya ve Venedik ittifâkı) Türkiye tek başına savaşıyordu.Değerli devlet adamı,her iki tarafın da tâkatının tükendiğini görerek sulh teşebbüsüne girişdi,zamanının değerli bir diplomatı olan Râmi Mehmed Efendiyi reisülküttablığa (dışişleri bakanlığına tâyin etti,sulh müzâkerelerini onun vâsıtası ile yürüttü ve 1699 da Avusturya,Polonya ve Venedikle Karlofça muâhedeleri imzalandı,1700 de İstanbul Muâhedesi ile de Rusya ile olan savaşa son verdi. “Pâdişahın hocası şeyhülislâm Feyzullah Efendinin sonsuz nüfuzu ,devlet işlerine müdahalesi sadırazamı hiç bir iş göremeyecek duruma düşürmüşdü (B.: Feyzullah Efendi,Erzurumlu,cild 10,sayfa 5739) ; 4 eylül o skıntısına bir de acı âile darbesi eklendi , halasının oğlu ve eniştesi bir sultanla gizli münâsebet kurduğu rivâyet edilen halasının oğlu ve eniştesi Kıblelizâde Ali Bey idam edildi,Teessüründen hastalanan vezir 4 eylül 1702 de istifâ etti,sadırâzamlığı 5 yıl kadar sürmüşdür. “Silivrideki çiftliğine çekildi ve 22 eylül 1702 de orada vefat etti,İstanbulda Saraçhânebaşındaki külliyesinde defnedildi. “Cömerd,açık fikirli,ilim ve sanat koruyucusu bir vezirdi.Her gün ihtiyac sâhiblerine 1000 akçe (2500 lira) ve ayrıca yılda bir defa fakurlere 500 kese akçe dağıtırdı.Başda şâir Nâbî ve müverrih Nâimâ olmak üzere ,devrinin bütün ileri gelen sanat ve ilim adamlarına ,refah içinde çalışabilmeleri için her türlü lutufda bulunmuşdur.Naimâ altı cildlik meşhur vekaayinâmesini Ravzatül Hüseyin fî Hulâsatül Ahbârül Hâfikîn adı ile ona ithaf etmişdi. “Dirnede Bçuktepede bir kasır yapdırarak İkinci Sultan Mustafaya hediye etmişdi.Boğaziçinde Anadoluhisarındaki yalısının bir küçük parçası ,o devrin sivil mimârisinin tek örneği olarak zamanımıza kadar gelmişdir (B.: Anadoluhisarında Meşrûta Yalı,cild 2,sayfa 823) , İstanbul içinde de bir külliyesi vardır (B.: Amucazâde Hüseyin Paşa Külliyesi,medrese,mekteb,mescid,kütübhâne ve sebili,cild 2,sayfa 792); Bursada da bir tekke yapdırtmışdı ” (Türk Ansiklopedisi) .