Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hüseyin Hilmi Paşa maddesi
HÜSEYİN HİLMİ PAŞA – Devlet adamı,İkinci Meşrutiyet devrinin sadırâzamlarından ; 1855 de Midilli Adasında Sarlice nâhiyesinin Şiryane köyünde doğdu,aslı Kütahyalı Mustafa Efendi adında bir zâtin oğludur.Köyde Mektub olmadığı için Sarlicedeki sibyan mektebinde okudu,ve oradaki hocasının tavsiyesi ile Midilliye giderek kısa basit bir rüşdiye tahsili gördü,bir sürede Ulu Camide cami derslerine devam etti,arab dili grameri ve farsca Sâdî'nin Gülistan'ını okudu;1874 de 19 yaşında iken mutasarrıflık tahrirat kaleminde kâtiblik ile memuriyet hayatına başladı,memurluğun ilk dokuz senesi doğduğu o adada geçdi ve çalışdığ kalemde başkâtibliğe,nihâyet müdürlüğe kadar yükseldi.Adaya mutasarrıf olarak gelen Namık Kemal Beyle yakın bir münâsebet kurdu,onun uyarması ile büyük bir gayret sarfederek fransızca öğrendi ;yıllarca sonra Viyana büyükelçisi iken Rumbeyoğlu Fahreddin Beye anlatmışdır :“Kalemdeki arkadaşlardan Kıbrıslı Nâfi Efendi ile Kemal Beyin evine giderdik,Kemal Bey kirli beyaz bir entâri giyerek işret eder,bir tarafdan da bize dikte ederek yazı yazdırırdı,teveccühünü kazanmışdım ” demişdir.
1883 de Aydın Vilâyeti mektubculuğu ile doğduğu adadan ayrıldı,1885 de Suriye Vilâyeti mektubcusu,1891 de pâdişâhın Burdur Sancağı dâhilinde bulunan çiftliklerinin idâresine memur edildi,1892 de...
⇓ Devamını okuyunuz...
HÜSEYİN HİLMİ PAŞA – Devlet adamı,İkinci Meşrutiyet devrinin sadırâzamlarından ; 1855 de Midilli Adasında Sarlice nâhiyesinin Şiryane köyünde doğdu,aslı Kütahyalı Mustafa Efendi adında bir zâtin oğludur.Köyde Mektub olmadığı için Sarlicedeki sibyan mektebinde okudu,ve oradaki hocasının tavsiyesi ile Midilliye giderek kısa basit bir rüşdiye tahsili gördü,bir sürede Ulu Camide cami derslerine devam etti,arab dili grameri ve farsca Sâdî'nin Gülistan'ını okudu;1874 de 19 yaşında iken mutasarrıflık tahrirat kaleminde kâtiblik ile memuriyet hayatına başladı,memurluğun ilk dokuz senesi doğduğu o adada geçdi ve çalışdığ kalemde başkâtibliğe,nihâyet müdürlüğe kadar yükseldi.Adaya mutasarrıf olarak gelen Namık Kemal Beyle yakın bir münâsebet kurdu,onun uyarması ile büyük bir gayret sarfederek fransızca öğrendi ;yıllarca sonra Viyana büyükelçisi iken Rumbeyoğlu Fahreddin Beye anlatmışdır :“Kalemdeki arkadaşlardan Kıbrıslı Nâfi Efendi ile Kemal Beyin evine giderdik,Kemal Bey kirli beyaz bir entâri giyerek işret eder,bir tarafdan da bize dikte ederek yazı yazdırırdı,teveccühünü kazanmışdım ” demişdir.
1883 de Aydın Vilâyeti mektubculuğu ile doğduğu adadan ayrıldı,1885 de Suriye Vilâyeti mektubcusu,1891 de pâdişâhın Burdur Sancağı dâhilinde bulunan çiftliklerinin idâresine memur edildi,1892 de ona benzer bir vazife ile Bağdada gönderilmek istendi ise de hastalığı dolayısı ile istifâ etti.1893 de Mersin mutasarrıfı oldu,aynı yıl içinde Mean,1896 da Nablus,aynı yıl içinde Süleymaniye mutasarrıflıklarına nakledildi,1897 de Adana vâlisi oldu,fakat yine o yıl içinde bir siyâsî meseleden kabine kararı ile azledildi ;mesele şu idi :Avusturyanın Mersin fahri konsolosu bi şübheli adamdır,İstanbuldan izin alınarak Mersinden çıkarılır,fahrî konsolos bu sefer bir avusturya zırhlısı ile geri döner,asker onun karaya çıkmasına mâni olur,bu arada bir Avusturya bayrağı yere düşer,şübheliadamın fesadı ile bayrağın düşmesi Avusturya Devletine hakaaret şekline sokulur,Avusturya elçisi Adana vâlisi ile Mersin mutasarrıfının tarziye vermelerini isikisi de istenilen tarziyeyi vermezler,elçinin çirkin iz'aclarını önlemek için ezledilirler.
Yemen Vilâyeti karışıklık içinde idi,1898 de,o karışıklığı düzeltecek iyi bir idâreci olarak Hüseyin Hilmi Efendi Yemen vâliliğine tâtin edildi ve teşkil edilen bir “Heyeti Nâsiha” nın da reisi olarak oraya gönderildi.Bu tâyin kararına eklenen bir tâlimatda,vâli ile heyet âzâlarının “başlarına sarık sararak cüppe ve şalvar giymeleri” bildirilir ki yakın geçmişde inanılması zor bir garâbet örneğidir.
Yemende 1902 senesine kadar 6 sene kaldı,hükumet otoritrsini gereği gibi kurdu,ve bir idâreci olarak ilk şöhretini orada kazandı,ve orada iken kendisine vezirlik rütbesi verildi,“Paşa” oldu.Fakat azlettiği bir kaymakamın para ile tuttuğu bir şerir tarafından bir gün hükumet konağından çıkarken tabanca ile bir suikasda uğradı,yaralandı,uzunca bir tedâvi gördü ve artık evinden çıkıp makaamına gitmez oldu,Yemen Ordusu müşürü Abdullah Paşa ile de araları bozulunca,evinden çıkmaması kâfi bir sebeb görüldü ve azledildi.Fakat İstanbula döner dönmez,aynı yıl içinde daha önemli bir memuriyete tâyin edildi,Rumelinde yeni teşkil edilen Selânik,Kosava ve Manastır umumî mütfettişliğine tayin edildi.O üç vilâyetde çok geniş salâhiyetle müfettişlik vazifesini,6 yıl,öylesine liyâkatle yapdı ki,bu memuriyeti Hüseyin Hilmi Paşaya asıl büyük şöhretini kazandırdı.
Oralarda bulgar çetelerinin tahribâtına,vahşiyâne mezâlimine son verdi,âsâyişi temin etti,Bilhassa Genc Türkler tarafından dürüst ve açık fikirli bir vezir olarak bilindi.
1908 de meşrutiyet tekrar ilân edilince 4 ağustos 1908 de kurulan Kâmil Paşa kabinesinde dâhiliye nâzırlığına tâyin edildi,13/14 şubat geces 1909 da Kâmil Paşanın istifâsı üzerine İkinci Sultan Abdülhamid tarafından, İttihadcıların meclisin de güven beslediği bir devlet adamı olarak sadırâzamlığa Hüseyin Hilmi Paşa tayin edildi,Fakat iktidârı çok kısa sürdü,31 mart askerî ihtilâli onun zamanında oldu,ihtilâlci avcu taburlarına karşı diger askerî kuvvetlerle mukaavemet celâdetini gösteremedi,13 nisan 1909 da istifâ etti,ve hâriciye nâzırı Tevfik Paşa sadırazam oldu.
Hüseyin Hilmi Paşanın bu çekingen durumunu Vak'anüvis Abdürrahman Şeref bey şöyle izah etmeye çalışıyor :
“ Vak'adan birkaç gün evvel Sultan Abdülhamid ile hasbihalda bulunurker pâdişah,bu hay huyun sonunda bir fenâlık melhuzdur,fakat merak etme,ben sana kıymam demiş.Hüseyin Hilmi Paşa bunu bana kendisi söyledi.31 Mart vak'asına büyük ellerin karışdığına ihtimal verdiği içindir ki ehli kıyâma karşı cebrü şiddet kullanılmamasını iltizâm etmişdir..”.
Hareket Ordusunun İstanbula gelmesi,İkinci Sultan Abdülhamidin tahtdan indirilmesi,Beşinci Sultan Mehmedin pâdişahılığı gibi mühim hâdiselerden sonra Tevfik Paşanın 5 mayıs 1909 da istifâsı üzerine Hüseyin Hilmi Paşa ikinci defa sadırâzam oldu.Bu ikinci iktidârı da ancak 8 ay kadar devam edebildi,İttihadcıların baskısı altında bir kukla hükumet reisi olamadı,28 aralık 1909 da istifâ etti.Bu devirde yapdığı en önemli iş iş,“Osmanlı Tarih Encümeni” ni kurmuş olmasıdır,ki bu encümen Cumhuriyet devrinde “Türk Tarih Encümeni” adını aldı,bu isim de daha sonra “Türk Tarik Kurumu” na çevrildi.
1909 yılının kasım ayında Ayan Azâsı,senato üyesi oldu.22 temmuz 1912 de kurulan Gazi Ahmed Muhtar Paşa kabinesinde tekrar adliye nâzırı oldu.İttihadcıların çoğunluğu elde ettikleri meclisin o kabie zamanında dağıtılmasından azsonra da kabire çekildi Balkan Harbi başladı; 29 ekimde Ahmed Muhtar Paşa kabinesi çekildi, 15 ekim 1912 de Viyana büyük elçiliğine tâyin edildi ve Birinci Cihan Harbi sonuna kadar o vazifede kaldı.Harb sonunda o elçilik lağvedildiğinde memlekete dönmedi,âilesi ile birlikde Viyada oturdu ve 1922 de orada vefat etti,muvakkat bir definden sonra nâşi İstanbula getirilerek Beşiktaşda Yahyaefendi mezarlığına gömüldü.
Ölümünde 67 yaşında idi,fakat,İsviçrede tahsilde bulunan iki oğlunun birbiri peşinden ölümü Hüseyin Hilmi Paşayı çok çökdürmüşdü.
Onun hakkında en güzel tenkid Andürrahman Şeref Beyin şu satırlarında toplanır :“Temiz,doğru,iş başarır,gaayetle çalışkan,memleketin iç hallerini tamamen bilir emsâli nâdir bir mülkiye memuru idi.Zorluklardan yılmazdı.Bütün ömrü taşrada geçmişdi,İstanbula gelince nâzır ve hemen sadırâzam oldu,bir mektebi siyâsîden geçmedi,mektubculuğunu bırakamadı.Güzel konuşurdu,ama bir hükümet reisi için lâzım bilgiden mahrumdu,iyi bir orta tahsil bile görmemişdi,okumaya da rağbet etmemişdi,çok iyi bir vâli olduğu halde orta derecede bir sadırâzam oldu..”.
Bibl.:Abüdrrahman Şeref,Hüseyin Hilmi Paşa,Tarihi Osmâni Encümeni Mecmuası ;M.Kemal İnal,Hüseyin Hilmi Paşa,Son Sadırâzamlar ;İ.A.Gövsa,Türk Meşhurları;Türk Ansiklopedisi.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H46008
Tema
Kişi
Konular
Hüseyin Hilmi Paşa, Devlet adamı, Diplomat, İkinci Meşrutiyet, Second Constitutional Era, Sadrazam, Grand vizier, Midilli Adası, Lesbos Island, Sarlice, Şiryane, Kütahyalı Mustafa Efendi, Sıbyan Mektebi, Infants' School, Ulu Camii, Ulu Mosque, Sa'di (Şair), Sa'di (Poet), Gülistan, Mutasarrıflık Tahrirat Kalemi, Kâtip, Clerk, Namık Kemal Bey, Viyana Büyükelçisi, Ambassador of Vienna, Rumbeyoğlu Fahreddin Bey, Kıbrıslı Nafi Efendi, Kemal Bey, Aydın, Suriye, Syria, Mektubçu, Mektupçu, Burdur, Bağdad, Bağdat, Baghdad, Mersin, Nablus, Süleymaniye, Adana Valisi, Governor of Adana, Vali, Governor, Avusturya, Austria, Avusturya Elçisi, Ambassador of Austria, Yemen, Heyet-i Nasiha, Vezir, Vizier, Suikast, Assasination, Yemen Ordusu, Army of Yemen, Abdullah Paşa, Abdullah Pasha, Rumeli, Rumelia, Selanik, Thessaloniki, Kosova, Kosovo, Manastır, Umumi Müfettiş, General Inspector, Bulgar Çeteleri, Bulgarian Gangs, Genç Türkler, Young Turks, Kamil Paşa, Kamil Pasha, Abdülhamid II (Sultan), 31 Mart İhtilali, Young Turk Revolution (1908), Hariciye Nazırı Tevfik Paşa, Abdurrahman Şeref Bey, Hareket Ordusu, Mehmed V (Sultan), Osmanlı Tarih Encümeni, Türk Tarih Encümeni, Türk Tarih Kurumu, Turkish Historical Society, Meclis-i Ayan Azası, Member of the Parliament, Ahmed Muhtar Paşa (Gazi), Ahmed Muhtar Pasha (Ghazi), Adliye Nazırı, Minister of Justice, Balkan Harbi, Balkan War, Birinci Cihan Harbi, First World War, Birinci Dünya Savaşı, World War I, Beşiktaş, Yahya Efendi Mezarlığı, Yahya Efendi Cemetery, Tarih-i Osmânî Encümeni (Dergi), Tarih-i Osmânî Encümeni (Journal), İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Son Sadırazamlar, Son Sadrazamlar, İbrahim Alaettin Gövsa, Türk Meşhurları, Türk Ansiklopedisi, Türk Ansiklopedisi (Encyclopedia)
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Hüseyin Erişen-Hüseynî bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo ve tükenmez kalem. Düzeltme ve notlar tükenmez kalemle yazılmıştır.
Bibliyografya Notu
Abdürrahman Şeref, Hüseyin Hilmi Paşa, "Tarihi Osmânî Encümeni Mecmuası"; M.Kemal İnal, Hüseyin Hilmi Paşa, "Son Sadırâzamlar"; İ. A. Gövsa, "Türk Meşhurları"; Türk Ansiklopedisi; Rumbeyoğlu Fahreddin Bey
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.