HÜSEYİN EFENDİ (İpci) – Onsekizinci Yüzyıl hattatlarından ,Anadoluda Akçekavak kasabasındandı ,civanlık çağında “başında esen kavak yeli” ile memleketinden şöhretini duya geldiği İstanbula kaçmış, anlatanın bekâr uşakları arasına karışım bir müddet Galatada Kulekapusunde fitilcilik,Zındankapusunda da ipcilik yapmışdı ,ki sonraları hattat olarak şöhret bulduğunda yazılıranı “Hüseyin El-Hablî” (İpci-Urgancı) diye imzalamış,halk arasında da kendisine “İpci Efendi” denilmişdi. Yazıyı Anbarcızâde İmam Derviş Ali efendiden öğrenmeş ve hicrî 1120(M.1708) de icâzetnâme almışdı,Derviş Ali Efendinin kızı ile evlenerek üstâdına damad olmuşdu.Hattatlık ile geçinmeye başlamış,Bayazıddaki Eskisaraydaki baltacılara yazı hocalığı yaparken 1145 (1732-1733) de Sarâyı Hümâyun kâtibleri arasına alınmış,Yeni Camie ikinci imam tâyin olmuş,ve devrin pâdişahı Birinci Sultan Mahmud tarafından Ayasofya Camii avlusundaki mekteb yapdırıldığında ilk yazı hocalığına bu İpci Hüseyin Efendi tayin edilmişdi. Sanatkârın hal tercemesini tezyin eden şu fıkrayı kendisi anlatmışdır : Asrının ve türk yazı sanatı tarihinin büyük üstâdı Hafız Osman Efendi genclerin yağlı güreşlerini seyretmeye meraklı imiş ; o zamanlar her pazartesi günü Yenikapu Mevlevihânesi yanındaki meydanda güreşler tertip edilirmiş,Hafız Osman Efe...

HÜSEYİN EFENDİ (İpci) – Onsekizinci Yüzyıl hattatlarından ,Anadoluda Akçekavak kasabasındandı ,civanlık çağında “başında esen kavak yeli” ile memleketinden şöhretini duya geldiği İstanbula kaçmış, anlatanın bekâr uşakları arasına karışım bir müddet Galatada Kulekapusunde fitilcilik,Zındankapusunda da ipcilik yapmışdı ,ki sonraları hattat olarak şöhret bulduğunda yazılıranı “Hüseyin El-Hablî” (İpci-Urgancı) diye imzalamış,halk arasında da kendisine “İpci Efendi” denilmişdi. Yazıyı Anbarcızâde İmam Derviş Ali efendiden öğrenmeş ve hicrî 1120(M.1708) de icâzetnâme almışdı,Derviş Ali Efendinin kızı ile evlenerek üstâdına damad olmuşdu.Hattatlık ile geçinmeye başlamış,Bayazıddaki Eskisaraydaki baltacılara yazı hocalığı yaparken 1145 (1732-1733) de Sarâyı Hümâyun kâtibleri arasına alınmış,Yeni Camie ikinci imam tâyin olmuş,ve devrin pâdişahı Birinci Sultan Mahmud tarafından Ayasofya Camii avlusundaki mekteb yapdırıldığında ilk yazı hocalığına bu İpci Hüseyin Efendi tayin edilmişdi. Sanatkârın hal tercemesini tezyin eden şu fıkrayı kendisi anlatmışdır : Asrının ve türk yazı sanatı tarihinin büyük üstâdı Hafız Osman Efendi genclerin yağlı güreşlerini seyretmeye meraklı imiş ; o zamanlar her pazartesi günü Yenikapu Mevlevihânesi yanındaki meydanda güreşler tertip edilirmiş,Hafız Osman Efendi de her pazartesi güreş seyri için oraya gelirmiş.İpci Hüseyin Efendinin de genclik zamanları,vücud yapısı da imkân verdiğinden güreşe hevesli,güreşirmiş.O zamanın genc pehlivanları da Güreşciler Tekkesinden yetişirmiş.O tekkeye girmemiş,kendi kendisini yetişdirmiş Çuhadar Veli adında bir genc pehlivan türemiş,bir den büyük şöhret olmuş.Bir pazartesi günü Yenikapu Mevlehânesi meydanında İpci Hüseyini mûtad dua merasiminden sonra Çuhadar Velinin karşısına çıkarmışlar,İpci Hüseyin Veliyi kapan oyunu ile bir hamlede yere sermiş.O kısa fakat amansız güreş Hafız Osman Efendinin pek hoşuna gitmiş,bri kaç gün sonra kendisini ziyâret eden Anbarcızâde Derviş Ali Efendiye o güreşi anlatırken Derviş Ali Efendi : - O İpci Hüseyin benim şâkirdlerimdendir..deyince : - Aman..şu genci al da bana getir !..demiş. İpci Hüseyin Efendi bu hâtırayı naklettikden sonra :“ Teşerrüf mukadder,ziyâret müyesser olmadı,Hafız Osman Efendiyi gözlerimle göremedim..” niye dermiş. 1157 (M.1744) de öldü,Üsküdarda hocası Derviş Ali Efendi ile arkadaşı hattat Zühdü İsmail Ağanın kabirleri yanına defnedildi. Ölümü için şu tarih mısraı Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendinindir: Eyledi Hablî Efendi kıt'ai buld'i mabed Bibl.: Müstakimzâde,Tuhfei Hattâtin.