HÜSEYİN (Gülhâneli) – Geçen asır başlarında ve İkinci Sultan Mahmudun pâdişahlığının ilk yıllarında Topkapusu Sarayındaki bostancı ocaklarından Gülhâne Ocağı neferlerinden bir delikanlı (B.:Bostancılar Ocağı,cild 6,sayfa 2976);sesi gaayet güzeldi. Bir gün Çırağan Sâhilsarayı önünden kayıkla geçerken güzel sesi ile şarkı söylemiş,o sarayda bulunan pâdişah duymuş,ve delikanlıyı hemen huzuruna getirterek bir kaç beste ve şarkı söyletmiş,çok beğenmiş ve genc bostancı neferinin Gülhâneden Enderunda Seferli Koğuşuna alınmasını emretmişdi. Bunu Nişancı Hâlet Efendi duydu.İkinci Sultan Mahmud üzerinde büyük bir nüfuz sahibi olan Hâlet Efendi,pâdişahı,yeniçerilerin en küçük bir sebeble bir ihtilâl ayaklanması ile tehdid etmeyi,nüfuzunu devam ettirme yolunda bir poletika edinmiş idi.Kendisini de hâdiseleri dikkatle izleyip bir yeniçeri ayaklanmasını önler gösterirdi.Güzel sesli bostancı neferinin Enderun ağaları arasına alınmasını da fırsat bildi,yakın adamlarından Berberbaşı Ali Ağaya hemen bir mektub yazdı,müfsid adam:“..Gülhâne hademesinden Hüseyinin Enderuna alındığını yeniçeriler duymuş ,Sultan Süleyman kanununa aykırıdır diyerek bir fesad tohumu atılmak üzeredir,aman efendim bu işe mani olun..”diyordu. Mesele pâdişaha arz edildi,Berberbaşı Ali Ağa da gönderdiği cevabda şunları yazıyo...

HÜSEYİN (Gülhâneli) – Geçen asır başlarında ve İkinci Sultan Mahmudun pâdişahlığının ilk yıllarında Topkapusu Sarayındaki bostancı ocaklarından Gülhâne Ocağı neferlerinden bir delikanlı (B.:Bostancılar Ocağı,cild 6,sayfa 2976);sesi gaayet güzeldi. Bir gün Çırağan Sâhilsarayı önünden kayıkla geçerken güzel sesi ile şarkı söylemiş,o sarayda bulunan pâdişah duymuş,ve delikanlıyı hemen huzuruna getirterek bir kaç beste ve şarkı söyletmiş,çok beğenmiş ve genc bostancı neferinin Gülhâneden Enderunda Seferli Koğuşuna alınmasını emretmişdi. Bunu Nişancı Hâlet Efendi duydu.İkinci Sultan Mahmud üzerinde büyük bir nüfuz sahibi olan Hâlet Efendi,pâdişahı,yeniçerilerin en küçük bir sebeble bir ihtilâl ayaklanması ile tehdid etmeyi,nüfuzunu devam ettirme yolunda bir poletika edinmiş idi.Kendisini de hâdiseleri dikkatle izleyip bir yeniçeri ayaklanmasını önler gösterirdi.Güzel sesli bostancı neferinin Enderun ağaları arasına alınmasını da fırsat bildi,yakın adamlarından Berberbaşı Ali Ağaya hemen bir mektub yazdı,müfsid adam:“..Gülhâne hademesinden Hüseyinin Enderuna alındığını yeniçeriler duymuş ,Sultan Süleyman kanununa aykırıdır diyerek bir fesad tohumu atılmak üzeredir,aman efendim bu işe mani olun..”diyordu. Mesele pâdişaha arz edildi,Berberbaşı Ali Ağa da gönderdiği cevabda şunları yazıyor:“..fesadın önü kesilmek için pâdişah iknâ edildi.Hüeyini hemen yüz kuruş maaşla yatağını verip Bâbüssaadeden şimdi çıkardılar..” Güzel sesli Gülhâneli Hüseyinin hakkında başka kayde rastlanmadı.Aşağıdaki satırların,1807 ile 1820 arasında yazılmışdır,o gencin şânında olduğunu sanıyorum:“ Gülhâne Ocağının dilberi mühmel tâzelerinden Hüseyin nefer ki bin güzel içinde bir Rumelinden kopmuş bir siyehçerde pomak ve iri kıyım el ayak ve kaddi şimşâdı kavak ve kara geysûleri ayda bir görmez tarak öyle bir harâbâtî fetâ ammâ dâvûdî âvâz ile şarkı ve gazel okumak ve hassaten kayabaşı türküleri ırlamak ondadır..”(Ravzatül Hûban). Bibl.:Cevdet Tarihi,XI.