Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Husrev Mehmed Efendi, Molla Husrev maddesi
HUSREV MEHMED EFENDİ,MOLLA HÜSREV – Onbeşinci Yüzyıl ulemâsından , şâir, hattat, Fâtih Sultan Mehmedin hocalarından, osmanlı şeyhülislâmlarının üçüncüsü ;ekseriyâ sâdece Molla Husrev asıl adı Mehmeddir ; doğum tarihi bilinmiyor , Sivas ile Tokad arasında bir köydeki zâviyesinde münzeviyâne yaşayan Ferâmurz adında bir şeyhin oğludur ; Şeyh Ferâmurzun bir Türkmen aşiretinden olduğu söylenir. Şeyh Ablası umerâdan Husrev Bey ile evlenmişdi , Şeyh Ferâmurz öldüğünde çok küçük yaşda bulunan Mehmedi eniştesi Husrev Bey himâye etmiş , mektebde ve medresede “Husrev Mehmedi” ve “Husrev Mollası” lakabları ile anılmış , buradan Husrev adı tamamen kendisine mal olarak şöhret zamanlarından Molla Husrev diye şöhret bulmuşdur. Meslek hayatına Edirnede müderrislik ile başlamış , 832 (M. 1428-1429) da kadıasker olmuş (?), 1444 de İkinci Sultan Muradın Varna Meydan Muhârebesinde bulunmuş , zaferden sonra sonra kadıasker tayin edilmiş Edirneye dönüşde , osmanlı tahtından ferri tahtını tekrar babası Sultan Murada bırakmaya bırakma emri vâkii karşısında kalan çocuk padişah Sultan Mehmede muallim tâyin edilince, kadıaskerlikden çekilerek Magnis şehzade ve istikbâlin İstanbul Fâtihi ile birlikde Magnisaya gitmişdir ; ki 1444 den 1451 e kadar geçen yedi yıl içinde Sultan Mehmedin büyük hükümdar karakteri...
⇓ Devamını okuyunuz...
HUSREV MEHMED EFENDİ,MOLLA HÜSREV – Onbeşinci Yüzyıl ulemâsından , şâir, hattat, Fâtih Sultan Mehmedin hocalarından, osmanlı şeyhülislâmlarının üçüncüsü ;ekseriyâ sâdece Molla Husrev asıl adı Mehmeddir ; doğum tarihi bilinmiyor , Sivas ile Tokad arasında bir köydeki zâviyesinde münzeviyâne yaşayan Ferâmurz adında bir şeyhin oğludur ; Şeyh Ferâmurzun bir Türkmen aşiretinden olduğu söylenir. Şeyh Ablası umerâdan Husrev Bey ile evlenmişdi , Şeyh Ferâmurz öldüğünde çok küçük yaşda bulunan Mehmedi eniştesi Husrev Bey himâye etmiş , mektebde ve medresede “Husrev Mehmedi” ve “Husrev Mollası” lakabları ile anılmış , buradan Husrev adı tamamen kendisine mal olarak şöhret zamanlarından Molla Husrev diye şöhret bulmuşdur. Meslek hayatına Edirnede müderrislik ile başlamış , 832 (M. 1428-1429) da kadıasker olmuş (?), 1444 de İkinci Sultan Muradın Varna Meydan Muhârebesinde bulunmuş , zaferden sonra sonra kadıasker tayin edilmiş Edirneye dönüşde , osmanlı tahtından ferri tahtını tekrar babası Sultan Murada bırakmaya bırakma emri vâkii karşısında kalan çocuk padişah Sultan Mehmede muallim tâyin edilince, kadıaskerlikden çekilerek Magnis şehzade ve istikbâlin İstanbul Fâtihi ile birlikde Magnisaya gitmişdir ; ki 1444 den 1451 e kadar geçen yedi yıl içinde Sultan Mehmedin büyük hükümdar karakterini yapan bir muallim ve mürebbi olmuşdur (B.: Fâtih Sultan Mehmed , cild 10, sayfa 5523).
Kendisine karşı derin bir hürmet besleyen Sultan Mehmedin 1451 de ikinci defa pâdişah oluşunda , Molla Husreve öylesine parlak bir ikbal devri açıldı ki, genc pâdişahdan sonra, onun âlim ve mütefekki ve şâir hocası ve mürebbisi olmak, devletin en parlak siması oldu.
İstanbul muhasarası ve fethinde bulundu ; 863 (1458-1459) de İstanbulun ilk kadısı Hızır Beyin yerine İstanbul Kadısı tâyin edildi ; Galata ve Üsküdar Kadılıkları ile Ayasofya Müderrisliği de ek vâzifeler olmarak verildi ; pek az sonra da 865 (1460-1461) de Fahreddin Aceminin ölümü üzerine Şeyhülislâm oldu , ve ölünceye kadar, yirmi sene, o yüksek makamda kaldı.
Hayatı üzerine rivâyetler şunlardır :
Kadılığı zamanında dâvâlara öğleden evvel konağında bakardı ; medresedeki talebeleri de gelerek davâlarında dinleyici sıfatı ile bulunurlar , bir nevi tatbiki ders görürler, ve öğle yemeğini hocalarının konağında yerlerdi: Yemekden sonra bu kalabalık, atının önü sıra yürüyerek, medreseye gider, akşamları yine böyle bir alayla evine dönerdi.
Cuma namazlarını da daima Ayasofyada kılardı, mâbede girince, cemaat kendisine büyük bir saygı gösterip ayağa kalkar mihrabın yanındaki makaamına kadar da açılarak yol verirdi. Hattâ bir gün Camide bulunan Fatih Sultan Mehmed Molla Hüsrevi göstererek: “Efendi zamanımızın Ebû Hanîfesidir” diye iltifat etmişdi.
Orta boylu, gayet uzun sakallı, vakur, tavır ve hareketleri dervişâne bir zât imiş.
Kapısı kulu kalabalık, pek çok köle ve cariyesi varmış, fakat hiç birini şahsî hizmetinde kullanmaz imiş, odasını kendi silip süpürür, mumunu da kendisi yakarmış..
Pek çok olan işleri arasında, her gün iki yaprak kadar eser istinsah edermiş, öyle ki, ölümünde gaayet zengin olan kütüphanesinde en mûteber kitapların kendi el yazısıyle birer nüshaları bulunmuş..Hattâ bunlardan iki “Şerhi Mevâkif” nüshası, devrinin kitap meraklıları tarafından altı bin akçeye satın alınmış ki, zamanına göre büyük bir paradır.
Metinler ölüm tarihi hicri 885 (1480-1481) olarak kayd ederler ; ve “mâte reisül ulemâ” sözünün ölümüne tarih olduğunu söyler , bu sözün ebced rakamları ile tutarı 884 dür.
İstanbulda Sofularda ve Vefâda bir iki camii vardır. bu satırların yazıldığı sırada idi (B. Molla Husrev Camii) (B.: Sofular Mescidi ; Mollahusrev Mescidi)
Başlıca eserleri şunlardır : “Telvih”,“Şerhi Miftah”,“Mutavvel Şerhin Hâşiyeleri”,“Dürer ve Gurer”, “Nakdül efkâr fî sedül enzîr”,“Merkaatü Mir'ât”.
Şu gazeli şiir diline örnekdir :
Yeşiller giydiğince tütîi gûyâya benzersin
Siyehpûş olduğunca Kâbei ulyâya benzersin
Kaçom kim nâz ile ak sâde giysen ey semen sîmâ
Sadefde hâsıl olmuş gerhesi yektâya benzersin
Giyüb bir mâi câmeler azmi çemen kılsan
Yani ahdarda Hıdra gökteki Îsâya benzersin
Lîbârı surh ile câna yeşil ferrâce giydikde
Tarâvet gülşeninde goncai sânâya benzersin
O gül ruhsârı vasfeyledim aceb rengin edâlarla
Sözümde Hüsrevâ sen bülbüli şeydâya benzersin
Hüsnü KINAYLI
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Yazar/Üreten
Hüsnü Kınaylı
Kod
H41A006
Tema
Kişi
Konular
Husrev Mehmed Efendi, Molla Hüsrev, Mehmed II (Sultan), Ulema, Şair, Poet, Hattat, Calligraphist, Feramurz Türkmen Aşireti, Şeyh Feramurz, Hüsrev Mehmedi, Hüsrev Mollası, Edirne, Müderris, Murad II (Sultan), Varna Meydan Muharebesi, Varna Battle, Kazasker, Mehmed (Sultan), Muallim, Öğretmen, Teacher, Şehzade, Prince, Magnisa, İstanbul Muhasarası, Siege of Istanbul, İstanbul'un Fethi, Conquest of Istanbul, Hızır Bey, İstanbul Kadısı, Qadi of Istanbul, Galata, Üsküdar, Ayasofya Müderrisliği, Şeyhülislam, Sheikh al-islam, Ayasofya, Hagia Sophia, Vefa, Sofular Mescidi, Sofular Masjid, Mollahusrev Mescidi, Mollahusrev Masjid, Telvih, Şerh-i Miftah, Mutavvel Haziyeleri, Dürer ve Gurer, Nakdü'l-efkar fi'r-redü'l-cuzan, Merkaat ü Mir'at, Hüsnü Kınaylı
Tür
Belge
Biçim
Baskı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Hus-Huz bölümü için yazılmış metin. Bir gazete yazısı ve Husrev Mehmed Efendi'nin gazeli alıntılanmıştır.
Not
Kâğıt üzerine tükenmez kalem. Baskı notları belirtilmiştir. Kupür belgeye yapıştırılmıştır.
Bakınız Notu
Fâtih Sultan Mehmed, cild 10, sayfa 5523; Sofular Mescidi; Mollahusrev Mescidi
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.