HİPPİ PERİHAN – İlk türk hippisi İzmirli bir kız,üvey babasının soy adına nisbetle Perihan Yücel diye de anılmışdır,1951 de İzmirde doğmuşdur,öz babasının adı bilinmiyor,anasının adı Gülsüm'dür.Perihan iki yaşlarında iken anası İzmirde Pitpazarında hırdavatcılık yapan Aziz Yücel ile nikâhsız oalarak yaşamaya başlıyor ve bu beraberlik onbeş yıl sürüyor,Yaşar da Perihanı mânevî evlâd gibi kendi nüfus kaydına geçirtiyor. İstanbul gazeteleri ondan ilk defa 1968 de bahsettiler,aşağıdaki satırları 21 nisan 1968 tarihli Günaydın Gazetesinden alıyoruz : “ 17 yaşındaki Perihan Yücel gece Sultanahmedde dolaşırken polisler tarafından yakalanmışdır.Uzun kirli saçlı,çıplak ayaklı güzel kız polislere : - İzmirde Kadifekalede oturuyorum.. ben ilâhların kızıyım,bana kimse karışamaz..sakıb bana dokunmayın,sonra çarpılırsınız !.. demişdir. “ İzmirli Perihanın bundan bir süre önce akıl hastahânesinden taburcu edildiği öğrenilmişdir.Perihan hastahâneden çıkdıkdan sonra İzmirde âilesinin yanına gitmemiş,Sultanahmed civârındaki hippilere özenerek onlar gibi sokaklarda sabahlamaya başlamışdır.Emniyet Âmirliğine getiren kız : - Ne olmuş yani,sokakda dolaşmak ayıp mı ?..Ben de yerli turistim..demiş ve polislerden bir sıgara istemişdir,verilen sigaradan derin bir nefes çekdikden sonra dumanını savurarak ...

HİPPİ PERİHAN – İlk türk hippisi İzmirli bir kız,üvey babasının soy adına nisbetle Perihan Yücel diye de anılmışdır,1951 de İzmirde doğmuşdur,öz babasının adı bilinmiyor,anasının adı Gülsüm'dür.Perihan iki yaşlarında iken anası İzmirde Pitpazarında hırdavatcılık yapan Aziz Yücel ile nikâhsız oalarak yaşamaya başlıyor ve bu beraberlik onbeş yıl sürüyor,Yaşar da Perihanı mânevî evlâd gibi kendi nüfus kaydına geçirtiyor. İstanbul gazeteleri ondan ilk defa 1968 de bahsettiler,aşağıdaki satırları 21 nisan 1968 tarihli Günaydın Gazetesinden alıyoruz : “ 17 yaşındaki Perihan Yücel gece Sultanahmedde dolaşırken polisler tarafından yakalanmışdır.Uzun kirli saçlı,çıplak ayaklı güzel kız polislere : - İzmirde Kadifekalede oturuyorum.. ben ilâhların kızıyım,bana kimse karışamaz..sakıb bana dokunmayın,sonra çarpılırsınız !.. demişdir. “ İzmirli Perihanın bundan bir süre önce akıl hastahânesinden taburcu edildiği öğrenilmişdir.Perihan hastahâneden çıkdıkdan sonra İzmirde âilesinin yanına gitmemiş,Sultanahmed civârındaki hippilere özenerek onlar gibi sokaklarda sabahlamaya başlamışdır.Emniyet Âmirliğine getiren kız : - Ne olmuş yani,sokakda dolaşmak ayıp mı ?..Ben de yerli turistim..demiş ve polislerden bir sıgara istemişdir,verilen sigaradan derin bir nefes çekdikden sonra dumanını savurarak : - Oh..dünyâ varmış..sakın beni geri göndermeyin,burada daha hürüm..demişdir ”. 6/7 ocak 1970 gecesi İstanbulda Sirkecide üçüncü sınıf bir otel olan Çanakkale Otelinin üst kat odalarından birinde fazla uyuşturucu madde kullanmakdan ölmüşdür.O otel odası Horst Geiger adında bir alman hippi turiste kiralanmış , Peihan da o alman tarafından barındırılıyordu.Alman,metresi olan kızın ölüsünü korkusundan karyola altında dört gün saklamışdır.Cesed bulunduktan sonra morga kaldırılmışdır. Perihanın ölüm haberi üzerine İzmirdeki babalağı onun için çok insafsız ve şöyle konuşmuşdur : “Su destisi su yolunda kırıldı,dünyadan bir mikrop temizlendi..erbad bir kızdı..kendi başına buyuruk yaşamak istiyordu..hiç bir büyük baskısı dinlemezdi.. sık sık evdev kaçardı..bir gün de gitti,gelmedi,ben de aramadım..bir müddet sonra zâten nikâhsız yaşadığım anasını da terkettim..” (Hürriyet,9 ocak 1970) Perihanı yakından tanımış İzmirde bir polis memuru da şunları söylemişdir: “ Ben bu kız gibi esrar kullananı görmedim..esrarlı cıgaranın dumanını içlerine çekerler,Perihan dumanla kanaat etmez,esrar parçacıklarını ağzına atar,onları emerdi.Rengârenk elbisesi sırtında,omuzunda bir heybe,İzmir sokaklarında dolaşırken önüne biri çıkıp da sevişme teklifinde bulunduğu zaman Perihan : - Tabii olabilir,mâdem ki siz arzuladınız,buyurun..derdi ” (Hürriyet Gazetesi,9 ocak 1970) Yakın bir arkadaşı da onu şöyle tarif ediyor : “Öldüğü sıra 19 yaşına yeni girmişdi.Uzun sarı saçlı,yeşil gözlü,dolgun vücudlu bir kızdı,kusursuz güzeldi.Alımlı,istekli bakışları erkekleri çileden çıkarırdı,kıvrak hareketleri vardı,iri göğüsleriyle övünürdü,bir film artisti kadar da rol yapmasını bilirdi.Bu kız nasıl oldu da bu yola düşdü derdim her zaman..Kim alıştırmışdı onu uyuşturucu keyiflere ?..” Hürriyet Gazetesinin 13 ocak 1970 tarihli nushasında Orhan Kantiğlu şunları yazıyor : “ İzmirde doğdu (1951),şehrin ücrâ köşelerinde ufacık bir evde büyüdü,İstanbulda beşinci sınıf bir otel odasında ,ondokuz yaşında öldü,ve Silivrikapu mezarlığında Hippi Kıraliçası olarak toprağa gömüldü. “ Türk Hippi kızı Perihan Yücel'den söz ediyoruz.Ona Çiçek Kızı da diyorlarlardı,çiçek gibiydi,güzeldi. “ İstanbuldaki yüze yakın yerlei ve yabancı hippi,bir hafta önce ölen arkadaşları Perihan'ı,ilkin Morg Müdürlüğünden almış Kozlu Mezarlığındaki güsulhâneye götürmüşlerdi.Perihancık iki gecesini buz gibi taşlar üstünde geçirmiş,belki de aylardan beri ilk defa dün yıkanıp paklandıkdan sonra Merkezefendi Camii avlusunrda musalla taşına konmuşdu. “ Kanadılı sından Endonezyalı'sına kadar çeşid çeşid,renk renk hippiler bekleşiyordu camiin önünde,ayrı ayrı dinlerden insanlardı.Kuru bir soğuk vardı,pöstekilere sarılı Hippi Kızlar titreşiyordu.İmam Mustafa Taşova kaldırdı cenâze namazını,ve namazdan önce :“Allaha ve Peygambere inanan her kul abdest alıp namaza katılabilir ” dedi. Taşova (dansöz) Sevtap ???? eski kocasıydı. “ Hepsinin boynu bükükdü.Hepsi ağlıyordu.Silivrikapu Mezarlığında tabutu cenâze arabasından yine hippiler alıp omuzladılar aldı ve omuzlarında mezarlığa hazırlanan kabre kadar götürdü.Sonra açılmış çukurun etrafında halka olub bekleşmeye başladılar.Mustafa Taşovanın güzel sesiyle okuduğu Kur'anı Kerimi dinlediler dindar bir müslümandan hiç farkları yoktu. “ Hippiler mezara beyaz ve kırmızı karanfiller koydular ki o çiçekler,fakir keselerinden fedâ edilmiş paralarla alınmışdı.Bazıları konuşdu : - İçdiğin kadar yemen de lâzımdı.. - İyi kızdın.. - Orada mutlu ol.. - Kalbimizde seni yaşatacağız Kıraliçe Perihan.. dediler. “ Bir süre papaz okulunda okumuş Kanadalı bir hippi delikanlı da koynundan çıkardığı İncilden bir kaç sayfa okudu,ve sonra derin teessür içinde kabrin başından ayrıldılar..” Hippi Perihan ile ilgili olarak aşağıdaki satırları 28 şubat 1970 tarihli Hürriyet Gazetesinden alıyoruz : “ (Sinema yıldızı) Sharon Tate'ın kaatillerinden Charles Manson'un hapse atılmasından sonra kendisini bütün İkinci Manson unvânı ile bütün dünyâ hippilerinin kıralı ilân eden ve Hollandada Amsterdamda köhne bir evde sevgilisi bir türk kızı ile oturan Ernst Vijlbrief bir bildiride bulunmuş ve her sene hippilerin İstanbulda Perihanın kabrinde buluşmalarını söylemişdir.Hippiler Kıralı İkinci Mansonun bir likde yaşadığı sevgilisi İstanbullu Müzehher Kurt'tur.Avrupa gazeteleri Hippi Perihandan çok geniş bir ilgiyle bahsetmektedir..” (İhsan Karaçay,Hürriyet). Kabir taşı 1971 de anası tarafından diktirilmişdir,taşında “Hippi Kıraliçesi Perihan Yücel” yazılıdır.Hayatı roman,film konusu olacak bir bahtsız güzel kızdır.Daha hayatda iken ve ölümünden sonra onun yolundan yütümek istemiş iki kız çıkmışdır,fakat Perihanın şöhretine ulaşamamışlardır. Beykozlu Hülyâ - “ Burgaz Adasının arkasında Kumbaros Mağaralarında çeşidli milletlerden kızlı erkekli hippilerle birlikde esrar ve aşk âlemi yaparken yakalanan Beykozlu Hülyâ adında 18 yaşındaki kız : - Onların arasında bir gece geçiren bir daha ayrılamaz..Demişdir. “ Geçen yılın mart ayında Erdoğan adında bir gencle Eskişehirdeki evinden kaçarak İstanbula gelen Hülyâ,Sultanahmaddeki hippilerle tesadif eseri karşılaşmış ve bir daha da ayrılamamışdır ve kocasını boşanma dâvâsı açmışdır.Hippilerden esrarlı cıgara içmesine alışmış ve bir daha da evine dönmemişdir..”(21 haziran 1969,Hürriyet Gazetesi). Ankaralı Lâle - “Zengin bir âilenin kızı olan ve lise öğrencisi olan Ankaralı Lâle hippiliğe özenmiş,İstanbula kaçıp gelmiş,otobüsden iner inmez soluğu Sultanahmadde almış,yarım yamalak ingilizcesiyle hemen arkadaşlar bulmuşdur.Geldiği ilk gece hippilerin âlemlerine katılmış,bitlenmiş,sabaha kadar kaşınmış,ve sabahın erken saatinde karşısına ilk çıkan polise durumunu anlatarak korunmasını istemişdir..”(13 haziran 1970).