HIDIR ÂŞIK – Onyedinci asır ortalarında yaşamış ilâhî ezbe sâhibi,halk tarafından kerâmetine inanılmış bir sîmâ ; şu fıkrayı o devrin büyük şöhretlerinden Şeyh Mehmed Nazmi Efendi “Hediyetül İhvan” ismindeki eserinde naklediyor: Hıdır Âşık için “meczupların ulusudur” diyor ve şu fıkrayı naklediyor: o zamanlar Süleymaniye Camiinin başimamı olan Süleyman Çelebi anlatırmış: Birgün öğle namazını kıldırırken aklından “namazı bitirince Hisara varıp balık avlayayım” diye geçirmiş..derken,arka saflardan bir “yâ hû..” sayhası yükselmiş ve Hıdır Âşık imam efendiye bağırmış : - Süleyman Çelebi!.. Sen burada, aklın ise Hisarda balık avlamada!..Huzûru kalb olmayınca namaz olmaz, bu adamlara iyice namaz kıldır!..demiş. Bunu yakın dostlarından zâkir Osman Efendiye anlatan Süleyman Çelebi : “Hıdır Âşıkın bu keşfinden bana bir havlı ilâhî halkdan bir hâyâ hâsıl oldu ki az kaldı ki yıkılıp bayılayım..namazı zor bitirdim!.” diye ilâve etmiş.