HERMAN (Hokkabaz) – 1281 (M.1864-1865) de İstanbula gelmiş bir alman hokkabazı ,Beyoğlunda Kondordiya sahnesinde halkın geniş alâkasını toplamış ,bilhassa,ne olduğunu tahmin edemediğimiz “Yüzük” ve Saat” oyunları varmış. Tercümanı Ahval Gazetesinde zâbıta vak'aları arasında şöyle bir fıkra vardır : Galatada bir koltuk meyhânede Hokkabaz Hermanın oyunları üzerine bir münakaşa açılmış.Bir genc : - Ben size Hermanın saat oyununu burada parasız seyrettireyim,sırrını da târif ederim !..demiş. Meyâhenede bulunanlardan üç saat toplamış almış,saatleri bir mendile sarmış,o sırada kendisine bir gıcık gelerek övürmek üzere kapudan sokağa çıkıp tabanları kaldırıp kaçmış. Bu kapdı kaçdıcılık vak'ası bütün Galataya yaılmış,Vak'a adı bilinmeyen bir halk şâiri tarafından nazmen de anlatılmışdır ! Şu hokkabaz yok mu mâhud alaman Konkordiyadaki hâni şu Herman Dün gece koltukda adı geçince Bir çapkın açık göz savurdu harman Yalın ayaklarla yarım pabuçla Oğlan Hermana da attırdı duman Kaş gözü yerinde el ayak düzgün Kim der ki yok imiş din ile iman Cümlemiz inandık târif ideyim Saat oyununu dediği zaman Verdik saatleri sardı mendile Tuttu bir öksürük ölecek aman Sokağa çıkdı kusacak sandık Koşarlı tabanı kaldırdı heman Uçdu efendim âh bizim saatler Meger hırsız imiş o kaşı keman Biri de kar...

HERMAN (Hokkabaz) – 1281 (M.1864-1865) de İstanbula gelmiş bir alman hokkabazı ,Beyoğlunda Kondordiya sahnesinde halkın geniş alâkasını toplamış ,bilhassa,ne olduğunu tahmin edemediğimiz “Yüzük” ve Saat” oyunları varmış. Tercümanı Ahval Gazetesinde zâbıta vak'aları arasında şöyle bir fıkra vardır : Galatada bir koltuk meyhânede Hokkabaz Hermanın oyunları üzerine bir münakaşa açılmış.Bir genc : - Ben size Hermanın saat oyununu burada parasız seyrettireyim,sırrını da târif ederim !..demiş. Meyâhenede bulunanlardan üç saat toplamış almış,saatleri bir mendile sarmış,o sırada kendisine bir gıcık gelerek övürmek üzere kapudan sokağa çıkıp tabanları kaldırıp kaçmış. Bu kapdı kaçdıcılık vak'ası bütün Galataya yaılmış,Vak'a adı bilinmeyen bir halk şâiri tarafından nazmen de anlatılmışdır ! Şu hokkabaz yok mu mâhud alaman Konkordiyadaki hâni şu Herman Dün gece koltukda adı geçince Bir çapkın açık göz savurdu harman Yalın ayaklarla yarım pabuçla Oğlan Hermana da attırdı duman Kaş gözü yerinde el ayak düzgün Kim der ki yok imiş din ile iman Cümlemiz inandık târif ideyim Saat oyununu dediği zaman Verdik saatleri sardı mendile Tuttu bir öksürük ölecek aman Sokağa çıkdı kusacak sandık Koşarlı tabanı kaldırdı heman Uçdu efendim âh bizim saatler Meger hırsız imiş o kaşı keman Biri de karşıda gülerdi kis kis Pek yamandır dedi o oğlan yaman Aman kimdir dedik dedi efendim Korsan zenânesi meşhur Süleyman Dedik aceb nerde itin menzili Dedi ki korsana olur mu liman O koşarlı ayak variken onda Vız gelir zabtiye tâkible ahzine ferman Sizin derdinize devâ bulamaz Zabtiye nâzırı olsa da Lokman Bibl.: Tercümânı Ahval,No.571 ;Âşık Râzi,Defter.